PERESTİŞ

27

Selamlarrr. Yeni yılın ilk bölümüyle karşınızdayım. Sizlere yılbaşı hediyesi olsun bu bölüm. Bu saatte ayaktasınızdır umarım.

Bu bölümün her paragrafına yorum bekliyorum. Yapmazsanız bozuşuruz :))))

Medyadaki şarkıyı dinleyerek okumanızı tavsiye ederim. Bölümün tamamını onun eşliğinde yazdım çünkü.Neyse uzatmadan gidiyorum.

Keyifli okumalar

Nisa'dan

3 yumurtayı kırdım önce,portakal dilimledim ince ince, göz kararı da biraz un kattım kalktım sana kek yaptım.

Evet kek yapıyorum. Hem de bu şarkı eşliğinde. Tarifi şarkıdan aldım diyebilirim. Şaka şaka kek yapmayı da biliyorum herhalde.Bu hamaratlık nerden geliyor diyen olursa sevgilim kek seviyor derim.

Bugün benim işim olmadığı için evdeyim. Cemal'de bütün gün yoktu. Malum hep oyuncu oldu. Evden çıkarken akşama kek yapsana dedi. Ben de şimdi beyinin sözünü dinleyen bir kadın olup kek yapıyorum.

Aslında kendim de istemesem yapmazdım. Yani söz dinlediğim falan yok korkmayın. O da emir verir gibi söylemedi zaten. Kibarca rica etti ben de olur dedim. Olay bundan ibaret.

Yaptığım harika karışımı fırına koyup mutfaktan çıktım. Önlük takmama rağmen bütün kıyafetim kirlenmişti. Bunu nasıl başardığımı bilmiyorum ama şimdi üzerimi değiştirmeliyim.

Cemal neredeyse gelir o yüzden biraz acele ederek giyindim. Salona gelip saatlerdir varlığını unuttuğum telefonumu elime aldım.

Bir sürü bildirim vardı yine. Çoğu instagramdan olduğu için heyecan yapmadım. Günde kaç dm aldığımı bilmiyorum çünkü.

Biraz twitterda gezineyim dedim ve siteye giriş yaptım. Her zamanki şeyler vardı. Birkaç twit favlayıp çıkacaktım ki birden bir video çıktı karşıma. Cemal'i görünce hemen açtım.

Cemal dizideki sevgili partneriyle dans ediyordu. Rol gereği bir çok kez dans etmişlerdi zaten ama bunun kamera arkası olduğu her hallerinden belliydi. Gülüşmeleri sinirimi bozarken izlemekten de kendimi alamadım bir türlü.

Video tekrar tekrar oynuyordu ve ben her seferinde daha da sinirleniyordum. Sonunda sayfadan çıkıp telefonu da koltuğa attım. Bunların çok normal olduğunu kendime hatırlatmaya çalışsam da asla sakinleşemedim.

Kıskançlık bütün bedenimi ele geçirirken burnuma gelen kokuyla adeta bir atlet gibi mutfağa koştum. Eyvah yandı kek.

Fırını açıp artık yanık bir vaziyette olan keki çıkardım. Masanın üstüne koyup üzgün üzgün kekime baktım "Özür dilerim kekim. Böyle olsun istemezdim"

Ben yanık kekimle konuşmaya dalmışken kapıdan anahtar sesi geldi. Mutfaktan çıkıp içeri giren Cemal'in önünden geçip salona girdim. Adımı seslendi ama ben televizyonu açıp koltuğa oturdum.

Peşimden gelip salonun kapısından bana bakmaya başladı. Montunu bile çıkarmamıştı. Ona hiç bakmıyorum ama yandan görebiliyorum. Bu da bir yetenek bence.

"Ben geldim" Televizyona bakmaya devam ettim. Duymadığımı düşünüp adımı seslenince bakmadan cevap verdim "Gördüm"

Şuan bilmediği bir sebepten trip atıyordum. Ama sonuçta o videodaki oydu. Yani bilmese bile yaptığı bir şey için kızmıştım. Sonuç olarak her türlü haklıyım.

Ben ona bakmamakta ısrar edince salondan çıktı. Kapı görüş açımda olduğu için göz ucuyla baktığımda montunu astığını gördüm. Sonra tekrar salona yönelince hemen televizyona geri döndüm.