Jiyong was innocent and he knew it🕶

104 15 41
                                    

"Sana bin kez dedim ki şu kemerini açma" diye çıkıştığımda Jiyong bininci defa çıkardığı kemeri taktı. Göz devirdim.

"Ben açım"

"Banane!" tamamen bana döndü.

"Neden bu kadar gerginsin ? "

"Ciddi misin ? Şuan yanımda resmi bir katil var ve ben şehirlerarası yolculuk yapıyorum. Yakalanırsak görürüm bu rahatlığını"

"Yakalamayacağız. Bir kere sen bir avukatsın. Tanınan bir avukat. İkincisi bir çevirme görürsek uyur gibi yaparım sende benim kimliğimi gösterirsin. Böylelikle de devam ederiz"

"Yemedin içmedin bunu planladın yani" diye sinirle konuştuğumda güldü.

"Yemek demişken ben açım"

"O miden durmuyor ki hiç ? Neyse bir saat sonra Daegu'dayız. Sen yiyecek bir şey bulursun ben de şu adamı" dediğimde kafasını iki yana salladı. Ciddi miydi bu ? Yok yok onu hiç yanımda getirmemeliydim. 

"Beraber yemek yiyelim. Hem adamı tek bulamazsın. Ya sana zarar verirse. Onu öldürmem için daha fazla sebep çıkarma bana"

"Sen katil değilsin Jiyong. İnsanlar öyle düşünse de sen hala bahçede böcekten kaçan adamsın"

"Konu sana gelince olurum" dediğinde ona döndüm. Gergindi ve önüne bakıyordu. Bana döndü ve gülümsemeyi denedi. 

"Beni kimse seninle zorlamasın Chaerin yoksa yıllardır kaçmaya çalıştığım o katil lakabını almaktan onur duyarım. Hep istedikleri kişi olurum. Sana zarar veren adamdan tut, bunu yapmasını isteyen kişilere kadar. Hepsini gebertirim" Önüme dönüp yutkundum.

"Şu ileride bir restoran olacak. Oraya gidelim."

•••

"Adamın oturduğu yer burası. Sen arabada kal. İçeri girip konuşacağım Jiyong. Ters giden bir şey olursa seni ararım."

"Yanında kalmak istiyorum" kafasını çocuk gibi koltuğa yasladı ve masum gözlerini üzerime dikti. Gülümsedim 

"Arabada kal. Bak ikna kabiliyetim yüksek. Ben hallederim. Arabada kal ve bir şeyler görürsen beni ara. Bende bir sorun olursa seni arayacağım" dedim ve arabadan inerken çantamı aldım. Son kez suratına bakıp kapıyı kapattım ve tek katlı eve ilerledim.  Eski püskü eve baktım, bir kaç camı kırılmış ve naylonla kapatılmıştı. Duvarların boyası akmıştı. Yutkunarak kapıya tıkladım. İçeriden ses geliyordu ama kapı açılmadı. Bir kere daha vurdum. Kapı hafif aralandı. Simsiyah giyinmiş biri kapıdaydı. Gözü de dahil hiç bir şey gözükmüyordu. 

"Kimsin ?" Kalın sesi aramızda asılı kaldı. 

"Bay Min. Ben Lee Chaerin." Kapı suratıma kapatıldı. 

"Git buradan"

"Bay Min kapıyı açın lütfen. Sizinle konuşmak istiyorum sadece. Yanımda ne polis, ne de herhangi biri var. Lütfen sadece beş dakika" 

"Sana buradan git dedim. Öldürtecek misin beni ?" sesi kısıktı ama bana gelecek kadardı. Kapıya vurdum. 

"Siz açana kadar buradayım Bay Min" dedim ama cevap vermedi. Seslerden evde dolaştığını biliyordum ama ne yapıyordu ? Kapıya tekrar tekrar vurdum. Kapının kilidi açıldığında yutkundum. Gerilmiştim. Bu çok normaldi. Adam iki gün önce beni öldürmek istemişti. Kapı aralandı.

LOVE WITH A CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin