10. Bölüm ~ Mezuniyet

3.3K 406 178
                                    

Anıl erkenden uyanıp Emir'in odasına gitti. Perdeleri sonuna kadar açarak
"Haydi kalk bakalım uykucu?"
Yastığın altına kafanı sokan Emir boğuk sesiyle konuştu:
"Siktir git Anıl!"
Yanına gelip yastığı yüzünden kaldırdı otuz iki dişini gösterecek şekilde sırıttı
"Dostum bir sürü işimiz var."
"Bugün izinliyiz unuttun mu?"
"Hayır o yüzden bir sürü işimiz var. Hepsini bu güne yükledim."
"Afedersin ama benimle zorun ne? Kaç gündür uykusuzum zaten akşama kadar uyuyup sonra mezuniyete gitmeyi düşünüyorum."

"Bir sürü işi bu güne yükledim dedim. Tek başına halledemem Emir kalk!"
Doğrulup oturan Emir boğazını temizledi.
"Evet sırala bakalım o bir sürü işi."
"Evvela bir kahvaltı ki birazdan kapımızda olacak, ardından üstümüzü giyip okula gideceğiz malum son sınav."
"Ohaaaa! Amk ben onu nasıl unuttum. İnanamıyorum ilk defa sen değil ben unuttum."
"Umarım sınava dair bilgileri unutmamışsındır çünkü sana güvendim."

Emir'in yüzünde biranda oluşan sınav gerginliği günün geri kalanındaki işleri dinlemeyi engelliyordu.
"Sınav sanıyorum dört gibi bitecektir. Bir şeyler yeriz. Sonra ben terziden takımı alacağım. Seninle berberde buluşuruz. Akşama Gencer Amcanın arabayla mı gideceksin?
"Evet"
Anıl sesli sesli düşünmeye başladı.
"Ama sen kafeye uğrayacaksın, neyse tamam ben de babamın külüstürü çalarım. Haydi kalk bakalım."

Emir gerneşerek yataktan kalktı. Yüzünü yıkadıktan sonra sabah kahvesini alıp televizyon karşısına yerleşti. Koltuğun kenarında Aylin'in yattığı çarşaflar duruyordu. Kendisine ait olan tişörtü alıp gayri ihtiyari burnuna getirdi. Tam o esnada odaya giren Anıl muzip bir gülümseme yerleştirdi yüzüne
"Akşama bol bol koklarsın. İstersen evi sana bırakayım?"

Emir hemen koltuğun kenarına fırlattı tişörtü.
"Saçma sapan konuşma yoksa sınavda hocayla bakışırsın."
"Ev diyorum, sana bırakacağım. Benim planlarım başka."
"İyi olur kafamı dinlerim. Zaten öyle geç saatlere kadar kalmayı düşünmüyorum. Şöyle bir ortam yoklaması yaparım kaçarım."

İki sokak ötedeki kafeden gelen kahvaltıyla karınlarını doyurup hazırlandılar. Sınav öncesi olası çıkacak soruları diğer çocuklardan öğrenmek için erkenden okula gittiler.

Aylin sabah erkenden kalkıp duşunu aldı. Emir'in hediye ettiği tişörtü giyip Ece'nin gelmesini bekliyordu. Ece söz veridiği gibi çok bekletmeden geldi. Aylin ile beraber taksiye atladıkları gibi kendi evine getirdi.
"Bu arada tişört çok yakıştı"
"Teşekkür ederim, sanırım hediyede senin de bir parmağın var?"
"Bir değil on parmağım var. Abim ne anlar modadan uyumdan."
"Modayı bilemem ama uyumdan anlıyor."
Aylin birlikte yaptıkları çizimlere istinaden öyle demişti.
"Ay sen abimi mi savundun? Çok tatlısın."

Aylin hemen kızarıp önüne döndü. Onun utangaç hali Ece'yi daha da keyiflendirmişti. Yine de daha fazla üzerine gitmeyerek odasına çekiştirdi.
"Merak etme annem evde yok, rahat olabilirsin. Dün gece sen tiplerde bir arkadaşımdan bir kaç elbise daha aldım umarım içlerinden beğendiğin bir şey çıkar."
"Neden o kadar zahmet ettin, ben kotla bile gitmeye razıydım. Farketmez ki benim için."
"Öyle deme mezuniyetin en güzel kızı sen olmalısın"
"Öyle bir iddiam yok benim. Olamam da zaten."

Ece Ayşegül'ü kıskandırmak istiyordu bütün bu çabası ondandı, Aylin de Ayşegül'ün kafede arkadaşlarıyla yaptığı konuşmalarına dayanarak asla güzel olamayacağını düşünüyordu. En azından bir numara belliydi.
"Hadi başlayalım."

Ece yatağının üzerine çıkardığı dokuz farklı modeli Aylin'e sundu. Hepsi birbirinden güzel ve şık elbiselerdi. Ece elinde tuttuğu siyah elbiseyi Aylin'e uzattı. "Sen bunu denemekle başla ben içecek bir şeyler getireyim."
Başıyla onaylayan Aylin Ece gelene kadar elbiseyi giymişti. Kapıdan elinde tepsi ile giren Aylin'i görünce öylece kaldı.
"Bir elbise bir insanı ancak böyle değiştirir. Havan değişti hemen. Sadece biraz daha dik durmaya ihtiyacın var."
Aylin aynaya, Ece Aylin'e baktı.
"Tamam güzel oldu ama bence siyah değil. Çok zayıfsın zaten iyice yok görünüyorsun. Renklileri deneyelim."

KIRIK DÜŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin