Is it love ? Is it debt ?💔

84 13 33
                                    

Gerçekten çok yorgundum. Akşam üzeri olmuştu. Gözlerim acıyordu artık. Önüme bırakılan bardağa baktım. Üzerindeki kardan adama. Dudağımı ısırdım. Sıcak buharlar çıkarıyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun ?" Kafamı kaldırıp Jiyong'a baktım.  

"Sıcak çikolata içmedin. Bende americano yaptım,tek şeker, ekstra shot. Böyle içiyorsun dimi ?" sinirle ayağa kalktım. Salonda kimse yoktu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun ?"diye bağırdım. Bana sıcak çikolata yapmalar, eski bardağım, eski oturduğum masa, her şey eskiydi ama ben değildim. 

"Chaerin"

"Lanet bardaktan yada senin yaptığın herhangi bir şeyi içmeyeceğim" dedim sinirle. Gözlerini önce bardağa sonra bana çevirdi. Yüzüme baktı. Gözlerime.

"Ama önceden bu bardakta-" bardağı alıp yere fırlatmamla bardak parçalara ayrıldı ve sıcak kahve parkelere döküldü.

"İçmeyeceğim. Seninle ilgili herhangi bir şeyi görmek dahi istemiyorum. O yüzden rahat bırak beni, görmemezlikten gel çünkü ben öyle yapacağım" yere eğildi ve bardağın parçalarını toplamaya başladı. Bende eğilip eline vurdum.

 "Bırak. Bırak dokunma hiç bir şeye. Benim getirdiğim hiç bir şeye dokunma. İstemiyorum. İstemiyorum işte" dedim gözlerimden yaşlar akmasına içimden binlerce küfür ederek. Yerden aldığım parça avcumun içini kesince yere bir kaç damla kan damladı.

"Chaerin dikkatli ol" elime uzanmayı denedi. Kendime çektim.

"Yapma. Canım yanıyor. Ben senin açtığın yaralardan kurtuldum. " dedim ve ayağa kalkıp malikaneden çıktım. Karanlık çökmüştü. Yan tarafa geçip cebimden sigara paketini çıkardım ve bir tane yaktım. Ağlamak istemiyordum ama belli ki beynim tam aksini düşünüyordu. Göz yaşlarını sildim. Lanet olsun. 

"Yaralanmışsın" sese döndüm.  Omuz silktim. Seunghyun yanıma gelirken oda bir tane sigara yaktı. Tam önümde durdu. 

"Önemli bir şey değil" elimi tuttu ve avuç içimde hala akan yaraya baktı. Sonra gözlerini yüzüme sabitledi. 

"Anlıyorum seni ama sen kendin dışında kimseyi anlamıyorsun"

"Anlıyorum. Mesela Bom'u. Benim beynim mağdur olanları anlamaya programlı" dedim. Bom'u korumak istiyordum. Yaptıklarını fark etsinler istiyordum. Acı çeksinler istiyordum, bizim çektiğimiz gibi acı çeksinler. Bizi anlasınlar.

"Bu hikayede tek mağdur siz misiniz ?"

"İnsanın canını yakan kişiye mağdur demek ne kadar doğru olur?" elimi hala tutuyordu. Büyük avucunda küçücük kalmış elime baktım. Kan avuç içimden akıp onun eline bulaşıyordu.

"Kimin canının daha çok yandığını nasıl anlayacağız ? Bom'da benim canımı yaktı. Ben ona gel dedim, yanımda ol dedim ama gelmedi. Kalbim kaç parçaya bölündü tahmin edebilir misin ? Hayır çünkü sen reddedilmedin"

"Ben terk edildim. Bom'da öyle." dedim kafasını iki yana salladı.

"Ben Bom'u terk etmedim. O beni terk etti"

"Ettin. Gittin hem de ne için ? Jiyong'u kaçırmak için gittin. "

"Benim hayatım için yapmadığı bir suçu üstlenen biri için yaptım bunu, kardeşim için yaptım"

"Hem Bom'un hayatını, hem de benim hayatımı yıktınız. İstediğiniz gibi geldiniz hayatımıza, istediğiniz gibi de gittiniz. En kötü duygudur terk edilmek. Kendini daha yalnız hissedemezsin"

"Sen Jiyong'un hayatına girdin sanıyordum ?" dedi. Biliyordu. Jiyong anlatmıştı onlara. Evet. Haklıydı da.  Ben girmiştim. Kendimi bitirmiştim ben. O gün o elbise keşke çöp olup gitseydi. Hiç almaya inmesiydim onu. 

"Ben girmiştim onun hayatına ama oda kabul etti. Katil olduğunu öğrendim, dönüp dolaşıp onun yanına geldim, beni kandırdığını öğrendim, yine geldim. Bana kızdı, bağırdı yine yine yine geldim her seferinde ama o bundan yüz buldu. Her zaman ona dönecek bir kadın var. Ve o yine yalan söyledi bana, yine kandırdı ve gitti.  Ya sen ? Bom'un hayatına sıradan biri gibi girdin! Onu kandırdın. Sonra kaçırdın. Kim kalırdı senin yanında ?"

"Sen Jiyong'u yine de bırakmazdın ama ?" Evet. Seunghyun yine haklı. Benim aptal kalbim yine bırakmazdı onu. Kaçırsa bile dönüp gel benimle dediğinde koşa koşa giderdi.

"Ben Bom değilim. Bom akıllı olanımız"

"Onu sevdim Chaerin. Biliyorum ona sevmeden ona yaklaştım. Kardeş için ama öyle tutuldum ki yanında normalde sadece 1 ay kalmam gerekirken uzattım da uzattım. Bir saat için bile her şeyi yaptım. Bizimkilerde bunun farkındaydı. Yine de ses etmediler benim için. Onu çok sevdim.Her şeyden çok sevdim ama borçluydum. Borcu bilirsin. Ödenmek zorunda. Jiyong hiç bir zaman bizden bir karşılık beklemedi orası ayrı ama o beni kurtarmışken nasıl ona yüz çevirirdim ? Burada çürümesine nasıl izin verirdim ? Hem de hiç bir suçu yokken" Burada çürümesine. Burada çürüyordu. Benim yanımda. Ona göre öyleydi, belli ki Jiyong'a göre de öyleydi.

"İçeri girelim. Elini yıkayıp, sarmalıyız. Yoksa daha çok kanayacak. Yarayı açık tutmanın bir anlamı yok"

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin