The killer of my best days 🏹

88 15 87
                                    

"Nasıl bitti ?" sorusu üzerine dava dosyalarından kafamı kaldırıp Bom'a döndüm. Dara çoktan 3. rüyasını görüyordu. 

"Hatırlıyor musun ona bir borcum vardı ? Bir fotoğraf uğruna ?" dediğimde kafa salladı. 

"Öyle bitti"

•••


"Chaerin"

"Efendim bebeğim" ikimizde yatıyorduk. Omzumu öptü ve sıkıca sarıldı.

"Senden bir şey isteyeceğim. Borcun vardı ya bana ?"

"Ya borcum olmasa da iste. Yaparım senin için" dediğimde gülümsedi.

"Dara'ya gitmeni istiyorum. Bir kaç günlüğüne"

"Ne ? Yah niye ?" diye sordum. Sadece omuz silkti. 

"Eve kız mı atacaksın ? Doğruyu söyle" gülerek söylesem de o ciddiydi. Gözlerimi kırpıştırdım. Sorun neydi anlamıyorum.

"Jiyong. Burada kalmam seni rahatsız ediyorsa ben eve geçerim. Söylemen yeter"

"Hayır,hayır. Yanlış anladın. Senin burada olmanı seviyorum Chaerin. Çok seviyorum. Sadece bir kaç günlüğüne. Bana borcun var. Sebebin sorma" dediğinde sırıttım. 

"Tamam. Zaten üç gün sonra mezuniyetim var onunla hazırlanırım. Yarın giderim ama mezuniyetten sonra gelirim ona göre. Tamam mı ?" dediğimde kafa salladı. Ona yaslandım.

"Keşke sende gelebilsen mezuniyetime. Ne anne..ne babam olacak yanımda. Senin orada olmanı isterdim." dedim. Kafasını göğsüme yasladı.

"Chaerin. Ben hep yanında olacağım. Yanında değilim gibi gözüktüğüm zamanlarda bile." dediğinde gülümsedim.

"Biliyorum. Sonuçta bu evden çıkamazsın" dedim gülerek. O ise ağlamaya başladı. Onu kırmıştım. Kafamı göğsüne yaslayıp ağlamaya başladığında içim parçalandı.

"Jiyong ben öyle demek istemedim" dedim yüzünü görmek için geri çekilmek istesem de buna izin vermedi.

"Jiyong üzgünüm"

"Üzülme. Ben sana hiç kırılmam" çatlak sesi kulağıma dolunda elim saçlarına gitti. Benim kestiğim saçlarına. Saçlarını okşadım. Şuan gözlerini kapattığını biliyordum çünkü ne zaman bunu yapsam öyle yapardı.

"O zaman neden..neden ağlıyorsun ?" dedim ama cevap vermedi. Bende ona sarıldım. Sıkıca.

¤¤¤

Mezuniyetimde Dara'nın bana doğum günümde aldığı kırmızı elbiseyi giymiştim. Kızlarla fotoğraf çekildik. Bir çiçekçi bana yaklaşıp kocaman bir buket papatya hediye ettiğinde bunların Jiyong'dan geldiğini biliyordum. O yüzden oradan erken ayrıldım ve heyecanla evin yolunu tuttum. Otobüsten inip malikaneye doğru yürümeye başladım. Kapının önünde polisler vardı. Kaşlarım çatıldı ve polislere yaklaştım. 

"Merhaba. Bir sorun mu var ?"

"Gizli bilgi hanımefendi. Lütfen uzaklaşın" dedi polis. Gözlerim malikaneye kaydı. Jiyong neredeydi ? Polisler neden buradaydı ? Yoksa onu yine götürecekler miydi ? hapishaneye geri dönerse ne yapardım ? Panik bütün vücudumu ele geçirdi.

"Şey..ben Bay Kwon'a bir şey mi oldu ?" dedim. Jiyong polislere asla onunla bir bağım olduğunu söylememem konusunda beni uyarmıştı. Polis bana baktı.

"Onu nereden tanıyorsunuz ?"

"Yan evde oturuyorum. Babam..öldüğünde yardımı olmuştu"

"Karakola gelmenizi rica edeceğim" dedi polis. Daha çok panikledim. 

"Ama neden ? Neden çağırıldığımı bilmek hakkım ?"

"Kwon Jiyong hakkında. Devamını karakolda konuşalım" dedi ve beni bir ekip arabasına götürdü. İki polisler oradan ayrılırken geride hala 4 araba bekliyordu. Saatler süren sorgulardan sonra bir araba beni eve bıraktı. Polislerin dediği aklımdan çıkmıyordu. Kwon Jiyong kaçtı. Şuan aranıyor. İnanmıyordum. O beni bırakmazdı. Eve girdim. Hemen kapının önünde bir kutu vardı. İçinde Jiyong'un evinde olan tüm eşyalarım duruyordu. Üzerindeki notu aldım.

Geldiğimde çok güzeldin bana,

güzelliğin bozulmadan gitmem gerekiyor.

Kırmızı yakışmış Chaerin. Yine çok güzeldin. Yıldızlardan bile güzel"

3 satır yazılı kağıt parçasına baktım. İlki bir alıntıydı.Belliydi. İşte o an anladım. Polisler doğru söylüyordu. Ben yine ona inanmıştım ama onun haricinde herkes bana doğruyu söylüyordu. Ben yine terk edildim, yine kandırıldım. Salaktım. Aynı hataya defalarca düşecek kadar salaktım.

•••

"Üzgünüm"

"Üzülme beş yıl önceydi. Geçti"

"Bilirim ben o geçti demeleri Chaerin. En azından beni kandırma" dediğinde haklı olduğunu biliyordum. Kafa salladım.

"Polisler ne sordu sana ?"

"Onun kaçtığını biliyor muydum ? Ya da hissediyor muydum ?  Ona yardım ettin mi ? Onunla konuşuyor muydum ? Eve birileri geliyor muydu ? Bunun gibi bir sürü şey sordular. Bende hepsine dürüstçe cevap verdim çünkü kaçmasında hiç bir suçum yoktu. Eğer böyle bir şeyi bilseydim ona engel olmak için her şeyi yapardım o zamanlar" dediğimde kafa salladı.

"Ama buna fırsatın bile olmadı"

"Evet olmadı. O zamanlar zamanı geri alabilmeyi çok istedim. Sadece o gün yatakta benden Dara'ya gitmemi istediği güne geri dönmek istedim. Dara'ya asla gitmez, onunla kalırdım. Yanlış anlama beni Bom ama ondan orada durması gerektiği için değil, ona ihtiyacım olduğu için gitmesine izin vermezdim" dedim. Kalkıp yanıma geldi.

"Ben yapamazdım Chae. Bana gelip benimle gelir misin dediğinde gitmeyi bir saniye bile düşünmedim." dediğinde kafa salladım. İşte bu bizi ayıran noktaydı. Çok fazla ortak noktamız olabilirdi ama o ben değildi, bende o değildim.

"Bana bir kere sorsa benimle gelir misin diye. Onunla kaçtığım için bende suçlu olacağımı bilsem bile giderdim. Bende bir saniye bile düşünmez onun yanında kalırdım ama seni anlıyorum. Sen kardeşini koruyordun, benim ise koruyacak kimsem yoktu. Ondan başka"

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin