I Need Apple🍎

91 15 25
                                    

Sigaradan son bir duman çekip minik balkondan aşağı attım. Malikânenin boş bahçesine bakıp geri odaya girdim. Gözlerimi sakince odadaki kapıya çevirdim ve ilerledim. Düz kahverengi kapıdan girdim. Duvarlarda uzaktan gizlice çektiğim fotoğraflar, dava dosyaları ve ondan duyduğum alıntıları yazdığım post-itlerle doluydu.

"Başkasını ve kendini bilirsen, yüz kere savaşsan tehlikeye düşmezsin; başkasını bilmeyip kendini bilirsen bir kazanır bir kaybedersin; ne kendini ne de başkasını bilmezsen, her savaşta tehlikedesin." ▪▪▪Sun Tzu


Post-ite değen parmaklarım gözlerimi sıkıca kapatmama sebep oldu. Sun Tzu haklıydı Jiyong. Ben ne seni bildim,ne de kendimi. Bu yüzden hep tehlikede olan kişi bendim.

Odamı kapısının tıkanıklığında hızla odadan çıktım. Panikle atan kalbimle kapıya ilerledim ve hafif aralayıp Seungri'ye baktım.

"Evet ?" Yakalanma korkuysuyla kalbim hala deli gibi atsa da sakin olmaya çalışırken kafamı kapının yanindaki duvara dayadım.

"İyi misiniz efendim ?"

"Evet. Sen devam et"

"Bayan Chaerin randevunuz 2 saat sonra. Kahvaltınız ise hazır. İsterseniz yukarı getirebilirim"

"Hayır. Kahvaltı yapmayacağım. Bayan Park'ı arayıp erken gelip gelemeyeceğimi sor lütfen. Akşama müvekkilim ile buluşmam var." Dediğinde kafa salladı. Odamın kapısını kapatıp hızla öteki kapıya gittim ve kilitledim. Minik anahtarı boynumdaki papatya şeklindeki kolyenin arkasına geçirdim ve üzerimi değiştirmek için dolabın karşısına dikildim.

•••

"Evet. Devam edelim mi ? Bir daha nerede karşılaştınız ?" Bayan Park'a baktım. Bugün üzerine geçirdiği elbise ona çok yakışmıştı.

"Yine ben gittim ona. O zaten hiç gelmedi"

"Ama en son seni korkutmuştu. Ondan korkuyordun dimi ?"

"Ondan hep korktum. Yine de bana elma lazımdı, onda da elma vardı. Ve bu benim en saçma bahanemdi"

"Nasıl yani ?"

"Tanıştığımız günden tam 1 hafta sonra. Evde tektim. Hizmetçilerimiz ve şoförümüz kovulmuştu. O zamanlar sebebini falan bilmiyordum tabi. Kurabiye yapmak istedim. Hani şu elmalı olandan. Evde elma yoktu. Onun baktığı malikanede ise 5 tane elma ağacı vardı. Bende ondan rica ettim"

•••

6 YIL ÖNCE

"Yine ne istiyorsun ?"

"Acaba bana bir kaç elma verir misin ?" Bahçenin ortasında yuvarlak oluşturan 5 elma ağacını göstererek.

"Hayır"

"Hadi ama burada komşuyuz. Yarın sende benden bir şey istersin ben veririm"

"Senden zaten alacağım bir borcum var"

"2. De olsun ?" O lanet kurabiyeleri çok istiyordum sadece.

"Sen o kadar yetenekli değilsin" dediğinde göz devirdim. Salak. Son o kodor yotonoklo dogolson.

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin