86. Bölüm ~ Uyan

1.5K 221 389
                                    

Aylin bütün alttan giydiğini çıkartmış, boşalmış olduğu suya karışan kanının ortasında oturuyordu. Kısa kısa aldığı nefesle acısından bağırmamak için elini ısırıyordu. Tüm diş izlerinin geçirdiği yerde farkında olmadan elini de tahrip etti.

Karşısında Emir'i görmesiyle gözyaşları sicim gibi akmaya başladı. Emir bir süre şaşkınca Aylin'in içinde bulunduğu pozisyona baktı. Ne yapacağını bilemiyordu. Aylin kapatamadığı bacaklarıyla acı bir çığlık attı. O sesle kendine gelen Emir hızla kendisini yerdeki kanlı suyun içine bıraktı. Dizleriyle çömeldiği yerden Aylin'i kaldırarak çıkartmak istedi.
"Geldim birtanem, şimdi hastaneye gideceğiz tamam mı?"

Sesinin sakin çıkmasına özen göstererek içindeki panik duygusunu yansıtmamaya çalıştı. Aylin yaşadığı zorlu acıdan terlemiş, tüm saçları yüzüne yapıştı. Başını hayır der gibi salladı. Kesik kesik, her kelimeyi oluşturan hecelerin arasına bir nefes sığdırarak konuşmaya çalıştı.
"Kal-ka-mam, E-mir, ca-nım çok a-cı-yor. Ne-fes a-la-mı-yor-um. E-mir, ö-lü-yo-rum!"

Yüzüne yapışmış saçlarını geri ittirerek burun buruna geldiler.
"Şiiii öyle söyleme, beni bırakıp hiçbir yere gidemezsin. Arkandan gelirim biliyorsun. Halledeceğiz."

Emir yanağına minik bir öpücük kondurup geri çekildi. Hemen cebinden telefonu çıkartıp Ege'yi aradı. Aylin sıktığı dişleri arasından ne kadar çabalasa da çığlıklarını gizleyemiyordu. Canından can kopuyor gibiydi. Bir zaman sonra telefonu açan Ege'nin yine konuşmasına fırsat tanımadan söze girdi Emir

"Ege, Ege yardım et. Aylin suyun içinde ve çok kan var. Sancıları var. Be be ben ne yapacağım?"
"Ambulans çağırdın mı?"
"Yok!"
"Tamam ambulansı ben hallediyorum, muhtemelen doğum başladı. Sakin ol hemen geliriz."
Aylin bir acı çığlık daha kopardı.
"Ege çok canı yanıyor, dayanamıyorum böyle bağırmasına."
"Emir bu gayet normal, her doğum böyle sancılı olur."

Aylin istemsiz gerdiği bacaklarından acısından ıkınıyordu. Büyüyen kadınlık deliğinden görünen karartı ile Emir'in gözleri büyüdü.
"Ege Ege Ege geliyor. Bebek geliyor. Görüyorum."
"Emir telefonu hoparlöre al ve kenara koy. Biz gelene kadar doktor sensin. Aylin'in rahatlamasını istiyorsan doğumu sen yaptıracaksın."
"Sa sa saçmalama ben yapamam!"

Aylin acı bir çığlık daha koparınca Emir Ege'nin dediğini yaptı. Telefonu hopörlere alıp kenara koydu. Ceketini çıkartı. Ve bağırarak konuşmaya başladı.
"Tamam Ege şimdi ne yapıyorum."
Ege koşuşturmasının ardından Aylin'e seslendi.
"Aylin çok canın yanıyor biliyorum ama dikkatli dinle ve söylediklerimi yapmaya çalış. Şimdi ellerini karnının üstüne koy ve bastır. Bastırırken var gücünle ıkın. Emir sen de alttan kontrol et ve bebeğin başı çıktığında usulca onu dışarıya çek."

Emir dolan gözlerini boşalmamak için bastırarak Aylin'e baktı.
"Hadi aşkım bunu beraber başarabiliriz. Hadi söylediğini yap."
Aylin ellerini karnına koyup çığlıkları arasında ıkındı. Emir'in az evvel gördüğü karartı biraz daha dışarıya çıktı. Emir acemice, zarar vermekten korkarak ellerini uzattı. Ancak tutabileceği kadar değildi. Aylin'e baktı.
"Hadi Aylin'im tekrar. Az kaldı hadi canım."

Aylin aynı işlemi, ikinci kez, ardından üçüncü kez denedi. Her denemede sesi daha çok çıkıyordu. Emir'in tutabileceği kadar çıkan bebek başıyla Emir usulca bebeği çekip çıkardı. Biranda kollarına yerleşen bebek ile beraber Emir de ağlamaya başladı. Tuvaleti dolduran ciyaklamayla Aylin'e bakıp belli belirsiz gülümsedi.

Ege ambulansın sirenine karışan sesiyle komut vermeye devam etti.
"Emir, göbek bağı, kesmen gerek."
"Na na nasıl, neyle?"
"Bilmiyorum bir makas, bir bıcak kes işte."
Emir kollarındaki bebeği ne yapacağını bilemeden Aylin'e uzattı. Aylin biraz hafifleyen ama dinmeyen acısıyla kollarına aldı bebeği. Ona bakarken içine dolan hislerle gözlerinden yaşlar boşalmaya başladı.

KIRIK DÜŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin