Page 37

73.4K 3.8K 3.8K
                                    

merhabalar, nasılsınız?

iyi okumalar❤

••

Yusuf'un Ağzından

"Diş fırçanı aldın mı oğlum?"

Annemin belki de beş yüzüncü kez sorduğu soruya göz devirip "Aldım anne, yemin ederim aldım. Bak, en önde gördün mü? Ne olur sorma artık her şey tamam!" dedim sitemle. Yetmişti ulan, sanırsın Amerika'ya gidiyordum! Altı üstü Yekta ve mafya grubuyla tatile gidiyorduk, ha bir de dağ ayısı Tuncer'le.

Annem ciddi ciddi çantama bakıp diş fırçamı aldığıma emin olduktan sonra memnun bir şekilde gülümsedi ve iki elini yanaklarıma koyup benden daha kısa olan boyu yüzünden başını yukarı kaldırdı. Alnıma bir öpücük bıraktıktan sonra "Dikkatli ol oğlum." dedi sevecen bir sesle. Yirmi tane mafyanın arasında mı? Tabii ederim anneciğim, sen hiç merak etme.

Yüzüme bir gülümseme oturturken "Ederim, siz de edin." dedim. Bu sırada yatağın üstündeki telefonum çalınca yüzümü annemin yumuşak ellerinden kurtarıp telefonu elime aldım. Ekrandaki 'Yakışıklı pezevenk' yazısını okuduğumda dudaklarımda bir sırıtma oluştu. Görkem malı kendisini telefonuma yakışıklı olarak kaydedince ben de böyle değiştirmiştim, gördüğünde ise salak herif 'Gerçekten yakışıklı mıyım?' diye sormuştu. Yakışıklıysa pezevenk olmak onun için pek de sorun değildi.

Telefonumu kulağıma yaslayıp "He." dediğimde neşeli sesiyle "Kanka ben evin önündeyim!" dedi. Öyle bir söylemişti ki sanki şehir dışından gelmişti, evi 5 metre uzaktaydı zaten anasını satayım. Yine de bu heyecanını bozmadan "Bekle geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. Açıkçası ben de heyecanlıydım, bu sene hiç tatil yapmamıştım ve şimdi gideceğimiz otel de eniştenin olacağı için bir havamız olacaktı hani.

Tüm kıyafetlerimi yerleştirdiğim büyük spor çantamı elime alıp koluma astım ve üstümdeki beyaz sweatin kapşonunu düzelttim. Kahve saçlarımı elimle dağıtarak kapının önüne ilerlerken annem de yanımdan geliyordu. Bu dudaklarımda bir gülümseme oluştururken "Bir de su dök arkamızdan anne." dedim dalgayla. Bana ters bir bakış atıp ağzında okuduğu sureye devam etti.

Kapıyı açtığımda karşımda tabiri caizse götü donmuş bir Görkem bulmak dudağımdaki gülümsemeyi sırıtmaya çevirdi. Mal herif ellerini ceplerine sokabildiği kadar sokmuştu, bu yüzden pantolonu biraz aşağı doğru inmişti. Üstüne muhtemelen artistlik olması için ince bir tişört giymişti sadece.

"Sonunda, ağaç oldum!" Sadece bulaşmak için kurduğu cümleyle "Yav he he." tarzı bir hareket yaptım ve evden tamamen çıkıp kapıyı ardımdan çektim. Bu sırada Görkem de ellerini yumruk yapıp içine sıcak nefesini üflemeye başlamıştı.

Gözlerim mahallemizin renkli sokağında gezinirken "Gelmedi mi Tuncer ayısı?" dedim, şu an arkamdan falan çıkıp dediğimi duyarsa yine kuduz köpekler gibi üstüme saldıracağını bildiğim için biraz sessiz sormuştum.

Başını iki yana sallayıp "Daha gelmedi." dedi sanki anlamamışım gibi. Kaşlarım biraz çatılırken "Ulan Yekta yanımızda olunca Korel abi dakikasında burada bitiyordu, bir de buna bak." diye homurdandım. Dudaklarından bir gülüş çıkarken "Tuncer bizim sevgilimiz mi de yolumuzu beklesin geri zekâlı?" dedi. Belki de hayatında ilk defa mantıklı konuşmuş olduğu için gözlerimi büyüterek "Mantıklıydı lan bu." dedim.

Mafya [bxb] • TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin