Page 9

94.1K 6.1K 5.1K
                                    

Gözümden uyku akıyor. Size iyi okumalar, kendime de iyi uykular❤

••

Gözlerim lüks arabanın içinde gezinmeyi bıraktığında dikkatle bacağımla uğraşan Korel'e döndüm ve çekinerek "Tuncer nerede?" diye sordum. Bacağımı sarma işlemine devam ederken bana kısa bir bakış attı, "Ben gelince gönderdim onu. Nasıl tedirgin etmişsen gitmek istemedi." dedi. Alayla konuşurken bile nasıl bu kadar sert konuşuyordu bu adam?

"Sonuçta aldım kağıdı." diye homurdandım kendi kendime. Ben o kağıdı almak için ne kadar korkmuştum, sizi tedirgin etmek umrumda mıydı benim be?

Sonunda bacağımı sarma işini de bitirdiğinde, dizimin üstüne kadar çektiği pantolonumu geri indirdi. Donmuştu bacağım, bu yüzden pantolondan gelen sıcakla rahatladım. Beni arka koltukta bırakıp şoför koltuğuna geçti, arabayı çalıştırırken "Nereye gidiyoruz?" diye sordum. Lakin kaba adam bana ters bir bakış atıp cevap vermemeyi tercih etti. Somurtup kollarımı göğsümde birleştirdim.

Araba hızla yol aldığında dayanamayarak "Şey, eğer sizin büyük eve gideceksek gözlerimi bağlamanız lazım." diye atıldım. O kadar şeyden sonra evi gördüm diye öldürürdü bunlar beni, gözüm açık giderdi! Bana bakmaya tenezzül bile etmeyerek sürmeye devam etti. Sanki sinek vızıldıyordu anasını satayım, ben konuşuyordum ben!

Sinirlenerek gözlerimi ondan çekip cama çevirdim. Ne güzel yollar, ağaçlar, hava, toprak... Hiçbiri dediklerimi umursamadan işine devam etmiyor, kaba değiller. Bak, şuraya bir arı var. Bana bakıyor, gözlerini bakılmaya değmeyecek bir şeymişim gibi çevirmiyor. Merhaba arı.

Oflayıp gözlerimi kapattım. Saatin gece yarısını geçmesi sebebiyle uyku bastırmıştı, ayrıca koluma yediğim uyuşturan ilaç da mayıştırmıştı beni. Yarı açık bilinçle uzun bir süre yol aldık, en sonunda araba durduğunda ben de irkilip araladım gözlerimi. Yumruklarımla gözlerimi ovuşturup esnedim ve sağ kolumla kapımı açtım.

Korel arabanın dışına çıkmıştı bile. Başıyla kapının önünde bekleyen bir adama işaret verdi, adam hızla bana gelip arabadan çıkmama yardım etti. Aynı Korel'in yaptığı gibi beni yürütürken o önümüzden hızlı ve büyük adımlarla yürümeye başlamıştı. Arkasından ters ters bakıp beni tutan iriyarı adamın yardımıyla yürümeye devam ettim.

Son günlerde fazlaca vakit geçirdiğim eve geldiğimizde kapı açıldı, yanımdaki adam beni ilk katta boş bir odaya bıraktı. Daha popomun üstüne tam oturamadan kapı açıldığında başımı o yöne çevirdim. Tuncer gelmişti, yanımdaki adama bir işaret verip karşımdaki koltuğa geçti rahatça.

Bedenimi süzüp "Ölmemişsin." dedi alayla. Bir iç çekip "Psikolojimi yarı yolda bıraktım, bacağımı ve avcumu da hasarlı olarak getirdim." dedim. Dediğime sırıtıp "Biliyordum kağıdı getireceğini." dedi. Omuz silkip "Doğuştan bir yeteneğim var." dedim göz kırpıp.

Bedeni gülüşüyle sarsılırken "Doğuştan gelen başka şeylerin de varmış." dedi. Anlamayarak kaşlarımı çattım, "Ne?" diye sordum. Dudağındaki gülümseme bozulmadan "Eğer istersen ben de duşa gireyim, ama benim kıyafetlerim sana büyük olur." dedi.

Gözlerim kocaman açıldığında yüzüme bakıp daha büyük bir kahkaha attı. Bunun üstüne "Siz nasıl duydunuz onları ya!" diye sitem ettim. Elim alnıma şaplak hâlinde inerken söylediğim her şey gözümün önünden geçiyordu, her saniye daha da utanıyordum. Sırıtarak "Sinyal vericiden ses alma yerini açmışsın." dedi. Sanırım düştüğü zaman açılmıştı.

Mafya [bxb] • TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin