Evet yine ben geldim. Duramıyorum arkadaşlar. Dünün gazıyla zaten hepten coştum sağolsunlar:))
Yorumlarda buluşalım. Bugün sohbet edesim var sizinle.
Keyifli okumalar
Nisa'dan
Kapının çalmasıyla yayılmış olduğum koltuktan istemeyerek kalktım. Kimin geldiği zaten belliydi. Kapıyı açtım ve tam da tahmin ettiğim gibi karşımda Cemal'i gördüm.
"Ben çıkıyorum Nisa. İstediğin bir şey var mı? Kafamı olumsuz anlamda sallayıp cevap verdim. Tam uyumak üzereyken geldiği için azıcık sinirliydim. O da halimi anlayıp güldü. Yanağıma öpücük kondurup geri çekildi." Bana da bir anahtar mı yaptırsan acaba. Kapıyı açma derdinden kurtulursun böylelikle."
Acayip mantıklı fikriyle uykulu halimden sıyrılıp gülümsedim. "Nasıl da parladı gözlerin hemen. Uykuyla arandaki ilişkiyi kıskanmaya başlıyorum haberin olsun. Bu arada sesini duyabilecek miyim bugün" gülüp ben de onun yanağından öptüm. Hiç konuşasım da yok gerçi ama ağlamasın şimdi. "Her şey bir yana uyku bir yana Cemo biliyorsun." Gözlerini devirip arkasını dönüp gitti. Ben de arkasından gülerek baktım.
İstanbul'a döneli üç gün olmuştu. Geldiğimizden beri hiç boş kalamadık. Benim bugün bir işim olmadığı için bugünü yatma günü ilan ettim. Planıma göre yemek ve tuvalet molası dışında tüm gün yatacağım. Efsane bir program bence.
Tekrar zorla kalktığım koltuğa yatıp televizyon izlemeye devam ettim. Masanın üstündeki telefonum çalmaya başlayınca ağlamaya ramak kala bir suratla söylenerek kalktım yerimden. Lale'nin aradığını görünce hemen yumuşadım. Bu kıza kızmak mümkün değil bence. Çok seviyorum kendisini.
"Nisoş napıyorsun" en az sevgilisi kadar enerjik sesine gülümsedim. Bununla ilgili bir söz vardı ama sanırım türkçem yetmiyor şuan buna. Körle şaşı mıydı neydi öyle bir şey işte.
"Yatıyordum kuzum. Boşum bugün dinleniyorum. Sen napıyorsun" oflama sesi geldi kulağıma. Kaşlarımı çattım. Ne oldu ki şimdi " Tüh ya sen şimdi hayyatta çıkmazsın evden. Ben de buraya gel otururuz diyecektim. Yalnızım bütün gün." Bir süre düşünerek cevap verdim."Aslında bütün gün yatmayı düşünüyordum ama sen öyle söyleyince gelesim geldi. Hemen hazırlanıp geliyorum." Sevinçle öpücük atıp kapattı telefonu. Ben de verdiğim cevaba şaşırarak ve hatta biraz da pişmanlıkla oflayarak hazırlanmaya gittim.
Evden çıkıp taksiye bindim. Cemal'e haber vermek için telefonumu çıkardım. Mesaj atıp akşam onun da oraya gelmesini söyledim. Tamam deyip onayladı. İyice yeni evli çiftlere benzediğimizi düşünerek gülümsedim. Geçen gün konuştuğumuz evlilik konusu geldi aklıma. Çok uzak da olsa hayalinin bile güzel olduğunu düşündüm. Sonra hayalin dozunu biraz kaçırmış olmalıyım ki utanacağım şeyler geldi biranda gözümün önüne. Hemen kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştım.
Taksiden inip apartmana girdim. Zile basmak üzereyken kapı açıldı. İkimiz de gülümseyip sarıldık. İçeri girince montumu çıkarıp Lale'ye verdim ve salona geçtim. O da yanıma gelip oturdu.
" Seni bugün evden çıkarabilmem büyük başarı gerçekten." Gülüp kafamı salladım. Gerçekten hala inanamıyorum nasıl çıktığıma ben de. "Sana hayır diyemiyorum ben ya." Mutlulukla gülüp yanağımı sıktı.
Havadan sudan konuşup sohbet ettik. Ne kadar zaman geçti hiç bilmiyorum ama uzun bir süre Berkan ve Cemal'i çekiştirdik. Bu muhabbetten aşırı zevk aldığımı söylemeden geçemeyeceğim.
Lale'nin telefonu çalınca yanımdan kalkıp içeri gitti. Yalnız kalınca duvarda asılı fotoğrafları incelemeye başladım. Berkan ile çekilmiş bir sürü fotoğraf vardı. Cemal'in evindeki anı odası geldi aklıma. O duvarlar daha bir sürü fotoğrafla dolacaktı. Biz birlikte olduğumuz sürece her anımızı ölümsüzleştirecektik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERESTİŞ
Novela JuvenilBirbirinin aynısı olan iki aşık. Kader onları akıllarına hiç gelmeyecek bir yerde birleştirdi. O andan sonra birbirlerinden kopmaları mümkün değildi.