Göz yaşlarımı silerek 3 gündür kaldığımız otel odasına girdim. Kızlar beni görünce donakalsalarda ben Seungri'ye ilerledim. Eğildim ve ayağındaki ipi çözdüm.
"Ne oldu ?" Diye sordu Seungri. Cevap vermedim. Dara yanıma geldi.
"Hey iyi misin ?" Dedi ayağa kalktım ve ellerini de çözdüm. Göz yaşlarım yine akmaya başladığında küfür ettim. Ellerini de çözdüğümde Seungri bana baktı. Kapıyı gösterdim.
"Git" çatlayan sesim daha çok ağlamak istememe sebep olmuştu.
"Sana ne oldu ?"
"Seni ilgilendirmez. Çık ve git. Bir daha da karşıma çıkmayın. Hiç biriniz" dedim sinirle. Seungri yavaşça yerinden kalktı.
"Nuna be-"
"Ben senin nunan değilim. Beni tanımıyorsun, seni tanımıyorum."
"Birini tanımak için yeterince uğraşmalısınız, eğer iyi tanıyamamışsanız bu yeterince uğraşmadığınız anlamı gelir. Jiyong hyungun en sevdiği sözlerden biri. Ben seni tanımak için yeterince uğraştım ama sen beni tanıyamadıysan yeterince uğraşmamışsındır"
"Ne ? Dalga mı geçiyorsun benimle ? Bana yalan söyledin. Beni kandırdın. Şimdi de ben mi uğraşmadı oluyorum? O abinin bir bok bildiği yok. Abin çevresindekilere acı vermek dışında bir şey yapmadı."
"İnsanın içini bilemezsin. Onun ne kadar acı çektiğini biliyor musun ?"
"Kendi yaptı. Kendi elindeydi. Ötekini bilmem ama bu konu da acı çektiğini sanmıyorum. Çekiyorsa bile hak etti" dedim sinirle. Beni tuttu ve kendine çekip sarıldı.
"Seninle çalışmak bir onurdu. Lakin burada bitsin istemem. Nuna hepimiz uzun zamandır bu konuyla ilgiliyiz. Umarım bizimle beraber olursun çünkü artık bitsin istiyorum. Artık çok yoruldum nuna" dedi. Sesi ağlamak üzeri olduğunu gösteriyordu."Sen de olmazsan bunu başaramayız"
Benden ayrıldı. Suratına baktım. Saygıyla eğildi. Sonra Dara'ya baktı.
"Sizin tarafınızdan kaçırılmak şerefti. Eh başta sinir bozucu olsa da eğlendim" Dediğinde Dara sırıttı. Seungri bana döndü.
"Eğer...dediğimi onaylarsan neredeyiz biliyorsun. O kapı hepinize açık" dedi ve otel odasından çıktı. Kendimi zorla koltuğa atarken hıçkırıklarımı bastırdım. Bom hemen yanıma oturdu ve olayı anlattım.
"Gelmiş cidden" dedi Dara kafa salladım. Gelmişti. Buradaydı.
"Malikanede kalıyorlar."
"Sana inanıyorum Chaerin" Dediğin de Bom'a baktım. Ellerimi tuttu ve güven verircesine sıktı.
"Dosyaları inceledim. Jiyong masum. Seungri bugün bize bişeyler anlattı. Son 5 yılın çok zor geçtiğini, sürekli yer değiştirdiklerini, kaçtıklarını söyledi. Seninle konuşurken de ağlayacak gibiydi. O daha bizden küçük ve 5 yıl önce daha da küçüktü. Yani..Ben elimden geleni yaparım" dediğinde Dara'da yanımıza çöktü.
"Bende varım. Zaten sen varsan bin beş yüz varım. Hem bu...eğlenceli olabilir. Ri kafa çocuk" dedi. Gözlerimi silip kafa salladım.
"O zaman yapalım şunu. Az zamanımız var" ikiside kafa salladı.
"O zaman malikaneye mi gidiyoruz? " dediğinde ikimizde şokla Dara'ya döndük.
"Ne diyorsun sen ? Malikaneye gitmek falan yok" dedi sonunda Bom.
"Ne ? Bu iş birlik ve beraberlik işi değil mi ? Onlarla birlik oluşturmamız gerekmiyor mu ?"
"Hayır,hayır. Asla. O malikaneye girmem ben. " dedim yerimden kalkarken. Bom'da kafa sallayıp onayladı.
"Kızlar sizi anlıyorum ama birlik olursak bu iş daha hızlı biter. Onların bildikleri ve bizim bildiklerimiz birleşirse hallederiz bu işi hemen. Orada kalalım demiyorum. Senin evine geçelim. Sadece fikir alışverişi yapalım"
"Ama olmaz Dara. Seunghyun orada. Onunla aynı ortama girmek istemiyorum. Yine Go Eun'u işin içine katacaklar"
"Hayır. Elimizdeki bilgiler bence yeter. Go Eun'a gerek yok. Şart koşarız. Go Eun'ın adı bilr alınmasın. Siz sadece bana onlarla aynı ortamda kalır mısınız onu söyleyin? "
"Zor..ama imkansız değil. Eğer Go Eun ile alakası yoksa...Jiyong'un masumluğunu kanıtlamaktan çok...ailemi öldüren kişiyi hapse atmak istiyorum" dedi Bom ama benim için sorundu. Jiyong ile aynı ortamda olmak sorundu. İkisi de bana döndü.
"Ailemi öldüren kişinin dışarıda hiç bir şey yapmamış gibi gezmesini hazmedemiyorum Chaerin. Başkasını suçlayıp bunu yapmasını hazmedemiyorum" dedi. Ofladım. Sadece Bom için. Sadece.
"Tamam. Toplanın ve çıkalım" dedim. Bom ve ben yarım saate tüm eşyalarımızı toparlasak da 1 saat Dara'yı bekledik. Benim evime geçtik. Ben tekrardan dosyalara oturdum.
"Orada olduklarına emin misin ? Hiç ışık yanmıyor" dedi Dara camdan malikaneye bakarken.
"Oradalar. Bugün gittim ve gördüm." Dedim. Dara karşıma oturdu. Bom duştaydı. Bana doğru eğildi.
"Chae Go Eun aslında mahkemeye çıksa çok iyi olmaz mı ?" Dediğinde kafa salladım.
"O tek tanık. Nasıl hayatta kaldı bilmiyorum gerçekten ama orada olanları bilen tek kişi o. Onun suçluyu söylemesi yeter. Konuşamaması çok acı"
"Bence bir konuşmayı denemeliydik onunla" dediğinde kaşlarımı çattım ve kalemi bıraktım.
"İlk olarak Bom buna izin vermez, ikincisi kız kaç yıldır konuşmuyor. Yani bilemiyorum Dara"
"Korkudan konuşamıyor. Onunla özel konuşup, garanti etmen gerekiyor. Onu koruyacağını. Bence Bom'u ikna etmen gerekiyor Chae. Bu davayı onunla bitirebiliriz" dediğinde kafa salladım. Zordu çünkü Bom bir abla olarak onu korumaya odaklıydı ama deneyebilirdim.
"Deneyeceğim ama sen ona bu konuyu açma. Özellikle onların" yanında dediğimde kafa salladı.
¤¤¤
Üçümüz de malikanenin önündeydik. Bunu yapmak istediğimden emin değildim. Dün çıkıp gitmişken bugün geri dönüyordum. Telefonuma gelen mesajla elime aldım.
-Hyung polise gidiyor. Sen istedin diye. Onu zor tutuyorum nuna. Yardım et-
Seungri'den gelen mesajı okuyup cebime attım ve kızlara baktım. Dara gülümsüyordu, Bom ise benden bile daha gergin olabilirdi. Ona güven vermek için güldüm ve elini tuttum.
"Yapıyoruz yani ?"
"Anasını bile ağlatırız. O oğlanlar ayağını denk alsa iyi olur" dedi Dara. Hepimiz kahkaha attık. Destek alacağım insanlar yanımdaydı. Korkmama gerek yoktu yalnız değildim. Ön kapıyı açtım.
"Hadi gidelim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE WITH A CRIMINAL
Fiksi Remaja"Biliyorum. Biliyorum bu saçmalık. Belki çocukluk de, belki cahillik, salaklık, aptallık ya da herhangi bir şey de ama ben aşk demeyi tercih ediyorum. Biliyorum saçma ama güzel yanı da bu. Tabi ben o güzel yanını pek tadamadım. Bana yıktıklarını top...
