43. Bölüm ✨

828 70 33
                                    

Rica ediyorum, oy vermeyi unutmayın. ⭐⭐⭐
__________

Arada sırada fazla rüzgardan dolayı uçuşarak pencereye çarpan tülün sesi, sinir kat sayımı artırıyordu. Öte yandan, yatakta terlediğim için esen hafif rüzgar boynumu okşuyor ve rahatlamamı sağlıyordu. Fakat gözlerimi açmamak için cebelleşiyor ve beni yeniden uykuya daldıracak hayaller kurmak istiyordum. Fakat uykumu almıştım, bu yüzden kalkmaya karar vermiştim.

Gözlerimi yavaşça açarak önce tavana, sonra da açık olan kapıya baktım. Jungkook'un odasındaydım ve sanırım dün gece uyuya kalmıştım. Yavaşça oturur pozisyona gelerek etrafta gezdirdim gözlerimi. İki bavulum ve çantam yerde duruyordu. Jungkook'un bavulu ise; ağzı açılmış ve düzenli bir şekilde katlanmış kıyafetleri ile hemen benimkilerin yanındaydı. Sanırım yerleştirmeye vakti olmamıştı.

Oldukça yukarı çıkmış olan elbisem, ayağa kalkınca tekrar eski halini alırken, pencereyi örttüm ve koridorda banyoya doğru yürümeye başladım. Ev çok sessizdi. Elektriklenen saçıma biraz su serpip yüzümü yıkadıktan sonra telefonumu almak için tekrar odaya geçtim. Masanın üzerinde duran telefonumu alacakken, yanındaki beyaz bir zarf dikkatimi çekmişti; yanında ise Jungkook'un el yazısı olduğunu tahmin ettiğim bir not..

"Akşam geç gelebiliriz, sen rahatına bak. Bu arada, o gün size geldiğimde baban bu mektubu, daha sonra sana vermemi istemişti. Baban ve ben, seni seviyoruz. :)"

Yüzümdeki genişleyen gülümsemem anında düz bir hal alırken zarfı hızla açıp yatağa oturdum. Yüzümde buruk bir gülümseme oluşmuştu.

"Sevgili kızım ;

Bunu sana yazdığım için şaşıracaksın biliyorum. Ben duygularımı ifade edemiyorum bu yüzden bu yolu seçtim.

Öncelikle Jungkook ile çok mutlu olmanızı diliyorum. O seni gerçekten de seviyor.

Kore'de okurken, Yeni Zelanda'lı bir kızla tanışmıştım..." Kaşlarım benden bağımsız olarak çatılmıştı. Birden neden bu konuya girmişti?

"Detayları ne anlatmak ne de hatırlamak istiyorum. 3 sene sizin dilinizle çıktık, flört ettik. Onu gerçekten sevmiş ve hayatımın kadınını bulduğumu sanmıştım. Çok güzel giden bir ilişkinin sonunda evlenmeyi konuşuyorduk fakat benim maddi durumum henüz olmadığı için, bir-iki ay daha beklemesini söyledim. Bir şey demeyip bekleyeceğini söylemiş ve tatil olduğu için, ikimiz de memleketlerimize dönmüştük. Orada dedenle konuştum; evlenmek istiyorsan arkanda dururum, dedi bana. Ben de ona bir telgraf çekerek artık evlenebileceğimizi söyledim. 1 hafta sonra cevap gelmişti; 3 sene birbirimizi oyaladığımızı, bu geçen bir-iki ayda bensiz de yapabildiğini ve evlenmemize gerek olmadığını yazmış, ve sadece takıldığımızı söyleyerek üzgün olduğunu belirtmişti. Sonra da evlendiğini duymuştum.

Bu yüzden ben, bir kızım olursa asla bir erkekle birlikte olmasına izin vermeyecektim. Ve bunu yapmam için bunu size küçüklükten empoze etmem gerektiğini düşündüm. Öyle de yaptım. Fakat, özellikle sen ilk kızım olduğun için ne yapacağımı bilemedim ve bir gün sen üzülmeyesin diye seni her şeyden soyutladım. Sen de uslu bir çocuktun ve sözümü çok dinliyordun. Fakat Yoora öyle değildi.

Ama biliyor musun kızım; ben bunları düşünürken, senin çok fazla zorluk yaşayacağını, gerektiğinde bir erkekle konuşamayıp zor duruma düşeceğini, bir markete bile giremeyecek kadar zorlanacağını düşünememişim. Ben de güya babalık yapmaya çalışıyordum işte, toydum kızım. Kızma bana.

Müstakbel damadım Jungkook'u görünce, kendimi gördüm sandım. Aynanın karşısındayım sandım. Çünkü ben de o kıza karşı böyleydim. Sonra onu denemek için evlenin dedim. Hemen kabul edemedi. Ama eminim ki bir sanatçı olmasaydı, benden önce davranır ve seninle evlenirdi.

KOMOREBİ -1- [JJK] TR ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin