You Shouldn't Fall In Love With a Criminal🔪

85 15 40
                                    

"JP ent. Hakkında araştırmalar devam ediyor mu ?" Bayan Park'ın ofisinde manzaranın önünde dikilmiştim.

"Evet. Araştırmaya devam ediyorum. Bulduklarımdan bir dosya hazır."

"Güzel. Seungri'yi yollayacağım. Dosyayı ona bizzat teslim et. Başka birinin görmesine izin verme. Dava önemli biliyorsun. Araştırmalara da devam et. En ufak bir açık bile önemli bizim için. "

"Evet efendim. Devam edeceğim" dedi kapı açılınca veda edip telefonu kapattım. Bom kapıyı hızla kapatıp odanın ortasına ilerlerken sarsılmış gözüküyordu. Bakışları beni bulduğunda korktu.

"Be-ben üzgünüm. Seni de beklettim. Çok bekledin dimi ?" Sesi bütün stresini belli ediyordu. Ona doğru ilerledim.

"Hayır. Bir iş görüşmem vardı. Onu hallediyordum. Oturmak ister misin ? Biraz kötü gözüküyorsun" dedim yanına varırken.

"Ben..evet ben otursam iyi olacak. Şey bana bir kaç dakika ver lütfen" dedi ve her zamanki koltuğa oturduğunda karşısına çöktüm. Ne olmuştu böyle ? Sekreteri öğle yemeğine çıktığını ama geciktiğini söylemişti.

"İyi misin ? Ne oldu ?" Bakışları yüzümde oyalandı. Derin bir nefes aldı.

"Şey..bunu konuşmasak daha iyi. Şuan benim ofisimdesin. Hasta olarak. Seninle ilgilenmem gerek"

"Sorun değil. Ben de senin kadar olmasa da iyi bir dinleyiciyimdir" dediğim de kafasını iki yana salladı.

"Lütfen. Sanırım...anlatmak istediğimden emin değilim. En azından ayık kafayla." Dedi ve ceketini çıkarıp rahatladı.

"Nerede kalmıştık ? Sen devam et lütfen" dediğini yaptım. Bom'a onu yaptım ama beni dinlemiyor gibiydi. Sanki aklı başka bir yerdeydi. Hatta anlatmayı kessem bile aynı noktaya bakmaya devam etmiş, arada kafasını sallayıp dinlediğini belirtiyordu.

"Bayan Park. İsterseniz randevuyu erteleyebiliriz. Sorun olmaz. İyi gözükmüyorsunuz" dediğim şeyle bakışlarını kaldırıp gözlerime sabitledi.

"Bayan Lee. Kafayı yemiş olmalıyım. Özür dilerim. Hayır. Söz veriyorum sana odaklayacağım." Ona gitmek için ısrar etmek istedim çünkü gerçekten bembeyaz gözüküyordu. İçimdeki ses ise engel oldu bana.

"Ne var biliyor musun kaç ay oldu tanışalı?  1 ay ?" Ne kadar kendi tabularım buna izin vermeyecek olsa da içimdeki merak bunu yapmaya itiyordu. O merak sayesinde Jiyong'u tanımıştım. O merak sayesinde her şeyi öğrenecektim.

"Evet. 32 gün oldu"

"Neden o zaman şu bayan lafını artık kaldırmıyoruz ? Bana Chaerin de lütfen artık" Eğer benim samimiyetimi anlarsa kendini anlatır mıydı ? Ne olursa olsun karşımdaki kadının hikayesine öğrenmek istiyordum. Merak beynimi meşgül ediyordu.

"Bu profesyonel olur mu-"

"Profesyonel? Bom tek hastan benim. Sana hayatımın en gizli anılarını açtım. Kimseye anlatamadıklarını. Eğer senin için profestonellik bayan ekinden ibaretse, bence profesyonellik bir köşede kalabilir" yavaşça kafa sallayıp beni onayladı.

"Peki Bom. İzninle ben sana bir soru sorayım. Kwon Jiyong'dan nefret eder miydin? "

"Evet" tereddüt etmeden konuştuğunda gülümsedim. Beklediğim bir cevaptı.

" Çok nefret ederdim. O olay olduğunda 17 yaşındaydım. Sen de 15 sanırım. Belki sen takip etmedin ama ben takip ettim. O bir caniydi. Kendi ailesini ve masum insanları öldüren bir cani. Katleden bir katil. Hâlâ da öyle gözümde. Emin ol ben ve benden büyük herkes hala aynı fikirdedir. Polis onu ev hapsine alındığını açıkladığında bir yıl korumalar kaldı kapısında. Halktan biri onu öldürmesin diye. Sen bunları da bilmiyorsundur büyük ihtimalle ama ben..her şey an be an bütün ülke tarafından takip ediliyordu. Tabi senin onu tanıdığın zamanlarda her olayda olduğu gibi bu da yavaş yavaş unutuldu. Lakin o hala insanların zihninde ülkenin en cani katili olarak kaldı" Oma katil demesi, cani demesi sinirlenmeme sebep olurken kendimi sakinleştirmek için içimden 10'a kadar saydım. Haksız sayılmazdı ama ben sanırım ona bu kelimeleri yakıştıramıyordum.

"Peki benim yerimde olsaydınız ne yapardınız ?"

"Onu sevmezdim ben asla. Ben bir katili sevmezdim. Ona aşık olmaz, ona yardım etmezdim" sinirlendiğini görüyordum. Profesyonelliğin canı cehenneme. İnsan analizi yapabilirdim. Avukat olarak bu duruma alışıktım. Onda büyük bir kin vardı.

"Suçlu olduğunu bilmiyordum."

"Öğrenince bırakmalıydın. Defolup gitmeliydin ama gitmedin dimi ? Gidemedin. O bir katildi. Bir suçluydu. Sen ise onu sevdin."

"Sana katil olduğunu bilmiyordum dedim. Bilmeden sevdim onu. Bilmeden aşık oldum. Ayrıca sen nereden bileceksin ne yaşadım?  Yada o ne yaşadı? " diye sinirle söylendim sonunda. Bu sefer o da sinirle bakmıştı bana.

"Gitmeliydin. O bir suçlu. Aşkı içinde bitirmeliydin. Uzaklaşmalıydın" diye bağırdı ayağa kalkarak. Bende sinirle ayağa fırladım.

"Gitmediğimi nereden biliyorsun! Gitmeye çalışmadığımı nereden biliyorsun" diye bağırdım. Sinirden gözü seğiriyordu.

"Ah emin ol ikimizde bunu biliyoruz Chaerin. İkimizde gitmeye çalışmadığını biliyoruz. Beni kandırma"

"Denedim" bağırdığımda kendimi sıkmama rağmen sesimin titremesine engel olamamıştım." Denedim tamam mı ? Ondan uzaklaşmayı denedim ama kader dönüp dolaşıp yolumu ona çıkardı"

"Kader ? Sen salak mısın ? Kadere inanacak kadar mı düştün ? O kadar mı zihnini bulandırdı, kandırdı seni" diye bağırdığında onu ittim.

"O. Beni. Kandırmadı." Diye bağırdığımda düştüğü koltuktan şaşkınca bana bakıyordu. "Ben çıktım onun yoluna. Ben sevdim önce onu. Ben itiraf ettim, gitme dedim, aşığım sana, sende beni sev dedim. Benim hatamdı. Benim salaklığım ama aşıktım ona. Sen ne anlarsın ki ?"

Ağlayarak koltuğuma geri oturdum ve göz yaşlarımı parmaklarımın ucuna kadar çektiğim bluzumla sildim. Oda karşımda gözleri dolmuş bir halde oturuyordu.

"Sen ne anlarsın Bom ah. Canım yandı. Biliyorum yapmamam gerekirdi. Biliyorum ondan kaçmam gerekirdi ama akıl edemedim çünkü küçüktüm, aşıktım. Bana tek o iyi gelir sandım. Bu yüzden anlayamazsın"

"Bu odada bir suçluya aşık olan tek kişi sen değilsin" dediği şeyle beraber ona baktım. Ayağa kalktı ve ceketini giymeye başladı.

"Ama bir suçluya sırf aşık oldu diye onun yanında kalan tek kişi sensin" dedi ve çantasını alıp bana döndü.

"Şimdi. İçki içmeye gidelim mi ?" Yavaşça kafa salladım ve ayaklandım. Çantamı aldım ve peşine takıldım. Tek bir bildiğim vardı. Asla burada bırakmayacaktım bu meseleyi.


LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin