I have new news 👶

93 14 35
                                    

Jiyong telefonu açtığında Seunghyun küfür etmeye devam ediyordu. Bu yüzden ilk tepkisi kaşlarını çatmak oldu. Seunghyun'un küfür etmeyi bırakmaması üzerine kalkıp odama gittim.

"Yine neye küfrediyor ? Çilekli sütü mü bitti ?" Dağınık saçlarıyla çok yakışıklı duruyordu. Sırıttım.

"Amcana..şey yani üvey. Yani Park. Of ona işte" Jiyong o adamın adı ne zaman geçse gözlerindeki kırgınlığı görüyordum. Keşke bende o adamın canını yakabilseydim.

"Çilekli süt değilse zaten odur. Peki yine neden ?" Dediğinde olanları anlattım. İçeridekilere anlattığım da herkes sinirlenmiş, yaygara koparmıştı ama Jiyong...sessizdi.

"Tahmin etmiştim. Benim yüzümden büyük paralar kaybediyorsun Chae. Onu da geç...ismin lekeleniyor"

"Hayır. Aslında seni kullanıyorum. Davayı hangi avukata verirsen ver zaten başarılı olur çünkü suçsuzsun ve kanıtlar var ama bilerek ben aldım ki bu davayla daha popüler olacağım" dediğimde kahkaha attı.

"Peki kaybettiğiniz paralara ne olacak Bayan Lee ?"

"Kazanırım tekrardan"

"Zaten her türlü kazanırdın ama bu dava olmasa çok çok daha fazla olacaktı"

"Önemli değil ki. Ne gerek var paraya ? Ji o kadar para içindeyken bir kez bile yurt dışına çıkmadım ya da alışverişe. Yani bunlar için vaktim yoktu. Kıyafetlerimi bile internetten alırım ben"

"Üzgünüm. Her yönden hayatını mahvetmiş gibi hissediyorum"

"Hayır. Ben öyle hissetmiyorum ama ah bu arada şu adam aradı. Yarın onunla buluşacağız. Limanda."

"Tek gitmeyeceksin dimi ? Ben gele-"

"Hayır. Seunghyun gelecek benimle. Yani merak etme." Dediğimde kafa salladı. Gerginlikle bir sigara yaptığımda kaşlarını çatsa da ses etmedi.

"Çok güzelsin" sigaranın dumanı boğazıma kaçtığında öksürdüm. O ise sadece bir gülümseme ile beni izledi.

"Ya deme öyle"

"Niyeymiş ? Sevgilime iltifat edemez miyim ?" Sevgilim. Sevgilim. Sevgilim. Ah Ji. Ne güzel yakışıyor ağzına bu kelime. Hele bana söylediysen. Kapı çaldığında küfrettikten sonra gel dedim. Youngbae kafasını uzattı, sonra tamamen odaya girdi.

"Selam"

"Selam Bae" telefonu işaret etti.

"Jiyong mu ?"

"Evet. Kapatabilirim. Yani..saklı bir şey söyleyeceğinden değil..sadece" Jiyong kıkırdadı. Youngbae ise koltuğun kenarına oturdu.

"Sadece seni kontrol etmek istedim. İyi misin diye yani. Bugün çok kahve içtin ve dinlenmen gerek ama.."

"Ama dinlenemem. Çok az kaldı Bae. Bu cuma. Her şeyi toplamalıyım ama her şey darmadağın"

"Bayılacaksın diye korkuyorum" dedi Jiyong. Youngbae'de onu onaylamak için kafa salladı.

"Saçmalamayın. Benim bünyem dayanıklı. Hem şu dava bitsin bir hafta kalkmam yataktan" dediğimde Youngbae güldü.

"Aslında biz Hyorin'le minik bir tatile çıkmayı düşündük. Yani hep birlikte. Her şeyden uzaklaşmak iyi gelir diye düşündük" hep birlikte olamayacağını biliyordum ama bunu ona söylemedim.

"Harika fikir. Bayıldım. Ben de tatilde yatarım" Dediğim de ikisi de güldü. Youngbae'nin koluna vurdum.

"Peki dava biterse..Hyorin ve sen ?" Dedim munzurca. Utangaç bir şekilde gülümsedi. Göz göze geldik.

"Aslında..bunu size söylemeyecektim. En azından dava bitene kadar çünkü zaten ikinizinde başı dolu"

"Ne oldu ?" Dedi Jiyong panikle. Paniklemesi normaldi çünkü onların hayatı paniklemekle geçmişti ama Bae'yi görseydi şuan anlardı farklı bir şey olduğunu.

"Bu 3'ümüz arasında. Hayır. 4ümüz" dediğinde telefonu Bae'ye çevirdim ve ikimizde kafa salladık.

"Şey..tatil dönüşü hemen hazırlıklara başlamamız gerek çünkü..Hyorin hamile. 2 haf-" sevinçle attığım çığlık lafını böldü. Direm telefonu koltuğa bırakıp Bae'nin boynuna atladım. Bae'de kollarını belime doladı ve sıkıca sarıldık.

"İnanamıyorum Bae. Bu harika bir haber"

"Evet bende buradayım ve mutluyum" Jiyong'u boş verdim.

"Peki ben şimdi hala mı oluyorum yoksa teyze mi ?"

"Hangisini istersen" dedi Bae gülerek. Heyecan yapmıştım şimdi ben. Ay bebek olacak burada bir tane.

"Ben amca oluyorum ama!" Bağırma sesiyle ikimizde telefona baktık. Hızla telefonu aldım. Jiyong sinirle bakıyordu.

"Sevincimi kurs-"

"Ne ? Ne oluyor ? Chae niye çığlık attın ? İyi misin ?" Başta Seunghyun olmak üzeri herkes odama dolduğunda sırıtığımi görüp surat astılar. Bunlarda illa gelsin biri beni dövsün falan istiyorlar herhalde.

"Hyorin hamile. Hem de 2 haftalık!" Dediğimde herkese kal gelirken Youngbae bana baktı ve iç çekti.

"Sana söyleme dedi bir de! Bae bunu hala veya teyze yapma konusunda emin misiniz ?" Jiyong'un iğneleyici konuşmasıyla ona dönecektim ki bir gürültü koptu. Seunghyun önce Bae'ye sarıldı. Sonra kızlar Hyorin'e derken 5 dakika içinde herkes kutlamak için odamı terk etti. Jiyong'la tek kaldık.

"Vay be..çocukluk arkadaşım baba olacak"

"Ne güzel işte ?"

"Bizde görüntülü konuşalım anca!" Kıskançlıkla konuştuğunda kahkaha atmamak için zor tuttum kendimi.

"Eh o zaman kapatayım. Sende git kitap falan oku"

"Okuyamıyorum ki..uzun zamandır ilk defa boş vaktim var ama...aklım mahkemede. Odaklanamıyorum"

"Güzel geçecek. Hem bak bir bebek de olacak. Neşe getirecek bize. Emin ol"

"Yarın Chae. Çok dikkatli ol duydun mu beni ? Nolur her şeye atlama ve kendini koru"

"Sen nasıl istersen kaptan" Dediğim de gülümsedi.

"Evet şimdi bebek işine dönelim. Biz tahminen ne zaman bir bebek yapa-"

"Kimin bebeği olacak hyung ?" Jiyong'un odasına soruyla dalan Daesung ile yine kahkaha attım.


Böyle çıtır bir bölüm. Eh reelde alamıyoruz bebek haberlerini bare burada alak dedim.

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin