We Survived The Cliff Edge. ⛰

98 15 43
                                    

Dara masanın diğer ucuna kurulurken herkes kendi işine dönüyordu. Daesung evden çıktı. Gerçekten Bom'un orada şirkette ceoymuş. Sonra Youngbae ve Hyorin çıktı. İkisi de kliniğe gidiyordu. Bu bana Iye hatırlatıyordu. Iye konusunda içim rahattı çünkü yardımcım evde onu besliyordu . Seunghyun bir kaç kez Bom'a konuşmak istediğini söyledi ama her seferinde susan bir Bom ile karşılaştı. Seungri ise Dara'nın çığırmaları sonucunda ona yardım etmeye başladı. 

"Bom hadi ama bana bunu yapmayı keser misin ? Gel konuşalım ve barışalım"

"Ne ? Seunghyun cidden bu kadar sığ mısın ? Konuşup barışacakmışız ha ? Sanki bir kızla konuştun diye trip atıyorum sana. Bak Seunghyun ne yaşadıysak bitti. 6 yıl oldu geçiyor da. Ben kendime bir hayat kurdum. Bu iş bitince de seni bir daha görmeyeceğim" dedi Bom sinirle. Ofladım. Kafamı toparlayamıyordum cidden.

"Seungri ah. Sen kafayı mı yedin ? O kablo oraya mı takılır ?" 

"Yah insan gibi söylesene. Ben nereden bileyim ?" dediğinde Dara göz devirdi ve kabloyu göstermek için kaldırdı. Tanrım neden sessiz olamıyorlar ? Kafayı yememe ramak vardı cidden. 

"Bunun ucu yuvarlak, orası dikdörtgen" dediğinde oflayarak kalktım ve mutfağa ilerledim. 

"Bak onu kızdırdın" diye azarladı Dara Seungri'yi. Sırıttım. Kendime bir bardak su aldım. 

"Gerçekten Japonya konusunda böyle mi düşünüyorsun ?"

"Hangi yüzle geldin ?" dedim bardağı yerine bırakıp Jiyong'a dönerken. Neden yüzüme bakmıyordu ? Onu çok nadir bana bakarken görüyordum. Oda hemen başka yöne çeviriyordu kafasını. 

"Belki özlemişimdir" 

"Malikaneyi ?" 

"Bu evi özlemediğimi biliyorsun Chaerin" Bana hep adımla seslen olur mu ? Senin dudakların arasından çıkınca ismim daha anlamlı geliyor bana. Daha güzel. 

"Dönmemen daha iyiydi" 

"Öyle mi ?" kaşlarını kaldırıp sordu. Öyle. Öyle olmak zorunda çünkü geldin ve yine aklımı karıştırdın, geldin ve kalbimi kırdın, geldin ve seni ne kadar çok özlediğimi tekrar anladım.

"İşe dönmeliyim" dedim ve mutfaktan çıkmak için ilerledim. 

"Bunu hayır olarak kabul edeceğim" dedi. Cevap vermeden mutfaktan çıktım. Belki de hayırdı zaten cevap. Dosyaların başına oturdum ve uzun süre çalıştım. Jiyong önüme bir bardak bıraktı. Sıcak çikolata kokusu burnuma gelince gözlerim doldu. Kimse fark etmesin diye saçlarımı açtım. Bardağı kendimden uzağa doğru ittim ve çalışmaya devam ettim. Ben sıcak çikolata içmeyi bırakmıştım. Ondan sonra sevdiğim her şey bana sanki acı vermeye başlamıştı sanki. 

"Bende istiyorum" dosyalara odaklansam da göz ucuyla Jiyong'a döndüm. Salonda o ve karşında oturan Bom hariç kimse yoktu. Dara ve Seungri bile ben odaklandığım sırada gitmiş olmalıydılar. 

"Efendim ?" dedi Bom ona bakarak. Dosyalarla ilgileniyormuş gibi yapmaya devam ettim. 

"Bende istiyorum. Ailemin katilinin hapse girmesini ve insanların beni artık ailesini öldüren biri olarak görmemelerini istiyorum" dediğinde Bom bir kaç saniye sessiz kaldı.

"Özür dilerim....Seni suçlu sandım. Seunghyun bana o masum dediğinde...sadece kardeşini korumaya çalışan bir abi sandım. Chae bana o masum dediğinde ise...sanırım bunca zaman yanlış kişiden nefret ediyor olmayı kabul etmek istemedim. Ama o benim kabul etmemi, doğruyu görmemi sağladı. Pek pes etmeyi sevmiyor" 

"Öyledir" dedi Jiyong. Kalemi elime alıp bir şeyler yazıyormuş gibi karalamaya başladım. 

"Özür dilerim. Senin ve Go Eun'un yaşadıkları için. Bunları hak etmediniz. Üzgünüm" dedi Jiyong. Jiyong..kalbimi kırıyorsun. Benden bir kere bile özür dilememesi ama şimdi sadece bir gün görüştüğü birinden özür dilemesi. Hayır kıskançlık değil. Sadece...canımı yakıyordu. Bir özür için yapamayacağım şey yokken sanki lanetliymiş gibi bana o iki kelimeyi hiç sunmamıştı.

"Sen hak ettin mi ?"

"Ne ?"

"Diyorum ki sen başına gelenleri hak ettin mi ?"

"Ettim. Zordu ama kabulleniyorum artık. Daha dikkatli olmam gerekirdi, daha acele etmem gerekirdi, o heriften ailemi korumam gerekirdi. Hiç birini yapamadım. Bunları hak ettim" dediğinde göz ucuyla Bom2un kafasını iki yana salladığını gördüm.

"Geçmişinde takılıp kalmışsın Jiyong. İnsanlar için en zor şeydir. Tavsiyem önüne bakman ama bunu uzun zamandır yapmadığını biliyorum, mahkeme bitse bile yapacağından şüpheliyim. Lakin sana emin olduğum bir şey söyleyeyim. Hiç birimiz yaşadığımız şeyleri hak etmedik Jiyong. Bu evdeki herkes uçurumun dibine itildi ve hayatta kalmaları beklendi. Seni, arkadaşlarını ve beni iten kişi burada değil ama Chaerin'i iten kişi burada. Umalım ki o da senin gibi bunu hak ettiğini düşünmüyordur çünkü öyleyse bir yalanı düşünüyor olur. Çünkü Chaerin bunların hiç birini hak etmedi" dedi sessizce ve Jiyong'un karşısından kalktı. 

Kısa biliyorum ama...idare etmelik :D

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin