46

615 26 176
                                        

Helloooo çok sevgili okurlarım. Bol neşeyle geldim bugün sizlere. Aynı enerjiyi sizlere yansıtabilirim umarım. Bölümü üzerinize atıp gidiyorum.

Medyaya takılmayın. Galerimde buldum atmak istedim. Manyaklıklarını bile özlediğim bir çift olur kendisi.

Yorum konusunu artık söylememe gerek yok bence. Ne kadar yorum o kadar ilham. Gerçekten böyle. Neyse bu sefer gidiyorum. Öpüldünüz.

Keyifli okumalar

Cemal'den

Hissettiğim bunaltıcı sıcaklıkla yüzümü buruşturarak gözlerimi açtım. Zaten aşırı sıcak olan oda üzerimizdeki yorganı bile fazlalık haline getirirken bir de üstüne Nisa'nın bedeninin yarısı üzerimde. Kollarıyla da beni koala misali sarmış durumda.




Dün zaten akşam üzeri vardık otele. Bavulları bırakıp hemen yemeğe indik. Orda biraz oyalandık tabi ama sonra çok geç olmadan odalara dağıldık. Erkenden de uyumuşuz zaten. Temiz hava çarptı herhalde. Ama şimdi tam anlamıyla dinlenmiş hissediyorum kendimi.




Başımı eğip deliksiz uyuyan Nisa'ya baktım. Daha erken gerçi ama burda öyle öğlene kadar uyumak yok. Tatilin tadını çıkarmak istiyorsak erkenden uyanıp güne başlamamız gerekiyor. Bunun için de uykuyu benimle eş değer seven sevgilimi uyandırmam gerekiyor.





Saçını okşayıp seslendim "Nisa hadi uyan" Hiçbir tepki vermeden uyumaya devam etti. Zaten hemen uyansaydı ufak çaplı bir şok geçirirdim. "Nisa hadi güzelim kalk artık. Bak kahvaltıya geç kalacağız"





Bu sefer ufak bir kımıldanma gösterdi. Tam bu sırada tekrar seslendim ki en azından kendimi duyurma şansım olsun "Niso burda aşırı güzel kahvaltı hazırlıyorlarmış. Hep de senin sevdiğin şeyler varmış. Öyle duydum" Bu sefer gözlerini açmasa da uyandığını belirten bir gülümseme oluştu yüzünde. İşte nerden vuracağımı biliyorum. Bunlar hep tecrübe.





"Tabi bir de kayak var. Onun da tadını çıkarmak için erkenden gitmek lazım" Sonunda gözlerini açtı. Gülümseyip zaferimi kutladım. Ben bu işi biliyorum ya. Nisa'nın önüne sevdiği şeyleri serersen her istediğini yapar.
Yemek ve macera çok sevdiği iki şey olduğu için en sevdiği uykudan bile vazgeçebiliyor. Gerçi vazgeçemeyeceği tek şey benim zaten. Arada kendimi de övmüş bulundum.





"Günaydın" Bu sabah mutlu uyandı. Onu ben uyandırmış olmama rağmen bana gülümseyerek bakıyor. Bu çok garip "Günaydın da sen neden bu kadar mutlusun. Rüyanda beni mi gördün yoksa"






Gülmeye devam ederek başını salladı "Sen sürekli yanımdasın zaten. Seni rüyamda gördüm diye niye mutlu olayım" Kaşlarımı çatıp merakla ona bakmaya devam ettim. Keyifli halinden hiçbir şey kaybetmeden konuştu "Başka birini gördüm"






Sinirlenmeye başlarken sakin kalmaya çalışarak sordum "Kimi gördün de bu kadar mutlu etti seni" Gözlerime bakıp sırıttı. Sonra da sinir bozucu hale gelmeye başlayan gülüşü devam etti "Off çok iyiydi Cemal. Aşırı yakışıklıydı"





Sabrımın son kırıntılarıyla ona bakıp konuştum "Bu aşırı yakışıklı ve seni çok mutlu eden şahıs ne yaptı tam olarak. Yani bu gülücüklerin sebebini çok merak ettim açıkçası" Gözlerini kaçırıp sessiz kaldı. Yok sinir krizi geçireyim diye yapıyor bunu kesin.




Nisa ısrarla konuşmayınca sinirle söylendim "Nisa kim o herif çabuk söyle. Ne yaptınız rüyanda anlat" Gülerek yerinden doğruldu ve omuz silkti "Ne yaptığımızı anlatamam. Adamı da tanımıyorum"




PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin