Ölü okuyucu olmayın! 👍💐💋 Yorum yapmayı unutmayın, ve oy vermeyi de. Keyifli okumalar 🌹
____Sahneden çıkıp sunbaenimin yanına koştum ve kollarımı boynuna doladım. Beklediğimizden daha çok beğeni almıştık.
"Dur dur seni deli kız!" deyip ayrıldı benden. "Hadi git dinlen biraz. Ödül açıklanıncaya kadar buradayız. Sonra konuşuruz." dedi. Kafamı salladım ve hızlıca koridorda yürümeye başladım fakat yine önüm kesilmişti.
"Harikaydın Young-ah. Büyülendim resmen. Ödülü kimin alacağı belli." dedi. Göz devirip duvara baktım.
"Teşekkürler Woo Jin-shi. İzin verirsen dinleneceğim." dedim.
"Young-ah neden böyle davranıyorsun. Ne yapıyorum ben sana?!" dedi hafifçe sesini yükselterek. Ne hakla bana bağırma hakkını buluyordu? Doğru düzgün tanışmıyorduk bile.
"Bana bağırma Woo Jin-shi. Beni rahatsız ediyorsun." dedim ve kafamı çevirdim. "Kusura bakma. Birisiyle birlikte olmayı düşünmüyorum. Yeterince açık olmuştur umarım." dediğimde duraksadı.
"Anlıyorum. Fakat benim için çok zor."
"Woo Jin-shi ned-"
Sözümü bölen kişi köşeden yanımıza oldukça alayla yaklaşan Bong Cha'ydı.
"Neden bu kızın peşinden hala koştuğunu anlamıyorum Woo Jin. Egoistin teki." dedi."Kes sesini Cha." dediğinde Bong Cha çenesini sıktı.
"Siz tanışıyor musunuz?" dedim merakıma engel olamayarak.
"Aynı sınıftayız oradan tanışıyoruz." dedi Woo Jin. Bong Cha ise ona hayretle bakıyor, sanki daha farklı bir şey duymak istiyor gibiydi.
"Neyse size iyi günler." deyip hızlıca ayrıldım yanlarından. Bekleme odasının önüne geldiğimde içeriden Jungkook'un sesini duyunca durdum. Kime konuşuyordu böyle hararetli hararetli.
"Sen cidden arsızın tekisin. Bana bunları dedirtiyorsun ya pes doğrusu!"
Daha fazla dayanamadım ve içeri girdim yavaşça. Jungkook'un saçları sanırım sinirden karıştırdığından dolayı karışmıştı. Diğer üyeler de koltuğa oturmuş çatık kaşlarıyla ikiliyi izliyorlardı. Jungkook ve karşısında ağlamaklı duran marketteki kızı...
Jungkook beni gördüğünde bana baktı fakat sanırım zaten konuyu bildiğim için devam etti. Yavaşça onun arkasına geçtim.
"Hah! Birde evime kadar gelmiş markette çalışmaya başlamışsın. Yung teyzenin bundan haberi var mı ya da Kang amcanın?!" diyerek elini kolunu hareket ettiriyordu. Sinirine hakim olamıyordu. Kız ise yere bakarak konuşmuyor, arada sırada gözlerini kısarak bana bakıyordu.
"Konuşsana Eun Mi!"
"Ne konuşayım ha?! Ne konuşayım!" dedi gözünden ilk damlası akarken.
"Annemin ve babamın haberi yok çünkü sadece seni görmek istedim. Seul'e okul gezisine geldiğimi sanıyorlar. Lütfen onlara söyleme Jungkook-ah..." dedi biraz daha sakin bir sesle. "Ama geldiğimde taşınmıştınız. Annenden bu evin adresini zor aldım. Jungkook-ah neden bir şans vermiyorsun? Bak gururumu ayaklar altına aldım herkesin içinde senden bir şans istiyorum. Ben eski Eun Mi değilim. Lütfen..." diyerek Jungkook'un kolunu tutmaya çalıştı fakat Jungkook izin vermedi."O zaman sen de şunu aklına sok..." deyip Eun Mi'ye yaklaştı korkutucu bir şekilde. Nefesimi tuttum. Onu ilk defa böyle görüyordum. "Ben de senin, bana sadece arkadaş gözüyle bakıyormuş gibi gözüküp parmağında oynattığın eski Jungkook değilim. Ve eğer beni ve etrafımdakileri bir daha rahatsız edip çekip gitmezsen, elimdeki bütün imkanları kullanıp seni mahkemeye vermekten bir an bile çekinmem. Kim olduğun umurumda bile olmaz." dedi gözlerini ayırmadan. Eun Mi ise dayanamayıp gözlerini yere dikmişti ve sessizce ağlıyordu. Ondan ses gelmeyince Jungkook tekrar konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMOREBİ -1- [JJK] TR ✔️
Fanfiction[Tamamlandı] "Benim engellerim yok muydu sanıyorsun?! Bir tek senin mi vardı engellerin?!... Kolay mı oldu sanıyorsun?" dedi hala nefes nefeseyken. "Seni sevdiğimi kabullenmek? Kolay olmadı çünkü seversem hayatıma almak isteyecektim. Sence hayatım...