Dara Seungri'nin kucağına oturdu ve yarısını yediği çikolatayı ona uzattı. Seungri ona sinirle baktı ve kafasını geriye attı.
"Hadi ama nişanlım sabahtan beri ısrar ediyorum yemen için. Chae'yi duydun. Yarım saat önce dedi daha. Bir süre daha bizimlesin" dedi gülerek.
"Sinirimi bozuyorsun"
"Ay bana ilk iltifatını etti Chaerin. Duydun mu ?" Dediğinde Seungri'ye baktım
"Seungri yemen gerek. Nişanlını dinle" diye şakaya devam ettiğimde Dara kahkaha attı.
"Şu nişanlı olayı ne bilmiyorum ama artık yeter" dediğinde Dara ona baktı ve çikolatayı kendine çekti.
"Kalbimi kırdın şuan sana çikolata yok" alayla konuşunca dosyama geri döndüm. Her şeyin üzerinden geçmem gerekiyordu ama aklım Seunghyun'un dediklerindeydi.
"Çocukla uğraşmasana. Seungri sende bişeyler ye" dedi Minzy yanıma otururken.
"Aman kalsın!"
"O zaman uyu Ririm. Geç oldu. Çocuklar için uyku saati" dedi Dara. Seungri ona döndü.
"Oturduğum yerde nasıl uyuyabilirim! Rahatsız" diye sesini yükseltince Dara omuz silkti.
"O zaman uykusuz kalman gerek. Oradan kalkabileceğini düşünme"
"Ama sen kalksan hani ?"
"Etkilendin mi ?"
"Hayır. Ağırsın. Bacaklarım uyuştu" dediğinde Dara sinirle zıpladı ve kalkıp kendini yatağa attı.
"Ona bunu dememeliydin" diye konuştu Minzy. Bende kafa salladım.
"Neden ki ?"
"Çünkü senin için cehennem şimdi başlayacak" evet. Öyle.
¤¤¤
"Kerpeten" dedi Dara. Seungri'nin tam önünde sandalyr çekmişti. Sabah sabah fazla enerjiklerdi.
"Ne ?" Diye bağırdı Seungri panikle. Bom kıkırdadı.
"En azından bir neşretimiz olmalıydı Chae" diye surat asarak kalktı Dara. Evet iki gündür Seungri ile konuşmuyor ama arada vuruyor ya da ona vereceği yemeğin içine ekstra acı koyuyordu. Ya da cidden hoş olmayacak herhangi bir şey yapıyordu.
"Ona işkence etmeyi kes"
"Bence sende ayakta durmayı kes artık Chaerin. Kaç gündür uyumuyorsun doğru düzgün" dediğinde Bom'a döndüm.
"Uykusuzluğa alışığım. Dava 1 ay sonra. İyice hazırlanmam gerek. Tek seferde bitmeli. Tüm kanıtları sunmalıyım ki uzamasın."
"Çünkü onun hapse girmesinini istemiyorsun" dediğinde Seungri'ye döndüm.
"Çünkü şirketimin hisse senetleri düşüyor. O yüzden uzamamalı. Ayrıca Tanrı aşkına her şeyi ona çekmeyi bırak"
"Nuna konu zaten o" dediğinde sinirlendim. Konu o değildim her sey o değildi. Aslında konu oydu ama bu sinirlenmeme engel değildi.
"Seungri..zaten yorgunum. Uğraşma benimle" dedim ve Bom'u dinleme kararı aldım. En azından bir iki saat uyumalıydım.
"Ben uyuyorum ama iki saat sonra mutlaka uyandırın beni" dediğimde Bom ve Dara, Seungri ile beraber film izlemek için laptopu hazırlıyordu. Dara sinirle Seungri'ye bir kere daha vurduğunda Seungri iç çekti ve yardım dilercesine bana baktı. Sırıttım. Kendi kaşınmıştı.
"Duydunuz mu beni! 2 saat sonra uyandırın beni" dedim ve kendimi odaya atıp uyudum.
¤¤¤
Gözlerime açtığımda içeriden bağrış sesleri geliyordu. Oflayarak telefonumu yanımdan aldım. 2 buçuk saat olmuştu. Yataktan kalkıp gürültüye ilerledim. Bom ve Dara top oynuyorlardı ama top ellerine her geçtiğinde Seungri'ye bir kez atıyorlardı. Seungri'de her seferinde acıyla bağırıyordu.
"Ne bu gürültü? " dediğimde hepsi bana döndü.
"Chae yeni bir oyun buldum. Seungri'yi haşlama. Şimdi birbirine pas atıyorsun ve topu alınca Seungri'yi haşlıyorsun"
"Kimin kazanacağı nereden belli olacak ?"
"Gerek yok amaç Ri'yi haşlamak" dedi gülerek. Sonra aklına gelen fikirle Bom'a döndü.
"Ya da Bom şey yapalım. En yüksek kiminkinde bağırırsa o kazansın"
"Özür dilerim" diyr bağırdı sonunda Seungri. Hepimiz ona döndük o ise Dara'ya bakıyordu.
"Sana ağırsın dediğim için özür dilerim. Tamam mı ? Artık bana işkence etmeyi kes. Lütfen" diye konuştu. Eh onu uyarmıştık.
"Canım ben seni affederim. O kolay ama bir kaç iltifat almam lazım" dediğinde gülerek ikisine bakıyordum. Telefonum çalınca ofisteki sekreterimin numarasına baktım ve odaya geçtim.
"Efendim Eun Ha"
"Bayan Lee ofis ayaklandı buraya gelmelisiniz. Herkes laf taşıyor. Gitmekten bahsediyorlar"
"Ne nasıl ? Eun ne gitmesi ?"
"Sizin yüzünüzden efendim. Kwon Jiyong davasını açmanız onları çok kızdırmış. Bay Kim herkesi dolduruyor. Hisselerin düştüğünden bahsediyor. Gitmeleri için"
"Nasıl ya ?" Dedim panikle. Avukatlarım giderse ne olacaktı ? Şirketim ne olacaktı ?
"Cidde o vakayı almak zorunda mısınız ?" Onun sesindeki gerginliği anlıyordum. O da istemiyordu vakayı almayı. Tereddüt ediyordu sadece bunu bana söyleyecek kadar güvenmiyordu kendine.
"Ben şirkete geliyorum Eun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE WITH A CRIMINAL
Novela Juvenil"Biliyorum. Biliyorum bu saçmalık. Belki çocukluk de, belki cahillik, salaklık, aptallık ya da herhangi bir şey de ama ben aşk demeyi tercih ediyorum. Biliyorum saçma ama güzel yanı da bu. Tabi ben o güzel yanını pek tadamadım. Bana yıktıklarını top...
