You are all crazy but that's what makes you beautiful.

178 16 135
                                    


İşte final. Ve medya sevgili takipçimden. Müziği dinlerken aklına bu kitap geliyormuş. Bu bölümü bu şarkı ile yazdım ve..bence kitap için müzik bulduk ha ? Aşırı uyuyor bence de. Beğendim. Size tavsiyemdir dinleyin kızlarım

Eğer yıllar sonra bir yerde dinlerseniz yine aklınıza gelsin bu kitap. Bitirdik, unutalım olmaz umarım. Dönüp buraya gelin ve bana bir yorum bırakın. Göremeyeceğimi bilseniz bile yazın. Belki denk gelirim bende. Dünyanın en mutlu insanı olurum.  Sevgiler. Binbeşyüztane öpücük 😘

Sıra sıra sandalyeler dizilmişti iki tarafta. Ortadan beyaz bir halı geçiyor. O kadar beyaz ki insanları kenardan geçirip, üzerine basmasınlar diye uyarıyordum çünkü çok güzeldi. Kar gibi. Malikanenin büyük salonundaydık. Davet salonu. Etrafta yüzlerce sandalye vardı ki bu yılın en büyük düğünü. Kapıda ise gazeteciler doluydu ama davetli olmayanlar gibi onlarda sadece kapıda kaldı.

Üzerimdeki kırmızı elbiseyi düzeltip Jiyong'a doğru ilerledim. Takım elbisesinde nefes kesiciydi ve itiraf ediyorum kırmızıya boyadığı saçlarıyla uyumlu olsun diye bu elbiseyi seçmiştim. Ne kadar malikaneden çıkamasa da...onu kıskanıyordum. Kıskançlık çok ilkel bir duyguydu. İnkar edemezdim. Jiyong'u görüp tekrar tekrar bakan kızları kovmaya kalksam salonun yarısı giderdi.

"Evet. Bayan Lee kendisi şirketin avukatı. Tabi benimde" dediğinde Jiyong'un karşısındaki adam güldü. Kiloluydu ama sevecen bakışları vardı. Yanında onun aksine zayıf bir kadın vardı.

"Merhaba Bayan Lee" dedi adam elini uzatıp. Elini tutup salladım. Daha sonra kadınlada selamlaştık.

"Zaten mahkemede ne kadar yetenekli olduğunu gösterdi" dediğinde gülümsedim. Aylar geçmişti ama dava konusu hala aynı etkideydi.

"Teşekkür ederim" dedi. Jiyong eğilip şakağıma bir öpücük kondurdu. Karşımdaki kadının imrenen gözleri üzerimizde gezdi.

"Kesinlikle hayatımda gördüğüm en yetenekli ve en güzel kadın. Eh bu fırsatı kaçıramazdım." Dediğinde adam gibi gülümsedim. Jiyong kolunu büküp girmem için bekledi. Koluna girdim.

"İzninizle. Gelin odasına bir ziyaret etmeliyiz. Size iyi eğlenceler" dedi ve benimle birlikte ilerledi.

"Tanrım sanki kraliyet ailesi!" Diye sinirle konuşsa da yüzünde bir gülümseme vardı.  Jiyong böyle davetlere alışıktı. Şurada kavga etsek bile bir gülümseme olur ve kimseye fark ettirmezdi. Ben ise tam tersi.

"Hadi ama sadece kibar bir adam"

"Kibarmış! Sana nasıl baktı öyle! Gözlerini oymak istedim" onun da beni kıskandığını bilmek güzeldi.

"Yani sen kıskandın! Bu yüzdendi o bu fırsatı kaçıramazdım ayakları" durdu ve bana baktı. Baştan aşağı süzdüğünde yanaklarımın elbisemle aynı renk olduğuna eminim.

"Seni gözümden bile kıskanıyorum ben o kim ki! Tanrım..özellikle böyle bir elbise giymişken. Sırtında öyle bir dekolte var ki omzuna ceket bırakma isteği aklımdan çıkmıyor. Bir an bile"

"Güzel gözükmek istedim...sana" diye ekledim ve yürümeye başladım. Kolum ona dolanık olduğu için otomatik olarak peşimden geldi ama beni kendine çekti. İki kolumuz birbirine bağlıyken, boş elini sırtıma koydu. Parmakları tenime değdiğinde irkildim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 11, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin