Karanlıktı.
Uzun süredir görmediğim kadar zifiri bir karanlığın ortasındaydım, mavi gözlerimi yavaşça etrafta gezdirirken her yerde gördüğüm siyah renk kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Etrafımda dikkatlice gezinen harelerim kısa süre içinde hızlandığında çevremde döne döne etrafıma bakmaya başladım. Neden bakmak için dönüyordum anasını satayım, salak mıydım ben?
Pes ederek dönmeyi durdurdum ve soluklanmaya başladım. Boğazımda hissettiğim tuhaf hisle yutkunurken hemen ensemde bir nefes hissetmek tüm vücudumu bir ürperti dalgasının ele geçirmesine sebep oldu. Ensede bir nefes mi? O kadar korku filmi karakteri benzetmesi yapmıştım kendime, al işte gerçeğe döndü!
Ensemde hissettiğim nefes usul usul boynumdan aşağı süzülürken ben bu hisse aşina olmanın şaşkınlığını yaşıyordum. Ne yani daha önce de mi korku filmine girmiştim?
Karanlık havaya titrek bir nefes bırakırken arkamdaki nefesin sahibi iki elini de ince belime sardı. Gözlerimi aşağı indirip ellerine bakmak istesem de karşılaştığım görüntü koca bir hiçlikti. Buna rağmen parmak kıvrımlarına kadar hissediyordum, belimi sıkıca kavramıştı.
Sırtım bir anda sert bir yüzeye yaslandığında hiçbir tepki vermeden gözlerimi kapadım. Saçlarımın arasında gezerek içine derin nefesler alan bir şeyin varlığını hemen arkamda hissediyordum. Bu hareketle de dejavu yaşamıştım, iki yanımda sallanan ellerimi bilinçsizce kaldırıp karnımdaki ellere yerleştirdim. Her damarına kadar hissettiğim el dudaklarımda minik bir tebessüme yol açarken kalçamın hemen arkasında hissettiğim sertlikle gözlerimi araladım.
Tam olarak bana dayanmış sertlik nefeslerimi hızlandırırken dudaklarımdan bir "Kimsin sen?" sorusu çıktı. Sesim karanlık duvarlara çarpıp bana dönerken arkamdaki sertlik hareket etti, bana yavaş ve kışkırtıcı hareketlerle sürtünen bu uzuv dudaklarımdan bir inleme çıkmasına sebep oldu.
Karnımdaki ellerden bir tanesi usulca tişörtümün altından tenime ulaştığında derince yutkundum. Karnımın üstünde şekiller çizen parmaklar titrek bir nefes almama sebep olurken boynum ve ensem arasında bir ıslaklık hissettim. İlk önce sıcak dilini tenime sürten beden, ardından yumuşacık dudaklarını aralayarak hassas deriyi arasına aldı. Bulunduğu yeri kızarıklık olacağına emin olduğum kadar sert bir biçimde emdikten sonra açtığı yarayı kapatmak ister gibi dilini gezdirdi üstünde.
Alt dudağımı ağzıma alırken "Kimsin sen?" diye tekrarladım sorumu, tek fark bu sefer dağılmış bir şekilde sormuştum. Nefesi boynumdan yukarı kulağıma ulaştığında belimdeki eli de kasıklarıma doğru inmişti. Önümdeki sertliği avcuna alırken ağzımdan derin bir inleme daha çıktı, bu sırada kulağımın hemen yanındaki dudaklarından çıkan kısık fısıltısı kulağımı doldurdu.
"Ben senin zihnini ele geçiren kişiyim."
Bir eli tekrar kasıklarıma gitti, bacaklarımın iç kısmını uyarılmamı sağlayacak şekilde okşadı.
"Usul usul kanına işleyen, karanlığımda seni boğmaya çalışan canavarım."
Göğsüm hızla inip kalkmaya başladığında odağım kasığımdaki eldeydi, bu sırada kulağımın hemen alt kısmına bir öpücük bıraktı. Aynı yere beklemeden dişlerini geçirdiğinde dudaklarımdan kesik bir nefes aldım.
"Aynı zamanda seni herkesten koruyacak, sana karanlık bulaşmaması için her şeyi yapacak kişiyim."
Kasıklarımı okşayan el durduğunda belimden biraz daha kendisine bastırdı beni, kalçamın hemen arkasında bu sefer tüm hatlarıyla hissettiğim şey nefesimin kesilmesine yol açtı. O ise sanki bunu fark etmiş gibi beni beklemeden, dudaklarını son kez fısıldamak için araladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya [bxb] • Tamamlandı
RomanceKorel Demirel, karanlık bir adamdı. Ölümcül zekâsı onu son derece tehlikeli birisi yaparken, bencilliği ve acımasızlığı bunu körüklüyordu. Hayatında zaaflara yer vermezdi. Klasik bir mafya babası tanımına kesinlikle uyuyordu. Ta ki, bir gece yarısı...