9. Bölüm : Güçler

2.5K 203 24
                                    

"Sen?" dedim büyük öfkeyle. Hızla üzerine gidip yüzüne sert bir yumruk attım. Ardından dengesini sağlamasına izin vermeden ayağına çelme taktım. Üzerine binip yüzüne yumruklarımı dizmeye devam ettim.

"Şerefsiz! Piç kurusu! Bunca zaman neredeydin? Ha?" diye bağırdım öfkeyle. Bana haber bile vermemişti. Bir an için olsun ya. Kollarımdan tutup beni durdu. "Özür dilerim, prenses." Kolumu sertçe çekip üzerinden kalktım. Ardından elimi uzattım. Birkaç saniyelik kararsızlıktan sonra elimi tuttu ve kalkmasına yardım ettim.

"Gel buraya. " deyip beni kendine çekti ve sarıldı. Ben de ona sarıldım. "Seni özledim." diye mırıldandım. Onu görmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki saymayı bırakmıştım bir yerden sonra.

"Ben de prenses ama biliyorsun."

"Tabii tabii, vampirlik işleri."

"Sana yalan söylemeyi sevmiyorum."

Omuz silktim. "Ama söylüyorsun." Sonra ondan ayrıldım. Arkamı dönüp içeri girecekken durdum. Ona döndüm ve kasıklarına sert bir tekme geçirdim. "Ah! Vampir olabilirim ama canım yanıyor!"

"İçimde kalırdı, Kathlan. Gece uykum kaçardı."

"Uyuduğunu sanmıyorum." Omuz silktim. "Pek fazla uyumuyorum." Sonra derin bir nefes aldım. "Hadi gel koca oğlan!" deyip içeri girdim. O da hemen arkamdan girdi. İkimiz önde diğerleri ise gerimizdeydi. Yaklaşıp kulağıma eğildi.

"Üzerinden kan kokusu geliyor ama çok az. Ne dersin, Adalet Meleği?" Hızla ayağına çelme taktım ve beklemediği için yere düştü. "Bana bak vampircik! Tek kelime edersen kazığı kalbine saplarım."

Alayla güldü. "Bana kıyamazsın ki..."

Gözlerimi devirdim. "Kalk hadi, aptal." deyip yürümeye devam ettim. Beni ifşa etmeyeceğini bilecek kadar uzun zamandır tanıyordum onu. Bir saniye olmadan yanıma geldi. "Korkma." dedi yine kulağıma fısıldayıp."Benden sır çıkmaz."

"Biliyorum. Ama seni tehdit etmek çok güzel." dediğim zaman gür bir kahkaha attı. Gözlerimi devirdim. "O sesini kıs, vampir! Burada sizi sevmezler. Başka türlerin buraya girmesi yasak. Dostum olduğun için şanslısın." dedim omzuna vurup.

Erkeksi bir şekilde kıkırdadı. "Asıl sen şanslısın! Vampir bir arkadaşın var!" Bu sefer ben gür bir kahkaha attım. "Şuna bak hele! Aptal kan emici!"

"Ben de seni seviyorum prenses." Gözlerimi devirdim ama bir yandan gülüyordum. Onu gerçekten özlemiştim. Tekrardan yanımda olması mükemmel bir histi. "Tanrım, nelerle uğraşıyorum böyle?"

Güldü. "Neden sevinmiyorsun? Benim gibi yakışıklı biri ile takılıyorsun." Sahte bir şaşkınlıkla ona baktım. "Yakışıklı mı? Tanrı aşkına Kathlan! Sen yakışıklı görmemişsin!" çocuk gibi dudaklarını büzdü. Böylesine güzel ve ölümcül bir canlının dudaklarını büzmesi çok garip ve komik duruyordu.

"O kadar mı çirkinim? Beni hiç mi sevmiyorsun sen?"

Omuz silktim. "Sevmiyorum." Yüzünde şeytani bir sırıtış belirdi. "Öyle mi küçük hanım?"

"Öyle." deyince aniden beni sırtına aldı. "Kathlan! Seni öldürürüm!" diye bağırdım kendime hakim olamayıp. "Sen kaşındın prenses!" dedi ve vampir hızını kullanarak merdivenlere yöneldi. Diğerleri asansöre binmişti.

Bizi dev binanın çatısına çıkardı. Birkaç dakika öylece beraber gökyüzünü izledik. İkimizde kenarda oturmuştuk. Babamlar geldiği zaman ayağı kalkıp Kathlan'a baktım. "Beni neden buraya getirdin?"

"Koruyucuların insan olduğunu düşünmedin, değil mi?" Kaşlarım usulca çatıldı. "Güç mü? Özel güç? Doğaüstü olan tarzda. "

Ufak ama alaycı bir kahkaha attı. "Bir yıldır falan buradasın ve bilmiyor musun gerçekten?" Gözlerimi devirdim ama ona cevap vermedim. Çünkü gerçekten bilmiyordum ve hiç kimsenin kullandığına da denk gelmemiştim.

Koruyucular / TAMAMLANDI / DÜZENLENECEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin