Yorum yapmayı unutmayınnn💐
______
Omzumun hemen bitişiğine iliştirdiği kafasını eğdiği için yüzünü göremiyorduk. Kaşlarımı çatarak uzaklaşmaya çalıştığımda ise benimle birlikte geliyordu. "Ya! Ne oldu birden?" dediğimde üyeler de gülerek ikimize bakıyor ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Jungkook elindekileri masaya bırakıp kafasını biraz kaldırdı. Ön dişlerini göstererek gülüyordu.
"Küpem kazağına takıldı. Bir yere kaçma." deyince üyeler kahkaha atmıştı. Güldüm. Omzumu tam göremesem de elimi oraya atmaya çalıştığım için kulağını hafif çekiştirmiş olmalıyım ki acıyla bağırdı ve daha fazla yakınıma geldi. Kalbim fırlamak üzereydi.
"Ne yapıyorsun?! Kulağım kopmak üzere."
"A a şuna bak küpene sahip çık o zaman!" diyerek onu kolundan çekiştirerek aynanın önüne getirdim. Tıpış tıpış beni takip ediyordu ve uzun boylu olduğu için oldukça eğilmek zorunda kalmıştı. Sinsice güldüğümü farkında bil değildim ki aynadan göz göze geldiğim Jungkook kolumu hafifçe çimdiklemişti.
"Gülme."
Kazağımı küpesinden kurtarmaya çalışıyordum ki kamera ile yanımıza gelen Tae gülerek videomuzu çekiyordu. "Hyung neyini çekiyorsun? Acı çekiyorum burada."
"Abartma..." deyip kurtardığım kulağını kendisine doğru ittim ve kazağıma bir zarar gelmiş mi diye aynaya yaklaştım. O da hala kulağını tutuyordu. Sonra aynı anda kapıya atıldığımızda ben lavaboya gidip sakinleşmeyi hedefliyordum.
"Sen nereye?"
"Sen nereye?"
"Lavaboya."
"Lavaboya."
Aynı anda konuştuğumuzda gülüyorduk fakat Tae hala video çekmek işe meşguldü. Üyelerle birlikte oldukça sesli bir ortam varken benden önce kapıyı açtı Jungkook. Sonra yüzünde tatlı bir gülümseme ile bana baktı.
"Bayanlar önden."
Tebessüm ederek kapıdan çıktım ve elimi enseme attım. Oldukça terlemiştim ama bu hava sıcak olduğundan falan değildi. Bir haftadır onunla her hangi bir iletişime geçtiğimde bunu yaşıyordum.
"Hyung sen de kapat şu videoyu artık." Jungkook kapıyı kapatıp yanımda yürümeye başladığında aniden ölü bir sessizlik kaplamıştı ortamı. Fakat sanırım Jungkook da benim gibi sıkıldığı için konuştu.
"Biliyor musun ben de eskiden kadın bir hocadan evde piyano dersi alıyordum." dediğinde gözlerimi büyüttüm.
"Gerçekten mi?" Ders aldığı kişinin SooBin sunbae olma fikri oldukça eğlenceliydi. Fakat çok tesadüf olurdu.
"Evet, Busan'da iken evine giderdim." Busan olduğunu duyunca kim olduğunu sormaktan vazgeçtim. Baya önce gibiydi ve SooBin sunbae daha önce eğitim verdiği birinden bahsetmemişti.
Lavaboya gitmek için köşeye geldiğinde benden ayrılacakken bütün cesaretimi toplayıp onu durdurdum.
"Jungkook?"
Vücudunu tekrar bana döndürüp kaşlarını kaldırdı. "Efendim?"
"Ben şey diyecektim..." deyince, kafasını biraz eğip kaçırdığım gözlerimi yakaladı. Yemin ederim o an dilim tutuldu sandım. Konuşamayacağım sandım. "Yani geçen gün pencerede sana ters ters konuştum..." dediğimde o da gözlerini kaçırmış ellerini pantolonun cebine sokup başını eğmişti.
"Eğer moralini bozduysam özür dilerim diyecektim."
Bir kaç saniye yüzüme baktı. Bir şey söylememesi yerin dibine girmeme sebep olurken gözlerimi yere diktim. "Bir şey söyleyeceksen söyleyebilirsin." dediğimde ağzının yanıyla bir gülüş attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMOREBİ -1- [JJK] TR ✔️
Fanfiction[Tamamlandı] "Benim engellerim yok muydu sanıyorsun?! Bir tek senin mi vardı engellerin?!... Kolay mı oldu sanıyorsun?" dedi hala nefes nefeseyken. "Seni sevdiğimi kabullenmek? Kolay olmadı çünkü seversem hayatıma almak isteyecektim. Sence hayatım...