Alanis'in Koruyucuları Terk Etmesinin 1. Yılı, Alanis'ten...
Odamda bir o yana bir bu yana stresle volta atmaya başladım. Bugün Mark'a Koruyucular hakkında gerekli bilgileri vermem gerekiyordu. Anlaşmamız gereği yapmam lazımdı ama bu çok zordu.
Onlara ihanet edecek misin?
"İlk onlar ihanet etti!"
Onları nasıl satmayı düşünebilirsin? Onlar senin ailen! Senden utanıyorum dış ses!
Onu görmezden gelmeyi seçmiştim. Öfkeyle bağırıp masadaki tüm makyaj malzemelerini yere döktüm yine de. Bazıları kırıldı, bazıları yerde daire çizip yatağın altına girdi.
Aynadaki yansımama baktım. Gri gözlerim öfkeyle kısılmıştı. Çenem dişlerimi sıkmaktan kaskatı duruyordu. Gözlerim ateş saçıyordu adeta. Üzerimde siyah büstiyer ve siyah bir kot şort vardı. Saçlarım birbirine girmişti.
O sırada kapı açıldı. Bakışlarımı aynanın üzerinden oraya çevirdim. Kırmızı elbiseli bir kadın vardı.
"Efendim seni çağ-"
"Defol!"
"Ama-"
Bir şey demesine izin vermeden makyaj masasının sandalyesini kapıya fırlattım. Kız son anda kapıyı kapatıp kaçarken derin derin nefesler aldım.
"Bunun adı ihanet değil. Ödeşmek." diye fısıldadım. Daha çok kendimi ikna etmek ister gibi çıkmıştı sesin. Kapının açılması ile eş zamanda gözlerimi sımsıkı yumup açtım.
"Sakin ol." dedi Mark umursamaz bir sesle. İçimden ona bildiğim tüm küfürleri sayarken gözlerimi sımsıkı kapatıp masanın iki yanındaki ellerimi yumruk yaptım.
Sen bir hainsin. O çok nefret ettiğin türden...
İç sesimi umursamamaya çalıştım. Ben hain değilim. Ben hain değilim. Ben hain değilim. Ben hain değilim. Belki yeterince söylersem kendim de inanırdım? Belki yeterince tekrar edersem gerçek olurdu?
Hayır, gerçek olmayacak kadar güzel bir hayaldi. Gerçek olmayacak bir hayal olduğunu biliyordum. Canımı yakan da buydu zaten. O çok nefret ettiğim hainlerden biri olmak...
Koruyucuları satacaktım.
Kendi kendime gülmeye başladım. Annem olsa ne derdi acaba?
Koruyucuların yüz karasısın. En beterisin. En berbatısın. Burayı hak etmiyorsun!
Derek, Alex, Luke, Melany. Herhalde hepsi benden nefret ederdi. Ne de emir emirdir, öyle değil? Onu dinlemeyen yalnızca iki kişi olurdu. İlki tabii Jace. Çünkü o her zaman benim tarafımdadır. İkincisi ise Kathlan. Çünkü o bir Koruyucu değildi.
Hatta belki de annem öfkeyle beni yok etmeye falan karar verirdi? Ne güzel olurdu. Sorun şuydu ki bu da diğerleri gibi gerçek olmayacak kadar güzel bir hayaldi.
"İstersen yapma." dedi Mark. Yapacağımı gayet iyi biliyordu. Hafifçe güldü. "Ama yapmak zorundasın." Yapacaktım ama bunu mecburiyet ile ilgili olmayacaktı. Yapacaktım çünkü bunu hak etmişlerdi.
Onlar bana bu kadar zarar vermişken neden onlara ihanet ediyormuşum ki? Bunun adı kısasa kısas. Ödeşmiş oluyoruz. Ayrıca Mark'a borçluyum. Ona pek çok şey borçluyum. Bu bir yıl hiçbir şekilde üzerime gelmedi. Yalnızca beni eğitti. Büyüler gösterdi. Karanlık emrime girdi. Ateş ve buz da kademe atladım. Hayal edemeyeceğim kadar güçlü oldum.
"Sana yaptıkları onca şeyden sonra hala tereddüte düşüyorsun." diye mırıldandı Mark. Ardından devam etti. "Birilerini bu kadar sevmek çok acı verici olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruyucular / TAMAMLANDI / DÜZENLENECEK
Fantasía#Vampir 1. Sırada #Gerilim 81. Sırada #Koruyucu 1. Sırada #Savaş 36. Sırada #Kurtadam 3. Sırada #Korku 77. Sırada Suçluluk, görüp görebileceğiniz en güçlü duygudur. Sizi içten içe tüketir ve hiç davranmayacağınız bir şekilde davranmanıza sebe...