"Abi?"
"Ece naber?"
"İyi abi, hoş geldin. Ama annemler evde yoklar."
"Neredeler?"
"Gencer Beyler başbaşa bir akşam geçirmek istediler ve beni evde bırakıp gittiler."
Emir Ece'nin alınmış gibi tavrına kahkahalarla güldü."Eee Aylin neden gelmedi?"
"Yorgundu dinlenmek istedi. Bende geçerken bir sizi göreyim dedim."
"Yalnız senin evinin güzergahında değil burası. Yolunu uzatmışsın.""Gelmemden rahatsız mı oldun, fırsattan istifade eve sevgilini mi atacaktın?"
"Ahh abi keşke olsa da atsam."
Emir arkasındaki koltuk minderini Ece'ye fırlattı.
"Ölmeyi bayılmak sanıyorsun galiba."
"Sen yaparken ölen bayılan olmuyor da iş bana gelince neden bu agrasiflik?"
"Bırak şimdi onu, ne biçim valiz hazırladın sen?"Gülme sırası Ece'ye geçmişti.
"Ne oldu beğenemedin mi?"
"Beğendim, tüm valizi uçurumdan yuvarladık. İkinize de yenilerini alacağım."
"Onlar Aylin'in elbiseleriydi bizzat ellerimle balayı için seçtim. Ama sen yine de yenilerini alabilirsin."
"Alacağım alacağım hiç merak etme.""Ciddi söyle abi, çok güzel değiller miydi? Eminim Aylin'e çok yakışmışlardır."
Emir kırmızı elbise içindeki Aylin'i gözünün önüne getirdi. Yüzünde hafif bir gülümse oluştu.
"Çok güzeldi evet."
"Yaaa şu surata bak."Emir anında ciddileşmeye çalışsa da iki gündür araları bozuk olan Aylin'i özlediğini farketti. Aklı ondaydı ancak yeni bir tartışmayı kaldıramayacak kadar kırgındı. İkisine ait olan bir canı hiçmiş gibi aldırmak istemesi Emir'i parçalamıştı, üstelik son akşam başka bir kadınla olabileceğini düşünmüştü. Bu kadar zaman üstüne bu da Emir'i yaralamıştı. Daldığı kırık düşüncelerden çalan telefonu çıkarttı Emir'i. Ekranda Aylin'in ismini görünce açmakla açmamak arasında kaldı. Yeniden kırılıp dökülmek veya onu kırmak istemiyordu. Sabah söylediği cümle hala aklında çınlıyordu. Çok ağır konuşmuştu. Ama geri alacak gücü de kendinde bulamıyordu. Aylin'e karşı böyle hissetmekten nefret etti. Telefon ısrarla çalınca belki de bir şey oldu korkusuyla tam açacakken arama kesildi. Emir boş ekrana bakarken 'bir kez daha ararsa direk açarım.' diye düşündü. Ancak telefonu bir daha çalmadı.
"Abicim sen iyi misin?"
"Evet. Ne oldu?"
"Bilmem bir tuhafsın. Ne bekliyorsun burada gitsene karının yanına."
"Sen neden beni postalama gayretindesin gerçekten şüphelenmeye başlayacağım."
"Yani Aylin'i yalnız bırakmamak için taklalar atıyordun. Evlenince biranda ne değişti anlamadım.""Güvenlikli sitede kalıyor. Bir sorun olsa ulaşırlar bana. Gelmişken annemleri de göreyim istedim."
"Annem geç geliriz anahtarı aldım sen yat demişti."
"Öyle mi? Tamam ben de yarım saat daha bekler giderim öyleyse. Bir çay yapsana."
"Oldu paşam başka? Git evine karın yapsın."
"Allah Allah bir çay istedim Ece! Hemen saldırıya geçiyorsun."
"Öff tamam ama sallama yaparım."
"Yap Ece, yap!"Emir ve Ece takıldıkları filmde zamanın nasıl geçtiğini anlayamadı. Yarım saate kalkarım demesinin üstünden geçen bir buçuk saat sonra kapı anahtarla açıldı. Keyifli bir yemekten dönen Füsun Hanım ve Gencer Bey Emir'i salonda görünce şaşırdılar.
"Oğlum hayırdır bu saatte?"
"Asıl size hayırdır. Bu yaşta bu saate kadar dışarda kalınır mı?"
"Ne varmış yaşımızda canım nice gençlere taş çıkartırız."
"Aman bir de kardeş yapmaya kalkmayın da."
"Sizden bir atak gelmez de onu da yaparız oğlum. Aylin yok mu?"
"Yok evde o. Ben sizi görmek istedim."
"Yeni mi geldin?"
"Hayır yediden beri buradayım."Füsun Hanım kaşlarını çatarak Emir'e baktı.
"Aylin burada olduğunu biliyor mu?"
"Ne oldu anne bakıyorum da sen de gelmemden rahatsız olmuş gibisin."
"Oğlum senden neden rahatsız olayım, ama kızcağız bugün beni arayıp senin sevdiğin yemeklerin tariflerini aldı. Evimizde ilk akşam yemeğimizi yiyeceğiz falan dedi. Şimdi seni burada görünce."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK DÜŞLER
RomanceHayat bir tahterevalliydi.. Bir ucunda Aylin diğer ucunda düşleri vardı. Hayatındaki dengeyi bir türlü tutturamayan Aylin'in düşleri hep havada kaldı. Ne zaman Aylin yükselecek olsa bir şekilde düşleri kırılıyor ve yükseldiği yerden hızla düşüyordu...