PERESTİŞ

20

Selamlar ben geldim. Sizleri bölümle başbaşa bırakıyorum. Yorum yapmanızı rica ediyorum. Motive olmam için acayip bir yöntem bu gerçekten:))

Keyifli okumalar

Nisa'dan

İçinde bulunduğum durum o kadar saçma ve iğrenç ki ne yapacağımı bilmiyorum. Cemal yanımda ve bana destek oluyor. Bu benim için çok önemli ama insanlara karşı çok kötü bir duruma düştüm.

Herkes benim Cemal ile birlikte olduğumu biliyor ama gördüklerine inanmak kolay olur onlar için. Çok farklı ve kötü şeyler düşünebilirler. Buna engel olabilirim ama bu duruma düşmek bile yeterince yıpratıcı.

Her şeye rağmen arkadaşlarımın ve en önemlisi Cemal'in bana inanıp arkamda durması çok değerli. Çok daha kötü olabilirdi. Cemal'e anlatmamış olsaydım ne düşünürdü kestiremiyorum.

Elime değen elle yanıma döndüm. Cemal bana dikkatle bakıyor ve sanki aklımı okuyordu "Ne düşünüyorsun" Omuz silkip önüme döndüm. Ne düşündüğümü zaten biliyordu.

"Ben diyorum ki akşam dışarda yemek yiyelim hep birlikte" Berkan'ın yemek önerisiyle hepimiz ona döndük. Bu ne kadar mantıklı bir hareket olur bilemiyorum. Cemal konuşunca ona baktım. "Olay daha çok sıcak. Biraz bekleyelim. Sonra nasılsa bir atak yaparız biz de"

Berkan başıyla onayladı. Cemal'in elimin üzerindeki eline baktım. Sonra da bana bakan gözlerine. Göz göze gelince gülümsedi. Ben de her şeye rağmen onun bakışının derinliğiyle gülümsedim.

Aramızdaki bakışma uzamış olacak ki Berkan uyarırcasına öksürdü." Biz gidelim ister misiniz" Lale omzuna vurup uyardı onu. Ama ikisi de gülüyorlardı. Berkan'a dil çıkarıp önüme döndüm. Hepsi daha çok güldüler bu halime.

Lale ayaklanıp önümde durdu. Merakla yüzüne baktım. "Hadi gel mutfağa çay kahve bir şeyler yapalım. Hem kız kıza konuşalım azıcık. Sıkıldım erkek muhabbetinden" Gülerek kalkıp peşine takıldım. Salondan çıkmadan Cemal'e dönüp baktım. Göz kırpıp öpücük attı. Ben de öpücük atıp Lale'ye yetiştim.

Birlikte mutfağa girdik. Kapıyı kapatıp masaya oturmam için işaret verdi. Kendisi de oturup konuşmaya başladı. "Bu durumu kafana takman için tek bir sebep yok Nisa. Cemal ne kadar anlayışlı baksana. Sonuçta her türlü yanlış anlamaya müsait bir video. Allahtan dün söylemişsin ona."

"Evet ben de iyi ki diyorum. Söylemeseydim daha farklı olabilirdi. Eski olduğu belli ama kim olsa yanlış anlar" Kafasıyla onayladı. Masanın üstünden elimi tutup gülümsedi. Yanımda olmaları bana büyük moral vermişti. Ben de minnetle gülümsedim.

"Neyse bunları boşver şimdi. Dün konuşamadık. Nasıl barıştınız siz anlat bakalım" Dünden beri o kadar şey olmuştu ki bizim barışmamız arada kaynamıştı. Hatırlayınca utanarak gülümseyip başımı eğdim. Lale kolumu dürtüp tekrar ona bakmamı sağladı.

"Kıskançlıktan delirmiş gibiydi. Adama açık açık sevgiliyiz bile diyemiyoruz diye bağırdı durdu." Lale gülmeye başladı. O da şahit olmuştu Cemal'in kıskançlığına.

"O da haklı. Adam gözünün önünde yürüdü sana resmen. Herkes delirirdi. Eee sonra nasıl anlaştınız peki" Devamını hatırlayınca yine utanıp başımı eğdim. "Benimki de soru. En iyi bildiğiniz şeyi yaptınız tabi"

Lale"nin söyledikleri ve gülmesiyle başımı kaldırıp koluna vurdum. Sonra dayanamayıp ben de gülmeye başladım. "Sokağın ortasındaydık. İnşallah kimse görmemiştir"

Biz gülerken mutfağın kapısı açıldı ve önde Cemal arkasında da Danla içeri girdiler. Hemen ayaklanıp yanlarına gidip Danla'ya sarıldım. "Kapı sesi duymadık hiç. Hoşgeldin"