SIRILSIKLAM (13.03.2018)

18 1 0
                                    

                                                                 KANKAYKEN...

Hemen o güne dönelim hadi.Yine Aliyle görüşecektim.Ama Ali unutmuştu.Serviste Aliyi arayıp haber verdim.Eve geldiğimde hazırlandım.Seninle bir yer belirledik.

Orda Buluşalım Diye.

'Nerdesin?' mesaj attım.

'İlla ben mi geleyim?' 

Yolda kıkır kıkır gülüyorum.Sonra bir baktım yine karşımda.Arkadaşların bozuk oltayla balık tutmaya çalışıyordu.Bizde bankta oturup konuşuyorduk.Aliye o zamanlar sadece platoniktim,fakat sevgilim vardı.Ama salaklık edip ağzımdan kaçırdım bunu.Fakat onunda vardı.

Sen konuştun.

'Biraz uzaklaşalım mı?'

'Olur'

Yürümeye başladık sahilde.Bir yandan yine konuşuyorduk.Sonra bana üşüyüp üşümediğimi sordun.Bende 'sen ne yapacaksın?' dememe rağmen montunu verdin bana.O an çok mutlu olmuştum.Montunda büyük olmuştu.Saçların sırılsıklamken bile güzeldi.Yağmur hızlandı,bankın üstüne oturmak zorunda kaldık.Yağmur dinene kadar orda oturduk.Bana gökkuşağını gösterdi.Çocuklar aradı.Bozuk oltanı almaya çocuklarla buluşmaya döndük.

Çocuk bana dedi ki;

'Sen gitsene Ali bize kalsın.'

Ben hiç bırakır mıydım sizce?.

'Nereye gidip gitmeyeceğimi size mi soracağım?.

Çocuğa kötü kötü bakıyordum.

'Çok kötü bakıyor.' dedi.

Ali ben ne olduğunu anlayamadan önüme geçti.Beni arkasına aldı.O an etkilenmiştim,fakat hiç bozmadım.

'Gel seni eve bırakayım.'

Omzumdan tutup bıraktı.Beraber yürümeye başladık.Sonra bunlar bizi takip etmeye başladı.Beraber koştuk ve yolu kaybettirdik onlara.

Ali beni eve bıraktı.Montunu verdim.Eve geldiğimde yazdığı mesaj hala aklıma gelir.

'Montumu ısıttığın için teşekkür ederim.'

Artık Gülmek İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin