36. Bölüm ~ Affetmek

2.8K 241 82
                                    

Hastaneye yatırılmasından sonra geçen 24 saatin üstüne Aylin usulca gözlerini açtı. Nerede olduğunu, kendisine ne olduğunu bilmiyordu. İki saatlik uykudan uyanmış gibi yorgundu. Kolunda serumu, karşısında koltukta sayıklayan Füsun Hanım'ı gördü. Hafifçe başını eğdiğinde belinde sarılı olan kolu farketti. Saçlarına dayanmış kafası vardı. Usulca dönüp yüzünü görmek istedi. Kıpırdanınca Emir'de gözünü açtı. Arkasını döndüğünde kendisine bakan o çok sevdiği kara gözleri gördü.

Emir sonunda uyandığı için gülümsedi
"Günaydın Sevgilim, ne çok uyudun."

Aylin içinde bulunduğu durumu algılamakta zorlandı. Haftalardır çektiği acı bir kabus muydu? Emir aslında hiç gitmemiş miydi? Yoksa o yaşadıkları gerçekti de şuan bir rüyada mıydı? Aylin konuşmak için ağzını açtı ama sesi çıkmadı. Yutkununca boğazının kuruduğunu anladı. Emir Aylin'in ifadesinden durumu anladı.
"Su vermemi ister misin?"

Aylin evet dercesine başını salladı. Kalkıp doğrulan Emir başucundaki şişeden bardağa suyu döktü. Bir elini Aylin'in başının altına koydu ve yavaşça suyu içirdi. Boğazından akan su tüm içini ferahlatmıştı. Islanan ağzında dili daha rahat dönmeye başladı. Füsun Hanım'ı uyandırmak istemeyerek sessizce konuştu.
"Gözüne ne oldu?"

Emir bu soruyla gülümsedi.
"Gerçekten ilk merak ettiğin şey bu mu?"

Aylin onun gülümsemesiyle enerji dolmuştu. Dünyası biranda aydınlandı. Aynı şekilde gülümsemeye çalıştı ve evet dercesine başını salladı.
"Küçük bir kaza diyelim. Sen tamamen iyileş anlatacağım çok şey var."

Aylin'in suratı asıldı.
"Her şey rüya değil miydi?"
"Öyle de denilebilir birtanem, her şey geçti bitti."

Aylin'in içini nedensiz bir panik dalgası sardı. Yaşadıkları birer birer aklına geldi. Boğazı düğümlendi. Dolan gözleriyle kıpırdanmaya başladı. Kalkıp gitmek istedi. Emir anlamadığı ve biranda değişen bu ruh halini sakinleştirmek için hamlede bulundu.
"Aylin, dur Aylin. Sakin ol nereye gidiyorsun, ayağa kalkamazsın."

Füsun Hanım seslere uyandı. Korkuyla hemen ayağa kalktı Aylin'in yanına geldi.
"Ne oldu kızım söyle bana?"
"Gitsin, Emir gitsin buradan."
Emir duymayı beklemediği bu cümleye itiraz etmek istedi.
"Ama.."
Füsun Hanım Emir'e baktı. "Çık dışarıya Emir!"

"Anne, bana ihtiyacı var. Ona ihtiyacım var!"
"Aylin'in haftalardır sana ihtiyacı vardı yeni oluşmadı. Çık dışarıya biraz daha düşün!"

Emir içinde bir şeylerin kırılıp koptuğunu hissetti. Herkesin bu kadar haklı oluşuna üzülüyordu. Sessizce dışarıya çıktı. Kapının önünde oturan Anıl'ın yanına gitti. Emir'in yüz ifadesinden kötü bir şeylerin olduğunu anlamıştı. Göğsüne oturan ağırlıkla sordu
"Ne oldu, ağırlaştı mı?"
"Uyandı, ama beni istemiyor."

Tuttuğu nefesi bırakan Anıl acıyan gözlerle Emir'e baktı
"Ne bekliyordun ki, uyuyup uyanınca her şey geçmiyor. Sevdiğinin yanında olmadığı 'zaman' kimseye ilaç olmuyor."

"Ben de mutlu değildim bu süreçte biliyorsun."
"Evet ama ben biliyorum, Aylin değil!"
"Affedecek mi beni sence?"
"Bak bu konuda söz veremem, çünkü sana hakverse bile yeniden güvenmek konusunda aklı baya karışıktı."

Aylin'in kendisini bir daha sevmeyecek olmasının düşüncesiyle ağlamaya başladı Emir. O kadar uzun zamandır kendisini tutmuştu ki. Çaresizliğinden yaptığı tüm bu kötülükler şimdi Emir'i boğuyordu. Anıl hiç düşünmeden kollarını açtı Emir'e ve Emir çok sevdiği dostuna, çok sevdiği kadının kardeşine sıkıca sarıldı.

Anıl da kollarındaki yarım akıllı dostunun haline üzülmüştü. Emir'in ağlamaktan ritmik bir şekilde titreyen bedenini sıkıca sardı. Aylin'i bilmeden kardeş diye bildiği tek insandı. Ne yaparsa yapsın Anıl tarafından affedilmeye programlanmıştı. Emir bunca şeye Anıl ve Aylin için katlanmıştı. Şimdi bu kollarda yeniden mutluluğu bulacaktı.

KIRIK DÜŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin