Selamlar. Yine bir saçma saatte sizlerleyim. Ama şimdi atmasam yarına kalıcaktı o yüzden atmak istedim.
Yorumlarda buluşalım lütfen. Görüşleriniz benim için önemli.
Keyifli okumalar
Nisa'dan
''Cemal artık gelmeyi düşünüyor musun'' Bugün bir süredir ertelediğim bir şeyi yapmaya gidiyoruz. Danla ile tanışmaya. Erteliyorum çünkü içten içe biraz çekiniyorum ondan. Cemal'in üzerinde etkisi çok fazla ve beni sevmezse aramız bozulabilir. Sonunda ikna olup ertelemek için de bir bahanem kalmadığında kabul etmek zorunda kaldım. Şimdi de sanki çok hevesliymişim gibi gitmek için acele eden taraf ben kapıda beni bekleten taraf da Cemal. Normalde tam tersi olur yani kadınlar bekletir ama her seferinde ben bekliyorum nedense.
Tam bir saat oldu onun evinden çıktım hazırlandım ve tekrar kapısına geldim. Yaklaşık on dakikadır da burda dikilmiş Cemal'in hazırlanmasını bekliyorum. Hayır makyaj mı yapıyor ne yapıyor anlamıyorum ki.
''Ya yeter ama eve dönüyorum ben hem uykum da var zaten.'' Kahvaltı için sözleşmiştik. Tamam çok erken bir saat değil şuan belki ama her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum ben de işte ne yapayım. ''Tamam ya geldim işte. Amma sabırsızsın.'' Sonunda gelip ayakkabılarını giymeye başladı.
Tepesinde dikilmiş ona ters ters bakıyordum. Kafasını kaldırıp yüzümü görünce gülmeye başladı. Ayağa kalkıp yanıma yaklaştı. '' Ne bu surat böyle. Sabah öpücüğünü alamadın ondan mı böylesin'' Her fırsatı değerlendiren haline güldüm. Gerçekten diline vurmuştu bu durum artık. Ağzından düşürmüyordu. Yani klavyedeki gibi en sık kullanılan kelimeler bölümü olsa vücudumuzda Cemal'in ilk sırada öpüşmek kelimesi çıkardı.
'' İki saattir seni bekliyorum. Hem uykum da var zaten'' Gözlerini devirip montunu giymek için uzaklaştı benden. Gözlerini devirirken de çok yakışıklı olduğunu ona söylememeliyim bence. Sürekli yapar çünkü. Günü göz devirmekle geçer ve sonra da gözleri bozulur.
''Şimdi gitmeyelim desem hemen canlanırsın ama'' Bu tavrıma bozulduğunu düşündüm biran. Yüzünü asmıştı. Hemen kolundan tutup bana bakmasını sağladım. ''Sakın istemediğimi düşünme. Ama bir sürü şey yaşandı. Hakkımda konuşulan şeyler gördüm. Tamam çok iyi bir insan olduğunu biliyorum ama biraz çekinmem normal bence.'' Açık açık söyledim aklımdakileri. O da bana hak vermiş olacak ki gülümseyip sarıldı. Sonra da başka bir şey konuşmadan çıktık evden. Çağırdığımız taksiyi kapıda görünce hemen bindik. Kafamı çevirip dışarıyı izlemeye başladım. Bugünün güzel geçmesini diledim.
Cemal düşünceli halimi görüp çenemden tutup ona bakmamı sağladı. Daha fazla canını sıkmamak için gülümseyip yanağından öptüm. Yandan da şoför amcayı kesmeyi unutmadım. Neyse ki görmemişti. Ben böyle yapınca Cemal'de rahatlayıp güldü. Yolun geri kalanında da konuşmadık hiç. Sonunda taksi durduğunda inip Cemal'i bekledim. O da gelince elimi tutup ilerlemeye başladı. Ben de onun peşinden çektiği yere yürüdüm. Bir kapıda durduğumuzda heyecanlandığımı hissetsem de yandan yandan beni kesen Cemal'e bir şey belli etmemeye çalıştım.
Kapı açıldı ve Danla'nın gülümseyen yüzü karşımıza çıktı. ''Hoşgeldiniz'' Biz de gülümseyerek girdik içeri. Kapıyı kapatıp karşımda durdu. Sonra yanaklarımdan öpüp sarıldı. Ben de onun tavrından dolayı rahatlayıp kollarımı sardım ona. Ayrıldığımızda Cemal'e dönüp gülmeye başladı. ''Bu kaç gündür beni tembihliyor sana iyi davranayım diye. Dayak yiyecekti benden. Sanki yiyeceğim seni.'' Gülüp Cemal'e baktım. O da benim rahatladığımı görüp sevindi. Hemen masaya oturduk. Zaten fazlasıyla acıkmıştım. Danla'nın davranışlarından ve konuşmasından dolayı iyice rahatlayıp günlerdir boşuna stres yapmışım diye geçirdim içimden.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
Teen FictionBirbirinin aynısı olan iki aşık. Kader onları akıllarına hiç gelmeyecek bir yerde birleştirdi. O andan sonra birbirlerinden kopmaları mümkün değildi.