Emir babasını karşısında görmesiyle ne tepki vermesi gerektiğini bilemedi. Güzel olan bir anı bozduğu için sinirli, babasından gelecek sözleri duymak istemediği için endişeliydi. Ve şuan en son görmek isteyeceği kişilerden birisiydi. Bakışlarını babasından çekip Anıl'a yönlendirdi. Ne oluyor bakışı attı. Ancak Anıl da en az Emir kadar şaşkındı.
"Geçmiş olsun Emir, Allah kurtarmış!"
"Sağol baba."
Anıl ortam kızışmadan hemen yumuşatmak için araya girdi
"Yalnız İşiniz Allaha kalsaydı Emir daha oradaydı, ben kurtardım."
Emir teşekkür eden bakışlarla Anıl'a baktı
"Evet parayı ödemişsin, sağol dostum."
"Yani lafı bile olmaz diyeceğim ama iyi bir ücret ödedim. Mecbur laf edeceğim."
"Hallederiz."Emir Anıl'a göz kırptı. Aylin neden bahsettiklerini anlamayan bakışlarla üçü arasında dolanıyordu. Gencer Bey Anıl'ın çırpınışına rağmen yumuşamamış aynı sertlikte konuşmasına devam etti.
"Bu ve bundan önceki günlerin adam akıllı açıklamasını yapacaksın! Haydi gidiyoruz."
Emir Aylin'e baktı. Onu böylece ortada bırakamazdı."Yarın konuşsak?"
"Hayır hemen bu akşam!"
Anıl durumun ciddiyetini anlamıştı.
"Merak etme Emir emanetin bendedir. Sen gönül rahatlığıyla gidebilirsin."
Gencer Bey kaşlarını çatarak Anıl'a baktı.
"Hiç kaytarmaya çalışma sen de geliyorsun. Açılmayan telefonların hesabı verilecek."
Anıl gergin bir şekilde sırıtırken Emir'e ne olacak şimdi bakışı attı."Tamam baba ben hızlıca eve geçip üzerimi değişeyim öyle geleyim."
"Gerek yok, baloya gitmeyeceğiz."
"Yapma baba, Aylin'i böylece bırakamam anla biraz."Gencer Bey isteksiz bakışlarını Aylin'e döndürdü. Hakkında hiçbir şey bilmediği bu kız nedense onu rahatsız ediyordu. Aylin de bir aile dramının ortasında olmaktan rahatsızlık duyuyordu.
"Ben başımın çaresine bakarım Emir, siz gidin."
"Saçmalama, seni eve bırakacağım."
Emir'in kararlı tutumu karşısında Gencer Bey kaşlarını çattı.
"Yarım saatin var Emir, sonra Yusuf'un yerine gel. Haydi Anıl."
"Geliyorum Gencer amca."Anıl önce Emir'in yanına gitti.
"Geçmiş olsun kanka, umarım bu akşamdan sonra çıkmamış olmayı dilemezsin."
"Kayıp ilanı vermeye gelince mi öğrendi burada olduğumu?"
"Bence Ece söyledi ama yinede inşallah kayıp ilanıdır diyelim."
"Ben gelmeden bir şey ötme."
"Yapılacak olan işkencenin şiddetine göre değişir."
"Yusufun yerinde tek tip işkence var. İç ve konuş."Aralarında kıkır kıkır konuşurken Gencer Bey tahammülü kalmamış bir şekilde bağırdı
"Anıl! Düş önüme."
"Allah kurtarsın kardeşim."
"Ama ben sana böyle yapmadım Emir. Taşın altına sen de elini koyacaksın."
"Önce eve gidip anın tadını çıkarmayı düşünüyorum."
"Siktir gir Emir!"Anıl geri dönüp Gencer Bey'in arabasına doğru yürüdü. Sonra aklına gelen şeyle Emir'e dönüp kendi kullandığı arabanın anahtarını fırlattı.
"30 dakika sonra görüşürüz."
"Umarım tek parça olursun."
Anıl arabaya binince hızla uzaklaştılar.Yaptıkları konuşmadan hiçbir şey anlamayan Aylin boş bakışlarla Emir'e baktı. İçinde çırpınan bir kelebek vardı ve içeriden çıkmasının sevincine bağlıyordu.
"Hadi Aylin eve."
Arabaya binip eve doğru yol aldılar.
"Baban çok mu sinirli birisidir?"
"Yani duruma göre değişir, ama bize pek kızamıyor, bir şekilde kandırıyoruz onu"
"Bana pek kanacakmış gibi gelmedi."
"Ne yalan söyleyeyim bu kez bana da öyle geldi ama yaşamadan bilemeyiz. Eee bir sorun oldu mu ben içerideyken?
"Hangisini anlatayım?"
"O kadar çok yani?"
"Yok yok takılıyorum. Bir sorun olmadı."
"Ece'yi Sarp'ın yanından kim aldı?"
"Onunla olduğunu nereden biliyorsun?"
"Malesef kardeşim, tanıyorum."
"Anıl gitti yanına, bu konuyu ona sorman daha doğru."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK DÜŞLER
RomanceHayat bir tahterevalliydi.. Bir ucunda Aylin diğer ucunda düşleri vardı. Hayatındaki dengeyi bir türlü tutturamayan Aylin'in düşleri hep havada kaldı. Ne zaman Aylin yükselecek olsa bir şekilde düşleri kırılıyor ve yükseldiği yerden hızla düşüyordu...