New plans and port⚓

101 16 63
                                    

Derin bir nefes al Chaerin. Başarabilirsin. Yok. Olmuyor. Kafamı hafif eğip hiç bir şeyin farkında olmadan bana sıkıca sarılıp mışıl mışıl uyuyan Jiyong'a baktım. Sen başa bela mısın ? Mırıldandı. Bak onaylıyor. Kahkaha atmamak için dudağımı ısırdım.

"Chae" uykulu sesi için kurşun atar, kurşun yerdim.

"Chae uykum var"

"Uyu. Bir şey diyen mı var ?"

"Çok hareket ediyorsun" diye mırıldandığında gülümsedim.

"Yah hareket etmeme imkan veriyor musun ? Kemiklerim kırılacak. Dae çok haklıymış seni kovmakta"

"İstediği kadar kovsun. Benim yerim belli" dediğinde sırıttım. Omzunu dürttüm.

"Cidden uyuyacak mısın ?"

"Gece uyumadım. Az daha uyumalım"

"Neden uyumadın ki ?"

"Seni izliyordum" Kalbim. Ay ben bunlara alışık değildim. Kıkırdadı.

"Kalbin o kadar hızlı ki patlayacak" dediğinde omzuna vurdum. Kahkaha attığında kalkmaya çalıştım. Beni belimden tutup tekrar yatmaya zorladı. Aşağıdan bir kırılma sesiyle ikimizde birbirimize baktık.

"Kesin Seungri. Ah evde tabağım kalmayacak" dedim yataktan atlarken. Peşime takıldı. Beraber aşağı indik.

"Çilekli süt yok! ÇİLEKLİ SÜT!" Seunghyun dolabın önünde isyan ediyordu.

"Burada saf" dedi ve dolapta arkalara uzanıp süt çıkardı Bom. Seunghyun süte baktı.

"Ah varmış"

"Sabah sabah ne oluyor be ?" Diye çemkirdim. Dara yerse tabağı topluyordu.

"Seungri kırdı. Salak bu çocuk"

"Çocuğa 'ee ilk randevumuz nerede ?' Dersen panikler Dara" dedi Youngbae gülerek. Göz devirdim. En azından sofra hazırdı.

"Hadi geçin bir şeyler yiyelim" dedi Hyorin mutfaktaki fazla enerjik tayfayı bırakıp sofraya geçtim. Herkes tek tek yerleşiyordu. Her günümüz böyle mi olacaktı ? Gürültü ve kargaşa. Eğer öyleyse..ben sevmiştim.

"Benim bugün ofise uğramam lazım. Bir kaç hastam gelecek" dedi Bom.

"Ben de senle gelem mi ? Ha ? Çok sıkılırım. Sonra beraber sinemaya gideriz hem ?" Dedi Seunghyun. Bom kafa salladı. Aslında onların gezme sıkıntısı yoktu. Hepsinin kendi kimlikleri vardı ve suçlu değillerdi. Tek sıkıntı Jiyong'tu.

"Bende babamla buluşacağım. Sonra Riri'mle akşam yemeğine gideceğiz. Merak etme pandam ben mekan ayarladım" dedi Dara Seungri'ye bakarak. Seungri göz devirdi.

"Nuna meşgulüm"

"Kim o yelloz ?"

"Ne ? Hangi yelloz ?' Seungri gibi bizde şaşkındık.

"Kiminle görüşüyorsun ? Hemde benden gizli ? Bebeğiim sana kız lazımsa ben ayarlarım. Sen şimdi çirkef bulursun bir tane" dedi Dara. Seungri kıkırdadı.

"Nuna ben gayim" dediğinde Dara elindeki çatalı düşürdü. Jiyong Bom ve benim şok olmuş suratımıza bakıp kahkaha attı.

"Yalan atıyor. Abartmayın" dedi Daesung. Dara ise kalbini tuttu.

"Valla gidiyordum az kalsın" dedi ve Ri'nin omzuna geçirdi bir tane.

"Tamam. Bana dönün. Biz de gidiyoruz.  Jiyong ile. Tahminen bir kaç saate yola çıkarız çünkü yolumuz uzun" dediğim de Jiyong kaşlarını çattı.

" Öyle mi ? Nereye ?"

"Birini görmeye. Kazadan önce olanlar hakkında bahsetme fırsatım olmadı. Ah bir de Daegu var. Davaya sadece haftalar kaldı. Daegu'daki adam asıl adamımıza yönlendirecek bizi. Bu arada buradan gitsek iyi olacak çünkü peşimizde. Başkan yani.  Pardon benim peşimde ama eğer Jiyong'un burada olduğunu öğrenirse yada sizin Ji'ye yardım ettiğinizi hepimiz tehlikede olacağız" dediğimde hepsi onayladı.

"O işi ben halledebilirim. Siz sadece akşam atacağım konuma gelin" dedi Dara. Eh zaten ona paslamayı düşünüyordum.

"Güzel. Herkes bu konuda hem fikirse Liman konusunu açalım. Malikane olayımdan 1 hafta sonra olmuş. Büyük ihtimalle konu ile alakalı ya da başkanla. Herhangi bir şey bulabildik mi ? Adamımız oradan olmalı"

"Dara ile bulduğumuz tek şey limanda 6 ceset bulunmuş. Hepsi lafadan vurulmuş. Kimlikleri saklanmış zaten o dönem malikane olayı gündemi aşırı mesgul ettiği için bu olay pek konuşulmamış bile" dedi Bom.

"Daha fazla bilgi lazım. Cesetler kimin ?"

"İşte o muamma. Adamlar belli ama adamlar için hiç bir şey yok.  Hepsi erkek 25- 30 yaş arası ama haklarında bir şey bulamıyoruz" dediğinde bunu bekliyordum aslında. Çokta şaşırmamıştım.

"Tamam biraz daha araştıralım. Bize 3 4 gün içinde haber gelecek. Adam iki olayda da varmış. Nasıl var bilmiyorum ama öğreniriz umarım. Bizimle olmayı kabul ederse"

"Peki öteki adam. Chae adam seni öldürmeye kalktı"

"Sonunda biri mantıklı konuştu" dedi Jiyong Bom'u gösterip.

"Biliyorum ama o adam bize lazım. Bir başkanın gerçek yüzünü görmüş. İki asıl adamla aramızdaki tek bağlantı" dediğimde hepsi kafa salladı.

"Ee biz nereye gidiyoruz o zaman ?" Dedi Jiyong. Masadaki herkes merakla bana döndü.

"Evet o konu. Şey biz hazırlanırız. Dara'nın attığı konuma bavulları götürürsünüz çünkü bir bir kaç gün yokuz" dedim. Aslında gergindim çünkü Bom'un tepkisini bilmiyordum.

"Busan'a" dediğimde Bom'un kasları çatıldı. Önce Jiyong'a sonra bana döndü.

"Şey Go Eun..Jiyong'u görmek istedi"

"Ne ? Nasıl ?"

"O şey. Ben biraz ondan ve kendimden bahsettim ve Jiyong'un kitaplarından. Oda bana dedi ki ona güzel kitaplar getirmeliymiş. Jiyong yani"

Bu gece veya yarın atacağım bölüm çok duygusal olacak mendilleri hazırlayın kızlarım...
Çünkü Jiyong ve Go Eun arasında öyle bir ilişki var ki aslında. İlk olarak Go Eun sürekli anne babasıyla malikaneye giderdi falan fistan neyse anlatmıyım. Görürüz 😍💖
Biraz ağlayak sonra ekşın

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin