Like a car race 🚘

89 14 26
                                    

DAVA'YA SON 2 GÜN

Çok bitkindim. Aşırı yorgundum ve bir kaç saatlik uykum çalan telefonum ve yanımdaki Jiyong'un huysuzca mırıldanmasıyla bölündü. Gözümü açıp yatakta telefonumu aradım çünkü uyuma kararı aldığımda Dara ile site hakkında konuşuyorduk. Jiyong nereden çıkardığını bilmediğim telefonu bana uzattı. Alıp direk açtım. 

"Alo. Bay Jung" dediğimde Jiyong gözlerini açıp bana döndü. Tanrım uykum vardı

"Chaerin. Takip ediliyorum"

"Ne ?" dedim panikle yataktan kalkarken. O adamın ölmesine izin veremezdim.

"Onları alt edebilirim ama gara uğrayamam. Eğer uğrarsam kanıtların orada olduğunu anlarlar. Benim yerime biri almalı. 88 numaralı dolap. Şifresi 0931. Duydun mu ? "

"Ama siz"

"Orada olacağım. Söz verdiğim gibi mahkemeye geleceğim. Sadece kanıtları al ki kimse almasın. Hayır. Sen alma. Tanınmayan birini yolla oraya. Her yerden takip ediliyor olabiliriz. Kimseye güvenme"

"Bay Ju-" telefonu kapattığında direk Bom'u aradım. Jiyong merakla bana bakıyor bir açıklama bekliyordu. Bom neşeli bir sesle telefonu açınca gözlerim saate kaydı. Sabahın 9'unda ne bu ne-

"Chaerin"

"Bom acil hazırlan. Seunghyun yanında mı ?" dediğimde onayladı ve telefonu hoparlöre alacağını söyledi. Bir saniye sonra Seunghyun bir şeyler dedi ama uykudan uyandığı belliydi.

"Oppa Bom'u al. Gara gidin. 88 numaralı dolapta kanıtlar var. Şifre 0931. O kanıtları alması lazım Bom'un. Gara sen girme. Beni duydun mu ? Uzaktan Bom'u takip et"

"O herif niye gitm-"

"Oppa peşinde adamlar varmış. O kanıtlar canımdan değerli. Lütfen acele et ve bana haber ver. Ben de zaten hazırlanıp çıkıyorum ve eve geçiyorum. Kanıtları al. Evde buluşalım"

"Tamam. 3 dakikaya çıkıyoruz" dedi ve telefon kapandı. Panikle Jiyong'a baktım. Bana sarılıp saçlarımı okşadı ve sakinleştirmeye çalıştı. 

"Ya onlardan önce davranırlarsa" dedim ama sustu çünkü böyle bir şey olursa biz biterdik.

-BOM-

Gara girdim. Aşırı gerginlikten terleyen ellerimi pantolonuma sildim ve Seunghyun'un bana tarif ettiği gibi dolaplara ilerledim. Seunghyun hemen kapıda, seni beklyor Bom diyerek kendimi sakinleştirmeye çalışsam da pek işe yaramadı. Dolapları buldum ve üzerindeki numaralara baktım. Gar kalabalıktı. 88. Dolaba yaklaştım ve dakikalardır unutmamak için tekrarladığım şifreyi girdim. Dolap içindeki siyah poşet haricinde boştu. Poşeti aldım ve tam dolabı kapayacağım sıraca benden15 metre ötede duran adamı fark ettim dolabın minik aynasından. Kendime bakıyormuş gibi saçlarımı düzelttim. Tahmin ettiğim gibi adam bana bakıyordu. Dolabı kapattım ve sakince çıkışa yürümeye başladım. Adamların beni takip ettiğini biliyordum. Bir his vardı. Arkamı dönüp kontrol ettiğimde adamlar adımlarını hızlandırdı.

"Hanımefendi!" dedi biri. Bende adımlarımı hızlandırıp koşmaya başladım. Bir kaç kişiye çarpsam da beni yakalayamadan çıkış kapısından geçtim. Bir saniye durup Seunghyun'un nerede olduğuna baktım. Seunghyun benim panikli halimi görür görmez arabayı hareket ettirdi. Bende koşmaya başladım. Bana doğru gelen araba fren yaptığında hızla ön koltuğa attım kendimi.

"Çabuk" dedim nefes nefese

"Çabuk gidelim" dediğimde gaza bastı. Beni takip eden adamlar siyah bir jipe bindiler. Seunghyun aynadan fark etti. 

"Onlar mı ?" dedi gaza yüklenirken. O kadar hızlanmıştı ki görüntüm bulanıklaşıyordu. Yanımızdan vızır vızır araba geçiyordu ve o Seunghyun'u görünce dinen panik tekrar kendini gösteriyordu. 

"Evet. Oradalardı. Bizi izlemiş olmalılar" dediğimde o bir eli direksiyonda diğer telefonundaydı. Telefonu hızla elinden aldım. 

"Bana söyle ben yaparım! Öldürmek mi istiyorsun bizi ?" dediğimde Chaerin'i aramamı söyledi. Dediğini yaptım. İlk çalışta Chaerin'in sesi arabayı doldurdu. 

"Oppa şimdi eve geçiyorum. Az kaldı. Ne yaptınız ?"

"Chaerin. Bom'un ofisinin olduğu binaya gel. Takip ediliyoruz"

"Ne ? Oppa nasıl ?" dedi panikle. Dudağımı ısırdım ve arkamı dönüp geriden kalmış olan ama hala peşimizden gelen arabaya baktım. 

"Bizimkileri ara ve onlara evden hızla çıkmalarını söyle. Adamlar evi takip ediyor olmalılar. Duydun mu ? Başka bir yere geçsinler. Sende hemen dediğim yere gel" 

"Tamam. 20 dakikaya oradayım oppa" dedi gaza bastığını biliyordum çünkü onun arabasının oluşturduğu gaz sesi bizim arabaya doldu. 

"Fazla. 10 dakika. Hızlı ol" dedi ve telefon kapandı. Arkadaki araba yaklaşıyordu.

"Asıl sen hızlı olsan iyi olur" dedim ama demek istemeye istemeye. O kadar hızlı gidiyorduk ki bir tık sonrasında ağlamaya başlayabilirdim. 

"Bebeğim sevgilin bu işte profesyonel. Sen kemerini bağla" o ana kadar kemerimi takmadığımı fark etmedim. Kemerimi hızla takarken Seunghyun bir arabayı solladı. Derin bir nefes alıp sıkıca tutundum. 

"Yani sen diyorsun ki İtalya ?" dedi sakince. Bu konuyu Chaerin bizi arayıp evden çıkarmadan önce konuşmuştuk ve gideceğimiz tatil yeri ile alakalıydı. 

"Ya şimdi bunu konuşacak zaman mı ?" diye bağırdım. Şuan 3 adam tarafından takip ediliyorduk. Hem de kucağımdaki siyah bir poşet için.

"Değil mi ? " dediğinde gülüyordu. Gaza daha çok yüklendiğinde gözlerimi sıkıca kapattım. Sonunda araba yüksek bir fren sesiyle durduğunda gözlerimi açtım ve ilk işim arkama bakmaktı. 

"Hızlı ol. Chaerin hemen ön arabada. Git" 

"S-sen ?"

"Hadi. Geleceğim birtanem. Geleceğim. Şu şerefsizleri uzaklaştırdıktan sonra. Az sonra görünürler. Çabuk" dediğinde titreyen ellerimle kapıyı açtım. Beni tutup kendine çekti ve dudağım öptü. 

"İtalya güzel fikir ama bunu yine konuşalım" dedi ve beni hafif itti. Ben araban inip koşarak Chaerin'in arabasına bindiğimde Seunghyun arabayı çalıştırdı. Arabası saniyeler sonra sokağın başındayken onu takip eden araba da sokağa girmişti. Siyah jip yanımızdan geçerken ben eğildim. Sokağı geçtiğinde panikle arabaya baktım. Seunghyun nolur sana bir şey olmasın. 

"Oppa iyi olacak. Jiyong evden çıkmadan önce onun ailesindeki her bireyin araba yarışçısı olduğunu söyledi. Bu yüzden araba konusunda en güvenilir olan kişi o. Yani endişelenme" dedi Chaerin beni rahatlatmak için. Arabayı çalıştırdı ve sokakta sakince ilerlerken elimde sıkıca tuttuğum poşete baktı. 

"Kanıtlar o mu ?"

"Evet. Burada"

Bugünün son bölümü. Hala kendimi toparlayamamış olduğun için dinlenmek istiyorum. Bütün gün ıhlamur içiyorum ama bir şey değişmedi. Yine de bana belli olmaz, atarim ama siz beklemeyin  djjdjd

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin