20. Bölüm ✨

967 81 15
                                    


"Hadi iyi eğlenceler çocuklar. Dikkatli olun." deyip ikimize de sarıldı Yeon teyze. Ben de anneme sarıldım.

"Hadi size de iyi eğlenceler."

"Aaa bir dakika..." deyip elini cebine attı Jungkook. Çıkardığı telefonuyla kolunu uzattı. "Fotoğraf hadi gelin." dediğinde o annesine kolunu atmış, ben ise anneme sarılmıştım.

Sonunda arabanın önüne geldiğimizde, Jimin arabadaydı. Sanırım şoför önce onu almıştı. Araba hareket ettiğinde sokaktan çıkana kadar arkadaki annesine baktı Jungkook.

"Ne yaptınız? İyi geçti mi?" dedi Jimin.
Dün onlara durumu söylediğimi Jungkook'a söylemiştim.

"İyi geçti, oturduk, sohbet ettik." dedi Jungkook.

"Aynen..." dedim kafamı sallayarak. "Senin nasıl geçti?"

"Benim de iyiydi." dedi sadece.

Biraz sessizlik olmuştu. Bu sefer ortaya değilde kenara oturduğumdan, kafamı cama yaslamış tek kulaklıkla müzik dinliyordum. Bu aralara Bangtan'ın şarkılarına takmıştım ve onları bu alanda görmek çok hoştu. Sesleri ve sözlerine bayılıyordum.

"İyi uyudun mu?" dedi Jungkook bana hitaben.

"Uyudum. Çok rahattı. Sen uyumadın sanırım, gece su içmeye kalkmıştım annenle oturuyordunuz bahçede." dediğimde sakince kafasını salladı fakat sonradan gözlerini açıp bana döndü.

"Bekle...Konuştuklarımızı duydun mu yoksa?" dediğinde Jimin kahkaha atmıştı.

"Hayır duymadım. Uyku semesinde onunla mı uğraşacağım, delirdin herhalde." dedim omzuna vurarak.

"İyi tamam..." dedi rahatlayarak. "Saçma bir şeydi duymanı istemezdim ondan. Yoksa önemli bir şey değil yani." dedi geçiştirmeye çalışarak. Daha fazla üstelemedim. Söylese söylerdi.

İki saatlik bir yolculuğun ardından havaalanına geldiğimizde, basının haberi olmadığı için ne hayranlar ne de muhabirler vardı. Sabah da olduğu için bütün insanların gözlerinden uyku akıyor, uçaklarını bekliyorlardı. Araba bir yerde durdu fakat inmeyip içeride bekliyorduk. Sanırım diğerleri daha gelmemişti.

Yaklaşık yarım saatlik bir bekleyişten sonra iki siyah araba ve ardından gelen ekip arabalarıyla, biz de arabadan inip direk içeri girmiştik. Diğer üyeleri özlediğimi farketmiştim.

İlk görüş alanıma giren Namjoon'a koştum kollarımı açarak.

"Oppa!" dedim çok ses çıkarmamaya özen göstererek. Tam kollarımı ona saracaktım ki kollarımı tutup beni engelledi ve maskesinin altından gülümsedi.

"Hop hop burada olmaz küçük kız." dedi başımı kolunun altına sıkıştırarak. Jungkook ve Jimin de bize doğru geliyordu gülümseyerek. Sonra yanımızdaki personel sandığım 3 farklı genç kızı fark ettim. Sanırım personel değillerdi çünkü bizi izliyorlardı. Onları fark ettiğimi gören Hoseok yanındaki kızı gösterdi. Şimdi farketmiştim de Hoseok oppa ile ikiz gibilerdi resmen!

"İnanmıyorum bahsettiğin ablan bu mu oppa?!" dedim onu göstererek. Kafasını salladı tepkime kahkaha atarak. "Waaow çok güzelsiniz." deyip önünde eğildim. "Merhaba ben Kim Young. Bangtan'ın komşusu oluyorum." deyip gülümsediğimde o da eğildi.

"Ah ismini duydum, ben de Dawon, tanıştığımıza memnun oldum." dedi. Sonra Tae atıldı önündeki daha küçük duran kızı öne ittirerek.

"Bu da benim kız kardeşim Young." dedi yanağını sıkarak. Kız utangaç bir şeklide eğildi.

"Ah ben de Eun Jin. Tanıştığımıza memnun oldum." dediğinde kafamı salladım gülümseyerek.

KOMOREBİ -1- [JJK] TR ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin