PERESTİŞ

48

Keyifli okumalar

Nisa'dan

Gözlerimi ovuşturarak mutfağa girdim. Uyanamadığım doğrudur. Gece erken uyuyamıyoruz. Yatsak bile konuşmaya dalıp saati geçiriyoruz. Haliyle sabah da uyanmak zor oluyor. Özellikle de erken kalkmamız gerektiği zamanlarda.

Dün eve akşam üzeri geldik. Çantaları boşalt,banyo yap,yemek ye derken gece oldu zaten. Sonra da yattık ama yine uyuyamadık tabi. Acun abiyle görüşmemiz öğlende. Ona yetişmek için de erkenden kalkmamız gerekti. Yoksa o yorgunlukla akşama kadar uyurduk.

Şimdi saat 10. Fazla da vaktimiz yok. Zaten 1 saat yolda geçiyor nerdeyse. Çaydanlığa su doldurup altını yaktım. Mutfaktan çıkıp banyoya girdim. Aynaya bakıp ofladım. Korkunç görünüyorum.

Yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Yatak odasına girip hala uyuyan Cemal'e baktım. Yatağa oturup yanağını okşadım "Cemal hadi uyan" Beni hiç takmayıp uyumaya devam etti "Cemo bak geç kalacağız sonra. Uyanman lazım artık"

Hafif kıpırdanıp bir şeyler mırıldandı ama gözlerini açmadı. Gülümseyip yanağını öptüm. Sonra da haline acıyıp beş dakika daha uyumasına izin verdim. Yataktan kalkıp mutfağa geldim ve çayı demledim. Sonra da kahvaltılıkları dolaptan çıkarıp masaya koydum.

Daha fazla oyalanacak bir şey bulamadığım için tekrar odaya geldim ve yatağa oturdum "Cemo artık kalksan mı. Kahvaltı da hazır" Nihayet gözlerini açıp bana baktı. "Of çok uykum var" Gülüp yataktan kalktım.

"Benim de var ama uyandım mecburen. Saat çok erken değil zaten" Başını sallayıp doğruldu. "Kahvaltıyı da tek hazırlamışsın. Uyanamadım bir türlü ne yapayım" Gülümseyip elimi uzattım. Tutup yataktan kalktı ve karşımda durdu.

"O zaman günaydın" O da gülüp yanağımı öptü "Günaydın güzelim" Birlikte odadan çıktık. Cemal banyoya giderken ben de mutfağa gelip çayları doldurdum. Masaya oturup Cemal'i beklemeye başladım. Çok geçmeden o da gelip yanıma oturdu. Birlikte kahvaltıya başladık.

"Projeyle ilgili bir tahminim var ama şimdi söylemeyeceğim. Bakalım doğru tahminde bulunmuş muyum" Cemal'in söylediğiyle gülümseyip çatalımdaki peyniri ağzıma attım "Benim de bir tahminim var. Bakalım hangimizin tahmini tutacak"

Cemal de gülümseyip çayını yudumladı "Belki de aynı şeyi düşünüyoruzdur" Başımı sallayıp onayladım. Kesin aynı şeyi düşünüyoruz. Ama işin içine gizem katmak ikimizin de hoşuna gittiği için susuyoruz şimdi. Garip bir çift olduğumuzu söylemiştim.

Kahvaltı faslını kısa tutmak zorunda kaldığımız için mutsuz bir şekilde masadan kalkıp birlikte mutfağı topladık. En sevdiğimiz öğün kahvaltı olduğu için genelde olabildiğince uzun tuttuğumuz bu anlar şimdi mecburen kısaldı. İşin ucunda sevgili Acun abimiz var. Sıkıyorsa geç kal o toplantıya.

"Niso ben banyodayım" Mutfaktan çıkan Cemal'e dönüp arkasından ben de ilerledim ve o banyoya girerken ben de odaya girip dolabı açtım. Kendim için kıyafet çıkarırken sevgili nişanlımı da unutmayarak onun için de kıyafet seçip yatağın üzerine koydum.

Normalde kendine has bir tarzla giyinen Cemal, birlikte yaşamaya başladığımızdan beri kıyafetlerini benim seçmem için özellikle bir çaba sarf ediyor. Bunun hoşuna gittiğini de her fırsatta dile getiriyor. Benim aksime gayet açık sözlü birisidir kendisi.