13. Bölüm ✨

951 87 53
                                    

Sanırım tanınan biri olmadığım için ben hikayeyi yazarken, okuyucularıyla yorumlarda buluşan, onların düşüncelerini bilen bir yazar olamayacağım. 🤭 Ama sorun değil. Keyifli okumalar 💜.

______

"Öyle değil mi Young?"

Bütün iliklerime kadar korku içindeydim. Daha önceden bu gerçeği şu an söylememeye karar verdiğim için, şu an aklımdan bir tek bütün oyunculuğumu sergileyerek bu yalanı sürdürmek geçiyordu. Göz devirerek güldüm.

"Pff Jungkook o kız bana hiç bir şey yapamaz. Endişelenme artık...Tamam mı?" dedim gülümseyerek. Neyse ki kekelemek gibi bir hata yapmamıştım.
Ellerini omuzlarımdan çekti ve yere bakmaya başladı.

"Bana yalan söyleyeceğini düşünmüyorum. Öyle olsun. Ama sen yine de dikkatli ol. O kızı hafife alma Tamam mı?" dedi aynı benim gibi. Kafamı salladım.

Çoktan hafife almak gibi bir hata yapmıştım. Ve onun yüzünden Jungkook ile aramız bozulacak diye ödüm kopuyordu. Ona yalan söylediğim halde inanması onu aptal yapmıyordu. Aksine ben aptalın önde gideni oluyordum.

"Neyse..." deyip saatine baktı. "Seni de ziyaret ettiğime göre şirkete dönmem gerekiyor artık. ComeBack yapacağız çok heyecanlı ve gerginim." dedi yanaklarını ellerinin arasına alarak.

"Jungkook siz en iyisisiniz! En büyük hayranınız benim!" diye bağırdım birden.
Kaşlarını kaldırıp bana baktı.

"Öyle mi dersin? Daha hiç bir konserimizde görmedim seni."

"Tanıştığımızdan beri iki buçuk ay geçti ve hiç konseriniz olmadı ki." dedim sol omzumu kaldırarak.

"Ah doğru. ComeBack yapar yapmaz ilkine bekliyorum o zaman. En ön sıra.
Ha?" dedi. Cidden heyecanlı gözüküyordu. Aslında kulağa hoş geliyordu.

"Tabi ki! VIP koltuk istiyorum ve parasını sen ödersen neden olmasın? Biliyorsun hala babamın gönderdiği paralarla geçiniyorum ben." deyip kahkaha attım. Benimle birlikte o da gülmüştü.

"Tamam..."dedi şapkasını ve maskesini takarken. "Anlaştık o zaman." deyip elini uzattı.

"Anlaştık." deyip elini sıktım. Sol tarafımın karıncalandığını hissettim yine. Alışmıştım artık ve bu hisleri seviyordum. En çokta bu hislerimin Jungkook için olmasını seviyordum.

Arkasını döndüğünde, o tam kapıyı açacakken kapı tıklatılıp yavaşça açıldığında Woo Jin karşısında Jungkook'u, görünce bir iki saniye bakıştılar. Jungkook arkasını yarım bir şekilde bana dönüp, bir saniye de bana baktıktan sonra daha fazla beklemeden Woo Jin'e hafif baş selamı verip odayı terk ettiğinde Woo Jin hala onun arkasından bakıyordu. Onun burada ne işi vardı şimdi?

Kapıyı kapatıp yavaşça yanıma geldi. Nefesimi tuttuğumu yeni fark ederken ben de ayağa kalkmış pencerenin önüne geçmiştim.

"Senin burada ne işin var Woo Jin-shi?" dedim sakin bir şekilde. Duygusuz konuşmaya çalışıyordum çünkü her bir hareketimden umut bağlayabilirdi. Biliyordum çünkü bende Jungkook'a karşı böyleydim. Fakat umut bağlaması ikimiz içinde iyi olmazdı.

"Ziyarete geldim. SooBin hocadan duydum durumunu. Geçmiş olsun. Nasılsın?" dedi koltuğa oturarak.

"Sağol. Daha iyiyim." dedim kafamı sallayıp. Ne konuşacaktık şimdi?

"Arkadaşındı sanırım." dedi kapıyı göstererek. Tanımamış olmasını umuyordum. Her yeri kapalıydı adamın.

"Evet."

KOMOREBİ -1- [JJK] TR ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin