Love With A Criminal 👤

423 20 50
                                    

Evden çıktım. Evimizin hemen yanında olan ve diğer evlerin görüntüsüyle tezatlık oluşturan malikaneye baktım. Eski beyaz rengi kirli beyaza dönmüş,pencere kenarlarının altın sarısı kahverengi olmuştu.

Bakışların her zaman çiçeklerle dolu olan bahçeye kaydı. Artık yoklardı. Hemen ötede büyük bahçenin ortasında duran 5 elma ağacına baktım. Yaprakları dökülmüş ve zayıflamışlardı. Önceden bakanın dönüp tekrar baktığı malikane şimdi terk edilmiş,boş ve bakımsız duruyordu.

Ben ise onu özlemiştim. Onu o kadar özlemiştim ki kendime itiraf etmeye korkuyordum. Oturup bir çocuk gibi ağlamak istiyordum ama onun geri gelmeyeceğini biliyordum. Kendime her gece bin defa o gelmeyecek demiştim. Zordu ama bunu kabullenmiştim. Hayır...bunu kabullenememiştim.

"Bayan Chaerin randevunuza geç kalacaksınız. Gidelim mi ?" Dediğinde sarışın çocuğa döndüm. 2 yıldır yanımda çalışıyordu.

"Seungri malikane hâlâ satışa çıkmadı mı ?" Dedim arabaya doğru giderken. Bana kapıyı açtığında durup suratına baktım.

"Hayır efendim. Satıldığına dair en ufak bir haber duyulunca sizi bilgilendireceğim" dedi. Kafa sallarken kendimi range roverın deri koltuğuna bıraktım. Seungri kapıyı kapatıp arabayı çalıştırırken malikaneye son kez baktım. Uzun tırnaklarımı deri koltuğa geçirdim.

1 saatlik yolun ardından bir binanın önünde durup kapımı açtı. Arabadan indim ve önümdeki 20 katlı binaya baktım. Derin bir nefes aldığımda bana bakıyordu. Ona dönüp gülümsemeye çalıştım.

"20. Kat değil mi ?"

"Evet efendim. 20. Kat. Sizi 1 saat sonra buradan alırım. Sizinle gelmemi ister misiniz ?" Diye tekrar sorduğunda kafamı iki yana salladım. Zaten yukarı çıksa bile o odaya giremezdi. Onu odaya davet etseler bile ben onu istemezdim çünkü bilmesin istiyordum.

"Seungri dediğim gibi son derece gizli olacak dimi ?" Sorduğum soruyla kafasını salladı hızla.

"Evet. Merak etmeyin. Doktorla 1 aydır görüşme halindeyiz. Sizi bekliyor." Dediğinde binaya doğru ilerledim. Gördüğüm ilk asansöre bindim ve 20 yazan tuşa bastım. Her geride bıraktığımız katla daha da geriliyor ve titriyordum. Asansörün durmasıyla asansörden indim. Uzun koridorda tek çıkan ses topuklularımın tıkırtısıydı. Resepsiyonda yarı uyuyan kıza dönerken siyah büyük gözlüklerimi düzelttim.

"Bayan Park ile görüşecektim" kız zorla açtığı gözleriyle hızla ayağa fırladı ve karşımda eğilirken bana tam karşıdaki kapıyı gösterdi.

"Siz buyrun geçin. Kendisi şuan burada değil. Laki-"

"Başka bir hastayla mı ? Randevum vardı. Eğer başka biriyle ise gidebilirim" dedim hızla. Sadece geri dönüp buradan koşarak çıkmak için bir bahane arıyordum ama karşımdaki kız hızla kafasını iki yana salladı.

"Bugün başka hastamız yok. Aslında bu hafa hiç yo- şey yani kendisi lavaboya gitti. Hemen gelir. Buyrun" dediği şey üzerine kapıya döndüm. Metal kapıyı kavrayıp kapıyı açarken yutkundum. Hızla içeri girdim.

Odada büyük siyah bir kitaplık, büyük bir masa, masanın hemen önünde konumlanmış karşılıklı duran iki sandalyenin ortasında minik bir sehpa vardı. Bunun dışında büyük cam duvar sayesinde soluk kesen bir manzara varken camın hemen önüne koyulmuş iki tek kişilik sandalye zamanımız çoğunu orada geçireceğiz diye düşündürmüştü. Kalabalık şehre baktım. Buradan herkes minicik gözüküyordu. Masanın üzerindeki isimliğe göz gezdirdim.

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin