36

932 28 362
                                        

Selamlar dostlarım. Yeni bir bölümler geldim. Biraz gecikti ama değeceğini düşünüyorum.

Her paragrafa yorum beklediğim bölümlerden biri. Düşüncelerinizi paylaşmanız benim için çok önemli.Zor bir gün geçiriyorum ve yorumlarınızla toparlanmayı umut ediyorum.

Keyifli okumalar

Nisa'dan

Koltukta yayılmış bir vaziyette karşımda oturan babam ve Cemal'i izliyorum. Yaklaşık yarım saattir benim sevdiğim ve sevmediğim şeyler hakkında konuşuyorlar. Daha doğrusu hangimiz daha iyi biliyoruz yarışı yapıyorlar.

Babam benim kızım benim söylediklerimi sever mantığında. Her şeyi o biliyormuş gibi davranıyor. Cemal'de çoğu şeyi babamdan daha iyi bildiği için bundan zevk alıyor ve karşılıklı atışıyorlar.

Tabi bir de doğrulatmak için bana soruyorlar ki bu işin en zor kısmı. Babam yanlış bildiyse resmen acayip bozuluyor ve kaşları çatılıyor hemen. Ben de o bozulmasın diye arada yanlışları da doğruymuş gibi söylüyorum. Tabi Cemal bilerek yaptığımı anlayıp daha da keyifleniyor.

Hastaneden çıkalı bir hafta oldu. Bu süre içinde şimdi izlediğim manzarayı bir çok kez izledim. Babam Cemal'e karşı aşırı bir kıskançlık içinde ve bunu gizleme gereği de duymuyor. Arada annemi arayıp şikayet ediyorum.

Cemal'de hiç yalnız kalamadığımız için delirmek üzere. O her zamanki öpücükler bir yana yanağımdan bile öpemiyor garibim. Babam her yerden çıkıyor ve basıyor bizi. Haliyle Cemal'de isyan ediyor artık.

Neyse ki babam bu akşam gidiyor. Kendine kalsa hiç gitmezdi de annem şikayetlerimi göz önüne alarak ısrarla çağırdı babamı. Yakın zamanda hep birlikte tekrar geleceklermiş zaten.

Karşımda bitmek bilmeyen tartışmalarına artık bir son vermem gerektiğini düşünerek konuştum "Baba sen yemek yapmıştın değil mi. Ben çok acıktım" Bu aralar bana çok fazla düşkün olduğu için istediğim her şeyi yapıyor. Ben de bu durumu birazcık kullanıyorum. Birazcık ama.

"Tabi kızım. Hemen hazırlıyorum sana" Babam salondan çıkınca Cemal hemen yanıma geldi. "Görüyorsun değil mi nasıl uğraşıyor benimle" Gülümseyip yanağını okşadım "Boşver umursama sen. Hem gidecek zaten biraz daha sabır"Başını sallayıp yanağındaki elimi öptü.

Hastaneden çıktığımdan beri bana hiçbir şey yaptırmıyorlar. Aslında iyiyim yani normal hayatıma dönebilirim ama onlar aşırı dikkatli davranıyorlar. Hala yatıyorum mesela. Tuvalet ihtiyacımı karşılamama müsade ediyorlar bir tek. Onun dışında ayağa kalkmam yasak.

"Uyumak ister misin. Odaya götüreyim mi seni" Gözlerimi devirip elimi çektim "Uykum yok ama gelirse kendim gidip uyuyabilirim. Kucağında taşıyacak halin yok" Yanağımı öptü.

"Olsun tek başına yürüme sen. Başın dönebilir Nisa. Dikkat etmek zorundayız" Onlara da fazla kızamıyorum. Çok korktukları için böyle davranıyorlar. Ben de olsam aynı şeyleri yapardım sanırım. O yüzden çok fazla itiraz etmiyorum yaptıklarına.

"Tamam uykum gelirse sana söylerim. Hatta birlikte uyuruz" Bu sefer o gözlerini devirdi. Ben de gülüp elini tuttum "Dalga geç tabi. Bir haftadır babanla yatıyorum" Kahkaha atıp başımı koltuğa yasladım.

"Abartma ya. Alt tarafı aynı odada yatıyorsunuz. Aynı yatakta değil herhalde" Suratını asarak baktı bana "Senden ayrı yatıyorum. Buna bile karıştı. Zorla beni salonda yatırıyor"

Çok bunaldığı her halinden belli oluyor. Babamın kıskançlıklarına katlanmak zorunda kaldı. Biraz keyfini yerine getirsem fena olmaz sanki. Ama babam her an gelebilir. O yüzden mekan değiştirmemiz gerekiyor.

PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin