Sürprizzz. Bölüm bittiği gibi atmak istedim. Moral olsun biraz. Artık ne kadar olursa işte. Biraz da duygusal bir bölüm oldu. Ruh halim öyle yapıcak bişey yok :)
Olanlardan sonra lanet olsun cemnisi de nisası da cemali de dedim. Ama bu yaklaşık yarım saat kadar sürdü.
Ne olursa olsun yazmaya devam edicem. Kafamdaki halleri çok güzel ve hep öyle kalıcaklar. Cemnisi hep medyaya koyduğum fotoğraftaki gibi hatırlayalım.
Çoğunluğa uyarak bugünden sonra artık çarşamba günleri bölüm atıcam. Saatimiz de belli.
Yorum yapın düşüncelerinizi bol bol bildirin. İletişim halinde olalım. Sizleri seviyorum.
Keyifli okumalar
Nisa'dan
Telefonu gülerek kapatıp yemeğime döndüm. Karşımda Lale konuşmamızı gülerek izlerken Danla iğrenerek bakıyordu. Ağzımdaki lokmayı yutup konuştum ''Ne bakıyorsun öyle,sanki ben aradım'' Gözlerini devirip cevap verdi.
''Çok yüz veriyorsun tepene çıkacak haberin olsun'' Omuz silkip yemeğe devam ettim.Çıkarsa çıksın ben halimden memnunum. Böyle sürekli araması bazen aşırıya kaçsa da hiç şikayetçi değilim aslında. O bensiz bir yere gittiğinde ben de ona aynısını yapıyorum çünkü.
''Berkan bir kere bile aramadı farkındaysanız. Bir zamandan sonra böyle oluyor. Başlarda o da sürekli arardı'' Lale'ye bakıp güldük. Berkan'la çok güzel bir ilişkileri vardı ve bir çok şeyi aşmışlardı. Tamamen oturmuş bir ilişkiydi onlarınki.
Danla konuşunca ona döndük. ''Eee sizin de artık evlenme vaktiniz gelmiş de geçiyor. Ne bekliyorsunuz'' Lale gülümseyip omuz silkti. ''Biraz daha zamanı var. Hem biz bunları bekliyoruz''
Bakışların bana dönmesiyle şaşırdım. ''Bizi mi bekliyorsunuz. O zaman daha çok beklersiniz'' Danla gülerek sen öyle san bakışı attı. Arkadaşını tanıyordu tabi. Cemal'e kalsa yaza düğün yaparız.
Yemeklerimizi bitirip kalktık. Artık dönmeye karar verdiğimiz için çıkışa yöneldik. Hep birlikte bizim eve geçeceğiz. Bizim ev. Söylemesi bile ne kadar güzel. Arabaya doğru ilerlerken Lale'nin telefonu çaldı. Biz aldıklarımızı yerleştirirken o cevap verdi.
''Berkan sakin ol ne oldu'' Lale'nin sesi telaşlı gelince yanına gittik. Berkan Cemal'in yanında olduğu için korkuyla baktım yüzüne. ''Hangi hastane''
''Ne hastanesi. Ne olmuş'' Danla kolumdan tutup sakin ol dercesine sıktı ama bu bir işe yaramamıştı. Lale telefonu kapatıp bize bakmaya başladı. Yüzündeki ifade daha da korkmamı sağladı. ''Lale konuşsana ne olmuş''
''Bir kaza oldu dedi. Hastaneye gidiyorlarmış. Konuşamadı çok'' Sanki yer ayağımın altından kaydı. Danla'ya tutunup Lale'ye bakmaya devam ettim. Konuşmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu. Danla benim yerime o soruyu sordu ''Kim yaralanmış''
Lale bir süre sessiz kalıp cevap verdi ''Cemal yaralanmış'' Gözlerim yanıyor ve etrafı bulanık görüyordum. Hareket etmek istedim ama tek yaptığım yanımda Duran Danla'ya daha sıkı tutunmak oldu. Lale yanımıza gelip elimi tuttu ''Nisa sakin ol. Ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum.''
''Evet Nisa merak etme ona hiçbir şey olmaz'' Kafamı çevirip Danla'ya baktım. Onun da gözleri dolmuştu ve oldukça korkuyordu ama sakin kalıp bana destek oluyordu. Beni kolumdan tutup arabaya bindirdiler. Uyuşmuş gibi hiçbir tepki veremiyorum. Sadece yanağımdan akan yaşların sıcaklığını hissediyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
Novela JuvenilBirbirinin aynısı olan iki aşık. Kader onları akıllarına hiç gelmeyecek bir yerde birleştirdi. O andan sonra birbirlerinden kopmaları mümkün değildi.