Your Story....

107 16 39
                                    


Duyduğum sesle gözlerimi açtım ve kafamı masadan kaldırdım. Tanrım burada mı uyumuştum ? Sesi tekrar duymamla ayaklandım. Bahçeden eliyordu. Minik balkona ilerledim. Kapıyı açıp balkona çıktığımda Jiyong ile karşılaşmamla çığlık atmamak için ağzımı kapattım. Omzuma bir tane geçirdim. 

"Sen kafayı mı yedin ? Ne işin var burada ?"

"Iye görmeye geldim"

"Iye ?"

"Kedim. Sende değil mi ? Eve girdiğinde almıştın dimi ?" Lanet olsun o kedi onun muydu ? Ay bu çok mantıklıydı. 

"Onu ben buldum. Artık benim. Başıboş dolaşmasına izin vermeseydin"

"Başı boş dolaşmıyordu Chaerin. Evimde dolaşıyordu. Sen onu alıp gittin" Haklıydı yine de kabul edecek miydim ? Asla. 

"Olabilir. O evde olduğunu bilmiyordum. Yalnız kaldı sanıp yardım etmek için aldım" dediğimde odama girdi. Benim odama. Peşinden girdim. Etraf dağınıktı. Her yerde dosyalar falan vardı ve bir kaç kıyafetim etraftaydı. Odamda göz gezdirdi. 

"Çıkar mısın odamdan ve evimden" dedim sinirle. Böyle sormadan etmeden hareket etmesi sinirimi bozuyordu sadece. Bana baktı.

"Neden ? sen evime girdin" ofladım. Onunla uğraşmak istemiyordum cidden. Odamdaki masaya geri döndüm ve oturdum. Yatağıma oturdu. 

"Neden geldiniz o eve ?"

"Orada mıydınız cidden ?" Onun sorularına cevap vermen istemiyordum. O benim sorularıma cevap versin önce.

"Evet. O zamanlar salonda takılamıyorduk. Birinci kattaydık. Aşağıda cam kırılma sesi gelince fark ettik geldiğinizi ve saklandık. Seungri takılıp bir şey düşürünce Iye'yı saldım ki onun olduğunu düşünün ve odalara girmeyin diye" dediğinde kafa salladım. Salak gibi öyle sanmıştık da zaten.  Cidden parmaklarında oynatıyorlardı bizi. 

"Neden ?" dediğimde anlamamış gibi bana baktı. Tamamen ona döndüm.

"Neden geldiğinde saklandın ? Benden"

"Karşına çıkmaya korktum. İstemezsin, kavga edersin, çekip gidersin diye düşündüm. Ki haksız da sayılmazdın" ona sormak istediğim binlerce şey vardı ama hepsine böyle dürüstçe cevap verip vermeyeceğini bilmiyordum. Bu da beni korkutuyordu. 

"Peki neden geldin cidden ?"

"Seni özledim." kalbim tekrar depar atıyormuşum gibi hızlandı. Beni böyle etkiliyorsun Jiyong ama bunun farkında bile değilsin. 

"Seni çok özledim. Artık bu dava bitsin istedim. Seungri'yi yolladık. Sana yardım etsin diye. Senin o davayı açacağını biliyordum. Beni asla şaşırtmadın"

"Salak gibi yine dönüp dolaşıp planlarına uymuşum yani. Hem de hiç bir şey bilmeden"

"Hayır. Planlarımı sen yaptın. Hepsi sana gelebilmek içindi. Amcamın asla yakalanacağını düşünmedim. Hep suçlu olacağımı düşündüm. Hep böyle kalacağımı ama sen bana inandığında..sanki herkesi inandırabilirdim çünkü sen bana inanıyordun. Senden her şeyi saklayan, söylemeyen bana inandın. Her şeyi sen değiştirdin. Sen yaptın" dediği itiraf küçük bir şey değildi ama her şeyi benim yaptığımı söylemesi...yani ben orada ona inanmasaydım kaçmayacak mıydı ? Ben mi canımı bu kadar yaktım ? Anlayamıyordum. Beynim sanki duruyordu. Konu ne zaman o olsa böyleydim zaten. 

"Ben-"

"Seunghyun'a kızmayın. O..duygularını pek belli edemez aslında ama her sarhoş olduğunda yani neredeyse her gece...ağladı. Benim yüzümden. Biliyorum. Ben engel oldum onlara ve bu benim de canımı yakıyor gerçekten ama illa bir suçlu arayacaksanız o benim. Bütün suç benim. Bom'a yanaştı. Doğru ama sadece masum bir şekilde Go Eun hakkında bilgi almak istiyordu çünkü benim tek çıkış yolum oydu. " dediğinde tüm dikkatimi ona vermiştim. Kapı açıldı ve Bom içeri girdi. İkimizde şaşkınca ona baktık. 

"Devam et" dedi Jiyong'a. 

"Sonra her gece daha geç gelmeye başlamış. Aramalarına daha geç dönüyormuş çocukların. Ben o sırada hapishanedeydim. Her salı yanıma gelirlerdi ve bana hep senden bahsederdi. Bir sorun olduğunu biliyordum. Asıl öğrenmek istediğimiz Go Eun'du. Neden seni anlattığını fark edemedik başta. Bir ay geçti elimizde hala bir şey yoktu. Sonra iki ay geçti. Seunghyun sürekli seninle olmaya başladı. Her seferinde Go Eun konusunu geçiştirmeye başladı. Anladım seni sevdiğini. Zaten anlamamak için aptal olmak gerekirdi ya." dediğinde gülümsedim. Bom kapıyı arkasından kapattı ve tamamen odaya girdi. 

"Seni kaçırdıkları hafta bana gelemediler çünkü mahkemem vardı. O hafta çıkamayacaktım. Seunghyun'da artık anlamıştı işin ciddiyetini. Seninle konuşacaktı. Çocuklar da evinin orada onu bekliyormuş. Yerini öğrenir öğrenmez gidip Go Eun ile konuşmak içi ama sen onu evden kovmuşsun. Aslında seni kaçırmak planlarında yoktu ama Seunghyun ona güvenmediğini ve ona asla Go Eun'u söylemeyeceğini söylemiş çocuklara. Seni de dışarı çıkarken görünce Seungri o zaman kaçırıp konuşturalım diye. Seunghyun karşı gelmiş ama ellerinde başka çare yokmuş. Öyle de yapmışlar. Sana zarar vermeyi bir saniye bile düşünmedi. O kaçırılmadan sonra sen eve gidene kadar başına bir şey gelmesin diye seni takip etmiş sessizce. Daesung söyledi bana da. Aradan yıl geçmesine rağmen seni de yanımıza almak istedi. Hepimiz onayladık çünkü onu öyle görmek Bom..inan çok kötüydü. Seninle beraber olursak risk artardı çünkü Seunghyun o sırada ülkede bile gözükmüyordu. İnsanlar senin yokluğunu araştırırken mutlaka Seunghyun'un izine rastlarladı. Ona rağmen hiç birimiz itiraz etmedik" Bom öğrendiği şeylerle gözlerini silerken ona destek olmak için yanına gittim ve onu sandalyeye çektim.

"Hepimiz senin gelmeni umuyorduk ama o geldiğinde.. yüzüne bakmak bile senin gelmeyeceğini gösteriyordu. O gün herkes buradaydı. Kaçacağımız gece. Bizimkiler yatıyordu beni ise uyku tutmamıştı. Sessizce bir odaya girdi ve gidene kadar oradan çıkmadı. Ben ağladığını biliyordum ama gidip ona teselli olamadım çünkü onun tek tesellisi vardı. Oda sen. Bir  yandan başına bela almadığın için mutluydu bir yandan senden uzağa gitmek canını yakıyordu. Emin ol yasıma yas ekledim Bom. Onun acısını paylaşmayı denedim ama o bizimle paylaşmak istemedi. Bir gün döneceğim ona dedi. Burada bitmedi dedi sürekli. Bende bunların gerçek olmasını istedim. Bir gün dönebilmesini ve hikayenizin tekrar başlamasını istedim. Şuan ki ben olsam.onu böyle acılar içinde gören, her gün daha da çok eridiğini gören ben. Onun bu ülkeden asla çıkmasına izin vermezdim. Gerekirse o hapishaneye tekrar girer ve çıkmazdım ama size bu acıyı yaşatmazdım" dedi Bom yerinden kalktı. 

"İyi geceler" dedi ve odadan çıktı. Jyong'a baktım. Peki ya ben Jiyong ? Benim çektiğim acıları görseydin gider miydin ? Peki beni niye çağırmadın yanına ? Bom'u kabul ettiniz ben mi fazla geldim size ? Beni niye görmedin ? Ben kabul ederdim Jiyong. Gerekirse ölüm olsun yine de gelirdim peşine ama sen gelmemi bile istemeyerek beni burada öldürdün. Gözlerimin dolduğunu bildiğim için kapıyı gösterdim.

"Bence gitmelisin Jiyong. İyi geceler"


LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin