2. Bölüm ✨

1.7K 121 67
                                    

_____

"Özür dilerim..." diye panikleyen gence baktım. Bana yaklaşması benim için iyi değildi. "Korkuttum sanırım."

Maskeli yüzüne daha fazla bakmayıp gözlerimi yere diktim. Bu arada anahtar da elime sağ salim gelmişti. "Ö-nemli değil." dedim nefeslerimi düzene sokmaya çalışarak. "Ne istemiştiniz?"

Benim sakinlediğimi gören maskeli bir iki adım geri gidip binada şöyle bir göz gezdirdi. "Eve bakmaya gelenlerdenim aslında. Sadece biraz geç kaldım." diye açıklama yaptığında bir şok daha yaşamıştım. Yan dairede genç bir erkek yaşayacaktı ve bu babamın isteği ile mi olmuştu? Ama biricik kızına bir zarar gelirdi, bunu nasıl unuturdu?

"Siz ev sahiplerindensiniz sanırım." Genç tekrar konuştuğunda elimdeki anahtardan anlamış olsa gerekti. Daha fazla garip görünmemek için hızlıca kafamı salladım ve sakinleşmeye çalıştım.

Elimdeki anahtarla kapıyı tam açmıştım ki kapı nöbeti bekler gibi kapının açılmasını bekleyen Bıdık da aradan hızlı bir şekilde sıyrılmıştı. Onu tutmak için eğilmiştim fakat tıpkı bir yılan gibiydi. Bu yüzden karşımda şaşkın bakışlarla kediyi izleyen gence baktım.

"Tut tut kaçmasın?!" diye bi çare ona seslendiğimde o da oldukça şaşırtıcı bir şekilde, yerinden bir adım bile kıpırdamadan çevik bir hareketle arkaya atıldı ve kediyi koltuk altlarından yakalayıp yukarı kaldırdı.

"Yakaladım!"

Kedi ile göz göze gelmeye çalışan gözleri çekti dikkatimi. Büyük ve ışıl ışıldı. Sırtımdaki terlere aldırmadan geçmesi için kapıyı iyice araladığımda gözleri hala kedi ile oyalanırken yanımdan geçti ve bir teşekkür mırıldandı.

"Buradan." deyip ona rehberlik yaparken sakinlediğimi fark ediyordum. Tabi genç adamın odağının kedide olması da buna yardımcı olan şeylerdendi.

Merdiveni çıkarken kesişen gözlerimiz bende şimşek etkisi bırakırken hızla önüme döndüm ve içeriden seslerin geldiği boş eve doğru yürümeye başladım. Belkide soğuk nevalenin teki olduğumu düşünecekti fakat şu anda umurumda olmayacak kadar önemsizdi. Bu hareketlerim benden bağımsızdı.

Maskesini indirdiği için gördüğüm yüzü öyle tanıdıktı ki, sanki her gün bir yerlerde gördüğüm ama ismini bilmediğim biriydi.

Arkamda kediyi havaya kaldırmış ona şirinlik yapan sesini duyuyordum. "Çok tatlı..." diye mırıldandı. "Sizin kediniz mi?" dediğinde hafif arkamı dönüp kaşlarımı havaya kaldırdım.

"Yani..." dedim. Tepkime gözlerini kısarak gülmüştü. "Tamam, saçma bir soruydu." İstemsizce gülümsediğimde bunu görmesine gerek yoktu.

Aralık kapıyı aralayıp kediyi yere bırakmasını izledim ve salona ilerledim. Annemin sesi yankı yapıyordu.

Arkamdaki kişiyle salona adım atana kadar her şey normaldi. Fakat annemin yanında sıra sıra dizilmiş 6 genç erkek olmasına mı yoksa bunların liyakat nişanı alan BTS grubu olduğunu anlamama mı şaşırsaydım bilememiştim.

Önce adımlarım durdu. Sonra arkamdaki kişi grubunun yanına gittiğinde sadece annemin gözlerine baktım. Hiç bir şey bilmiyordu. Ne kadar zorlandığımdan, beynimi yıkayan cümlelerin ağırlığını ne derece hissettiğimden gram haberi yoktu. Babam gibi olmaması onu masum yapmazdı. O da gözünün önündeki kızının halini fark etmemesi ile bana göre kabahatliydi.

"Bu da büyük kızım Young çocuklar." diyerek beni gösterdi annem. Bir robot gibi hareket eden bedenim yavaşça eğilip merhaba derken oldukça durgundum. Hepsinin gözleri beni izlerken oraya bayılacağım sandım.

KOMOREBİ -1- [JJK] TR ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin