Mafya [bxb] • Tamamlandı

Page 30

Merhabalar, nasılsınız?

••

"Kaysana kenara orospu çocuğu, götümün diğer yarısı dışarıda!"

Görkem'in söylediği şey sırıtmama sebep olurken Yusuf ayağıyla onun bacaklarını itti ve yere düşmesini sağladı. Görkem'den acı dolu bir inleme çıkarken Yusuf "Artık hepsi dışarıda." dedi ve tek kişilik yatağıma biraz daha yayıldı. Görkem bulunduğu yeri sevmiş olacak ki üstünde Marvel karakterleri bulunan halıma boylu boyunca uzandı ve "Yekta sen yokken bu çocuk iyice çekilmez bir şeye dönüştü, şuna bak." diye homurdandı.

Yusuf tepeden ona dil çıkarttıktan sonra bana döndü ve "Hadi anlat artık şu yenge muhabbetini amına koyayım, devlet sırrı gibi davranıyorsun." dedi. İlgisini çeken bir mevzu olduğu için Görkem de uzandığı yerden doğrulup oturur pozisyona geldi ve kollarını yatağa yaslayarak Yusuf gibi beklentiyle yüzüme baktı.

İkisine de bir bakış attıktan sonra "Korel yüzünden öyle diyorlar." dedim tek nefeste. İkisinin de yüzünde anlamadıklarını gösteren bir ifade oluştuğunda göz devirip "Korel benden etkileniyormuş, bunu birisi duydu. Sonra Elmas abla da herkese böyle söyledi. Ondan sonra da böyle demeye başladılar-" diye tek nefeste anlatırken ikisi de bir anda "Korel senden mi etkileniyormuş!?" diye bir tepki koydu ortaya.

Gözlerim kapıya giderken "Sessiz olsanıza amına koyayım, annem evde." diye uyardım onları. Ama hiç umursamadan "Sen ciddi misin?" diyen Yusuf, "Mafya babasını kendine âşık etmiş olamazsın lan." diye gülense Görkem oldu. Valla ben de aynı tepkileri vermiştim, haklılardı.

"Şaka yapacak olsam bunu mu yaparım?" diye homurdandım. Bu ikisini daha da güldürürken "Hassiktir, yanakları kızardı!" diye böğüren de Görkem oldu. Soğuk ellerim anında sıcak yanaklarıma çıkarken telaşla "Kızarmamıştır!" dedim. İkisi de gülmeye devam ederken kendimi sinirle sırt üstü devirip yatağıma iyice gömüldüm. Dalga geçtiğim o saf kızlara dönüşmüştüm! Dönüşüyordum!

Uzun bir gülme faslıdandan sonra Görkem "Kanka şu yönünden bak olaya, en azından akraba olacağız." dedi. Yusuf kenarıdan alayla "Sen hâlâ Elmas ablayı tavlayabileceğini mi düşünüyorsun?" diye soru olmayan sorusunu ona yönelttiğinde "Elmas abla kibarlığından cevap veriyor, bu da başka bir şey sanıyor." dedim ortada olan durumu özetleyerek.

Görkem ters bir sesle "Görürsünüz, tavlayacağım onu. Gerekirse peşinden koşarım." dedi. Dudaklarımdan bir gülüş çıkarken "Yusuf sen mi söylemek istersin gerçeği ben mi?" dedim. Yusuf'un da dudaklarında bir gülüş belirirken "Görkem, kardeşim sen zaten onun peşinden koşuyorsun." dedi hiç acımadan.

Görkem'in gözleri kısılırken "Siktirin gidin lan, lafta arkadaş olup destek vereceksiniz ha bana!" dedi. Bu gülüşümün büyümesine sebep olurken kapımın tıklatılmasıyla gözlerimi ondan alıp kapıya çevirdim. Annem kafasını kapıdan soktuktan sonra fısıldayarak azarlarcasına "Kalk çabuk Yekta, hazırlan!" dedi. Kaşlarım çatılırken neden diye sormama gerek kalmadan "Öğretmenin geldi, dersiniz varmış! Bir kere de sorumluluk sahibi ol. Hazırlandı mı diye sorduğunda onu beklediğini söyledim, gider ayak yalan söylettin bana!" diye azarlarını sürdürdü.

Kaşlarım daha da çatılırken "Öğretmenim mi?" diye sordum anlamayarak. Annem yüzüne o klasik kızma ifadesini yerleştirdikten sonra "Hadi diyorum, adamcağız bekliyor!" diye uyardı tekrar. Omuz silkerken kafasını bacaklarıma koymuş Yusuf'u itip yatağımdan kalktım. Başka kıyafetim olmadığı için üstümde bulunan siyah tişört ve pantolona bir bakış atıp saçlarımı kısaca düzelttim. Annemin çabuk olmamı işaret eden el işaretlerine sırıtıp kapıdan geçerken yanağına sulu bir öpücük bıraktım. Arkamdan "Biz çocuk doğurduk sanıyorduk, lama çıktı!" diye homurdanması daha da güldürürken dış kapıya gittim ve delikten baktım.