It is better for people to stay away. 🍃

103 15 65
                                    

"Bunu gerçekten yaptın mı ? Adliyeye bu yüzden mi gittin geçen gün ?" Arabadan inip üzerimi düzeltirken Seungri'ye baktım. Hala şaşkındı. Yutkundum.

"Evet. Yaptım. Ben...Seungri. Bana inanıyor musun ?"

"Evet" tereddütsüz evet demesi beni gülümsemişti. Yine de gergindim.

"Güzel. Peki yanımda mısın bu konuda ?"

"Her zaman" dediğinde elini tuttum. Gözlerime baktı.

"Seungri bu sefer yapabilirim. Sen olayı bilmiyorsun. Neden böyle bir şey yaptığımı da ama bu sefer elimde yeterince koz var. Ben hazırım" dediğimde kafa salladı ve beklemediğim bir şey yaptı. Beni kendine çekti ve sarıldı.

"Sana güveniyorum nuna. Teşekkür ederim. Bunun için, her şey için. Ben koruma ayarlayacağım sana. Merak etme" nedem teşekkür ediyordu bilmiyordum. Konu ilgilendirmiyordu onu ama destek olduğu için minnettarım.

"Hayır buna gerek yok. Sen yanımda kal yeter" dedim ondan ayrılırken. Yavaşça kafa salladı.

"Şimdi gitmeliyim. Bom haberleri okumuştur." Dedim sakinleşmeye çalışırken. Olayın haber sitelerine gideceğini daha başvururken biliyordum. Düşündüğüm gibi de oldu. Manşetleri süsledi bu sabah haber.

"Bol şans. İhtiyacın olacak" dediğinde gülümsedim ve binaya girdim. Asansörden kata bastım. Bom'un da Seungri gibi karşılaması için dua ettim. Asansör durunca her zamanki kata adım attım.

"O nerede kaldı ?" Diye bir bağırmaya Bom ofisinden çıktı. Sekreterine bakıyordu.

"O. Adi. Pislik. Buraya. Gelecek!" Benden bahsettiğini biliyordum. Sinirliydi. Aşırı sinirli. Göz göze geldiğimizde sinirle bana doğru yürüdü. Sekreteri koşarak aramıza girdi.

"Seni orospu buraya gel"

"Ona hakaret etme unnie. Dava eder bizi" dedi sekreteri. İkimizin arasındayken. Ben ise sakince Bom'a bakıyordum. En azından sakin gözüktüğümü umursuyordum.

"So Ra çık aramızdan. Onu geberteceğim"

"Bom beni dinleme-"

"Seni dinlemek mi ? SENİ DİNLEMEK! Öteki dünyadan mektup yazarsın artık çünkü seni dinlemiyorum. Asla dinlemeyeceğim. Bunun açıklaması falan yok. Bu sefer haddini aştın kaşar!" dedi bana doğru yürürken So Ra zorla onu tuttu.

"Unnie ona vuramazsın. Bizi mahkemeye verirse dünya para ödemek zorunda kalırız. Bir de bu durumda" dediğinde Bom biraz sakinleşmişti. En azından artık bana doğru koşmayı kesmişti. Bir saniye sürdü tabi bu.

"Gerekirse burayı kapatayım. Onu geberteceğim" diye bağırıp bana doğru koşmaya başladı. So Ra son anda yine onu tutup çekmeye başladı.

"Onu bırak So Ra. Mahkemeye vermeyeceğim. Ne yaparsa yapsın" dedim sonunda. Bom'u nasıl mahkemeye verebilirdim ki ? Ikisi de dursa da So Ra onu bırakmadı.

"Tabi zaten şuan mahkemelerle yoğun olduğun içindir!" Diye bağırdı Bom. Kollarımı birleştirdim.

"En azından beni dinlemeni beklerdim Bom. Bu önemli bir konu."

"Önemli bir konu mu ? Chaerin. Bu seninle aylardır uğraştığımız konu. Sen ise her şeyi bok ediyorsun. Siktir Chae. Bunun açıklaması bile olamaz. Onu anlamaya çalışıyorum ama bu..bu kabul edilemez. Üstelik bunu haber sitelerinden öğreniyorum" diye bağırdı. Sinirli olmasıni anlıyordum. Bağırmasına da. Yine de umarım beni dinler diye dua etmeye başladım.

" Sana daha önce anlatmak istedim ama inan bana başka bir dava ile meşguldüm. Sende kaldığım gün de dediğim gibi avukatlarımdan biri hastaneye kaldırıldı. Onun davasına bakmam gerekiyordu"

"Gitmeni istiyorum. Bir daha buraya gelme. Bu neyse arkadaşlık mı dersin yoksa hasta doktor ilişkisi mi ne diyorsan artık. Hepsinin canı cehenneme" diye bağırdı. İşte bundan korkmuştum. Dinlemeden bırakmasına.

"Bana sadece yarım saat ver. Daha fazla değil. Yarım saat konuşalım lütfen. O kadae günün hatrına" dedim. Şuan yalvarıyordum. Biliyorum ama buna ihtiyacım vardı. Bana inanacak bir kişiye bile ihtiyacım vardı.

"Chaerin sen bir katili savunmak için dava açtın. Bunu anlıyor musun ? Masum insanları öldüren biri için açtın bu davayı. Kendi ailesini öldüren, tanımadığı kişiyi öldüren ve ceza bile almayan biri için"

"Evet yaptım çünkü onun için başka hiç bir şey gelmez elimden. Son kez. Onu bırakmak ve unutmak için. Senden de sadece yarım saat istedim. En azından son kez beni bir dinle"

"Hayır seni adi. Hala onu sevdiğin için bunu yapıyorsun! Hala için de aşkı büyüttüğün için. Kendi salak aşkın yüzünden canı yanan insanları umursamıyorsun. Chaerin tam bir budalasın" dedi ofisine yürürken. Sonra ellerini sinirle saçına geçirdi.

"Ne var biliyor musun ? O GELMEYECEK! anladın mı ? O artık yok. Bunu fark et artık. Dava açman da, onu sevmende değiştirmeyecek. Kabullen artık Chae" diye bağırdı. Şuan koridorda bangır bangır bağırıyordu. Umurumda değildi. Onun da değildi. Gözlerindeki yaşları sildi. Bu kadar üzüleceğini bilmiyordum.

"Kabullen. Bazı insanların uzak olması daha iyidir Chae. Belki uzak olması acı verir. Biliyorum ama daha iyidir"

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin