You Made A Promise To Me 🤙

96 15 79
                                    

"Ne ?"

"Biz geldik dedim Daesung. Konuşmamız gereken konular var"

"Ne ?" Çocuk şoktaydı. Dara onu yavaşça itip malikaneye girdi.

"Nerede benim pandaam ? Pandaa " diye bağırarak evde ilerledi. Bende omuz silktip içeri adım attım. Bom'un çekindiğini görünce onun elini tutup içeri çektim. Seungri Dara'ya sarıldı.

"Nuna sana mesa-"

"Ondan önce gelme kararı almıştım. Kapıda gördüm zaten mesajı. Ona söyle gelsin. Konuşmamız gerek" dedim ve salona ilerledim. Youngbae ve kız oturuyordu. Daesung ile ayakta kalmıştı.

"Masaya geçelim. Toplantı yapmalıyız" dedigimde Youngbae ayağı kalktı. Yanımdan geçerken bana bakma için durdu.

"İyi ki geldin" dedi ve masaya oturdu. Kız da yanına gitti. Bom Daesung'a geçmesini işaret etti ve hemen yanına oturdu. Seungri Jiyong'u zorla getirdi. Jiyong bana baktı. İkimizin arasında bir metre vardı.

"Bende gidiyordum...Polise" kafamı iki yana salladım.

"Bay Kwon bana beni dinleyeceğin yalanlarını atma. Yalanlarını en iyi ben bilirim. Masaya otur. Konuşmalıyız" dediğimde beni dinledi ve susup oturdu. Seungri ve Dara'da oturdu.

Elimdeki ağır dosyayı büyük masaya bıraktım. Hepsi şaşkınlıkla bana bakıyordu. Daesung dosyaya uzanmak isteyince Bom elime vurdu.

"Seunghyun nerede ? O eksik" dedim. Ben masanın bir ucunda oturuyorken Jiyong tam karşımdaydı.

"Markete gitti. Gelir az sonra"

"Ona gerek yok. Başlayalım" dedi Bom. Ona baktık hepimiz. Onu hala görmemişti.

"Oda olmalı" dedi Jiyong. Bom ona döndü. "Biz birbirimizden habersiz bir şey yapmayız. Oda olmalı"

"Peki. Ben su almalıyım. Mutfak- ?"

"Bence biliyorsun. Malum evime gizlice gir-" başka bir dosyayı küt diye bırakıp lafını kestim. Jiyong bana baktı. Umarım susmasi gerektiğini anlamıştır.

"Ben sana eş- Ah evet ev sahipleri etse daha iyi olur. Daesung ona yolu göster"

"Gerek yok. Ben giderim. Zaten mutfaktan bir şey ister misiniz diyecektim" dedi Bom ve ayağa kalktı. Seunghyun eve girdi.

"Seungri! Bakkalda bir tane sü-" Bom mutfaktan çıkarken ona çarptığında nefesimi tuttum. Seunghyun'un elindeki çilekli süt yere düştü.

"B-bom" dedi. Bom kafasını kaldırıp ona baktı. Hiç bir şey demeden yere eğildi ve çilekli sütü aldı. Ona uzattı.

"Bom buradasın"

"Senin için değil" dedi Bom ve Seunghyun'un parmakları arasına bıraktı sütü. Hiç bir şey demeden gelip masaya oturdu.

"Bizde buradayız yakışıklı! Buraya gel. Konu acil" dedi Dara. Seunghyun toparlanıp yanımıza geldi.

"Lütfem otur. Konuşmalıyız" dediğimde Bom'un karşısına geçti.

"Duygusal konulara ya da hak ettiğiniz küfürlere geçmeden önce buraya birlik için geldik. Hep beraber olursak bu iş hemen biter ve birbirimizin hayatından çıkarız" dedim sakince. İki dosyayı masanın ortasına ittim.

"Ortak bir amacımız var. Jiyong'un masum olduğunu kanıtlamak. Bu dosyalarda bir kaç kanıt var. JP ent. Yolsuzlukları da dahil. Daha fazlası var ama dosyaları düzenlemem gerek" dedim düzenlenmemiş dosyaları göstererek

"Bu dosyaların bazıları var bizde" dedi Daesung ama Seungri öksürdü. Sinirle ona döndüm.

"Dosyalarıma baktığını biliyordum ama onları aldın mı ?"

"Nuna sana yardım ediyordum. Yönlendirme gibi düşün. Sen fark etmeden bulman gereken şeyleri gösteriyordum. Yani dosyaları bulmanda yardımım oldu".

"Ne ?" Tam ağzımı açacaktım ki Dara sinirle konuştu. Bense sustum. Seungri'nin hakkından o gelirdi.

"Bak panda. Ben o dosyaları toparlayana kadar canım çıktı. Asla hak talep etme. Bozuşmayalım"

"Neyse kavga etmeyin cidden" diye aralarına girdi Youngbae. Gözlerim masadakilerde gezindi. Youngbae'nin yanındaki kız dosyaya uzanırken elimi hemen dosyanın üzerine koyup ona engel oldum.

"Sen de kimsin ?"

"Ben Hyorin."

"Yani ?" Onu tanımıyorumdum. Pardon bu odadaki kimi tanıyordum ki zaten ? Sadece Bom ve Dara.

"Youngbae'nin nişanlısı o Chaerin" Jiyong konuştuğunda önce Youmgbae'ye sonra kıza baktım ve elimi dosyadan çektim. Nişanlısı..

"Bilgi aktarımı yapalım. 1 buçuk ay sonra falan dava var. O zamana her şey hallolmalı" dedim.

"Peki istemezsek ?" Jiyong'a baktım. Ne istiyordu ? Onu anlamıyordum cidden.

"Bunu tek de yaparım. Size ihtiyacım yok ama davanın 1 gün bile uzamasını istemiyorum. Kişisel sebeplerden ötürü" dediğimde masaya eğildi.

"Chaerin ben tam tersini hissediyorum"

"O senin problemin. Bir an önce özgür ol"

"Davadan sonra özgür olursam Japonya'ya gidelim mi ?" Sorusuyla kalmıştım.

"Hayır. İstemiyorum"

"Neden ? Geçen hafta gitmeyecek miydin ?" Seungri'ye ters bir bakış atıp ona döndüm.

"Evet. Tek başıma"

"Ama birbirimize böyle söz vermedik"

"Birbirimize verdiğimiz sözleri tutmadık zaten. Ah sen tutmadın. Bilirsin" dedim sinirle. Yüzündeki o gülüşü silindi.

"Henüz genciz Chaerin. Sözlerimizi tutmak için yeterince zamanımız var"

"Sözler bir kere tutulmayınca geri kalanının önemi kalmıyor" dediğimde Seunghyun ayağa kalktı.

"Sanırım duygusal konular ve hak ettiğimiz küfürlere sıra geldi" dedi keyifle ve Bom'a baktı.

"O zaman konuşalım mı Bom ?"

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin