Oldukça geç biten düğünden sonra direk eve geldiler. Emir bir gece öncesinden yaptığı yolculuk nedeniyle uykusuzdu, üzerinden yorgunluk akıyordu. İçeriye girince oturma odasına geçtiler. Emir koltuğa oturup başını geriye yasladı ve direk gözlerini kapattı. Aylin onun yorgun yüzüne bakınca içi eridi. Yanına oturdu. Avucunu Emir'in yüzüne getirdi. Emir de hissettiği tenle o tarafa eğilip hafifçe gülümsedi.
"Emir istersen bir duş alıp üzerini değiştir, ben de yatağını sereyim."
Gözünü açıp Aylin'e baktı.
"Bir yorgunluk kahvesi de içer miyiz?"
"Olur tabi, hadi kalk. Bende üzerimi değişeyim."Emir'in elinden tutup kaldırdı. Eline bir havlu tutuşturup banyoya soktu. Kendisi de odasına girerek üzerini değiştirdi. Elinde çarşaflarla oturma odasına geldi. Koltuğa düzgünce çarşafları serip, ketıla su koydu. Bardakları masaya hazırlayıp çıkmasını bekledi. Dirseğini koyduğu masaya yüzünü eline yaslayarak Emir'li geçen dakikaları düşündü. Belinden tutuşu, kalbinin atışı, elleri, sözleri, aşk dolu bakışları, ayakları yerden kesen gülüşleri, çok seviyorum deyişleri.... Aylin daldığı yerde bunları hayırladıkça gülümsüyordu.
Emir kapının kenarında altında şortu üstü çıplak, elindeki havluyla saçındaki ıslaklığı alırken bir yandan da Aylin'in gülüşüne kapılıyordu.
"Nedir seni böylesine mutlu eden hanımefendi?"
Aylin daldığı yerden gözlerini ayırarak Emir'e baktı. Onun yarı çıplak hali Aylin'i utandırmıştı. Kızarıp başını eğen Aylin,
"Eee şey Zeynep işte, düğünü çok güzel olmadı mı?"Emir üzerine bir şey giymeden mutfağa girip ketıldaki suyu bardaklara döktü. Aylin'in karşısına oturdu.
"Evet güzel bir düğündü."
Kahvelerinden bir yudum aldılar.
"Başını hiç kaldırmayacak mısın?"
"Üzerini giyinmeyecek misin?"
"Ha sen ondan mı? Ama bunda ne var ki, erkekler denize de böyle girerler, çekinilecek bir şey yok."
"Ben hiç denize gitmedim ki."Duyduğu şeye inanamayan Emir usulsa ayağa kalktı. Banyodan tişörtünü alıp üzerine geçirdi.
"Yani yanındayken bile yüzüne hasret bırakıyorsın adamı. Hadi kaldır başını da bak bana."
Aylin geçmeyen utanan halleriyle başını kaldırdı.
"Ne değişik bir kızsın."
"Hadi bitir kahveni de uyu, çok yorgunsun."
"Öyle özlemişim ki seni, gözümü kapatarak yeniden o karanlığa girmek istemiyorum."
"Söz sabah hala burada olacağım."
"İçimi rahatlattın.""Konuşmamız gereken çok şey var farkındasın değil mi Emir?"
"Yani bir kaç şey var evet. En önemlisi de ne zaman dönelim?"
"Dönecek miyiz?"
"Dönmeyecek miyiz?"
"Bilmiyorum."
"Aylin sakın bana sen git ben burada kalacağım falan filan deme. Seni gözümün önünden ayırmaya niyetim yok.""Kafam karma karışık Emir. Düşüncelerimi toparlayamıyorum."
Endişeli bakışlar atan Emir.
"Bu konu biraz can sıkıcı olacakmış gibime geliyor. O yüzden yarın dinlek kafayla konuşalım. Bu güzel günü bozmayalım."
"Evet öyle yapalım. Yeter içtiğin hadi kalk."Bardakları alıp lavabonun kenarına bıraktı Aylin. Emir koltuğa uzandı. Aylin de kapının yanında elini lambanın üzerine koyup Emir'e baktı.
"Uyumadan önce şunu düşün yarın ki konuşmaya etkisi olur belki. Anıl beni gönderirken Aylin'i almadan gelme dedi. Tek başıma dönersem şehre koymaz beni yemin ederim."
"Yani sen tek dönersin de, Anıl dan mı çekiniyorsun?"
"Ayliiinnn!"
"Tamam tamam şakaydı, düşüneceğim, iyi geceler."
"İyi geceler sevgilim."Işığı kapatıp kendi odasına girdi Aylin. Aynanın karşısına geçti. Kendi yüzüne baksa da Emir'i görüyordu orada. Aynada kendi kendine aynı şeyi tekrarladı sevgilim, sevgilim, sevgilim... Sonra kendince kıkırdayıp yatağa girdi.
Aslında fazlasıyla yorgun olmasına rağmen bir türlü uyuyamıyordu. Düşünceleri onu boğuyordu. Bir sağına bir soluna dönüp durdu. Bu eve girdiğinden beri bu yatakta Zeynep ile yatmıştı. Onsuz nedense çok büyük ve boş gelmişti. Yatakta doğrulup oturdu. İçeride Emir'in uyuyor oluşu rüya gibi geliyordu. İçindeki heyecan dışına yansırken dudakları gülümsemek için yayılmaya çalıştı. Delirdiğini düşünen Aylin içten yanaklarını ısırarak bu gülüşe son vermeye çalıştı. Ancak başarılı olmadı. Ayağa kalktı ve sessiz adımlarla salona girdi. Emir çoktan uyumuştu. Koridordan gelen ışığın hafif loşluğunda uyuyan yüzü çok güzel geldi Aylin'e. İlk kez bir sorun olmadan uyuyordu yanında. Başının yanında yere oturdu sadece onu izliyordu. Gülümsüyordu. İzliyor ve gülümsüyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK DÜŞLER
RomanceHayat bir tahterevalliydi.. Bir ucunda Aylin diğer ucunda düşleri vardı. Hayatındaki dengeyi bir türlü tutturamayan Aylin'in düşleri hep havada kaldı. Ne zaman Aylin yükselecek olsa bir şekilde düşleri kırılıyor ve yükseldiği yerden hızla düşüyordu...