Chasing Fire

14

Yorumlarınız benim için çok değerli 💖

Baekhyun tezgâha dökülmüş kırmızı şarabı temizlerken ben az önce yaptığım hareketin yarattığı utanç duygusuyla ona yardım etmeye çalışıyordum, o da henüz üzerindeki şaşkınlığı atamamış gibiydi. İkimiz de birbirimize sıkıca sarılmıştık, onun saçlarını öpmüştüm ve Baekhyun o an halinden hiç de şikâyetçi değildi. Fakat aradan dakikalar geçtikten sonra aramızdaki sessizlik tuhaf bir hal almıştı.

"Bugün meşguldün sanırım." Sessizliği bozan o oldu, tezgâhtaki işini bitirmiş olduğu halde mutfakta dikilmeye devam ediyorduk ve aramızdaki tuhaflık yüzünden mantığımızı yitirmiş gibiydik. "Yemek yedin mi bu arada? Ben çoktan bir şeyler atıştırdım."

Ona borderline katilin işlediği cinayetten bahsedecektim neredeyse, gevezelik edecekken kendimi zor durdurdum, ona bir şeyler anlatmaya bayılıyordum. Baekhyun pür dikkat dinlerdi hep beni, belki de mesleğinin getirdiği bir alışkanlıktı bu ama onunla sohbet etmeyi seviyordum, bu yüzden yalnızca ayrıntıları çıkararak anlatmaya karar verdim. "Bugün gelen ihbar bütün günümüzü aldı, kadının biri otel odasında onu aldatan kocasını ve kocasının sevgilisini vurmuş, sonra da intihar etmiş. Ve aç değilim."

"Gerçekten korkunç olaylara şahitlik ediyorsun, bütün bunlara dayanabilmek için zihinsel olarak da çok güçlü olmak gerek. Bütün gün bir şey yemedin, değil mi?"

O kadının açık kalmış gözleri ve duvara fışkırmış kanı gözlerimin önüne geldiğinde başımı salladım. "Pek iştahım yok."

"Gece korkarsan yanıma gelebilirsin." 

"Ben senin yanında uyumayı planlıyordum." Cevabım onu utandırmış gibiydi, yüzündeki gülümsemeyi durduramıyordu bana bakarken. Utangaçça enseme dokunarak etrafıma bakındım, gözleri üzerimde olduğu için ortadan kaybolmak istiyordum. "Şey, ben duşa gireyim en iyisi."

"Sana katılabilir miyim?" Bu sorusu benim için beklenmedikti işte, şaşkın ifademi izlerken dudağını yaladı ama bunu öyle doğal yaptı ki bir refleks gibiydi. "Benimle duş almak istediğini söylemiştin."

"Öyle mi söyledim?" Başını salladı soruma karşılık.

"Sakın bana sarhoştum yalanı sıkma, Chanyeol."

"Sarhoştum." Kaşları hemen çatıldığında kahkaha attım. "Tamam, şaka. Kızma."

"Benim teklifim de bir şakaydı." Sesi iğneleyici geliyordu, hayal kırıklığına uğradım bunu söyleyince.

"Çoktan söyledin," dedim pes etmeyip. "Geri alamazsın."

Onu banyoya iteklerken ifadesini daha fazla ciddi tutamayıp gülmeye başladı, ellerini arkasında birleştirip. "Byun Baekhyun, tutuklusunuz," diye şakalaştım.

"Beni tutuklayamazsın, sebebini bile bilmiyorum."

"Ah, doğru. Bu profesyonel olmadı." Banyoya girdik, Baekhyun'un pijamasının gömleğini çıkarıp kirli sepetine fırlattım. "Hırsızlık yaparken suçüstü yakalandınız."

"Ben bir şey çalmadım."

Ona kalbimi çaldığı gibi ucuz bir şey söyleyecekken kendimi zor tutarak pijamasının altını aşağıya kaydırdım. "Susma hakkına sahipsiniz ancak kimliğinizle ilgili sorulara cevap vermek zorundasınız."

Baekhyun becerikli bir şekilde kıyafetlerimden kurtulup suyu açtı, beni duş kabinine çekerken gözlerinde o yaramaz bakış vardı.

"Susma hakkımı kullanacağım çünkü ağzım başka bir şeyle meşgul olacak."