merhabalar, nasılsınız?
bölüme geçmeden ufak bir hatırlatma, tuncer-yusuf okumak istemeyenler bu bölümü direkt okumadan geçebilir.
iyi okumalar ❤️
••
Yusuf'un Ağzından
"Ya sana ne be, sen kendi yemeğine baksana!" Kaşlarım çatık şekilde huysuzca tısladığım adam bana ters bir bakış atarak "Zevksiz." dedi ağzının içinde. Kendisinin sürekli et ve balık yemesinin aksine ben vejetaryen olduğum için her yemekte bu kelimeyi en az bir kere söylüyordu. Neymiş, inek miymişim ben, neden ot yiyormuşum? Adama bak ya!
Sinirle yanımdaki adama bakmak istesem de gözlerini tekrar bana çevirir diye hemen yemeğime çevirdim. Sonuçta adam mafyaydı anasını satayım, bir anda 'Sen kime sinirle bakıyorsun lan!' diyerek beynimi dağıtsa hiçbir şey yapamazdım.
Yekta daha yeni masadan Korel abiyle birlikte kalkmıştı. Masa dopdolu olsa da Yekta gittiğinden beri hiçbir ses yoktu ortada, herkes sıkıcı bir şekilde yemeğine odaklanmıştı. Nadiren Tuncer ve benim kısık seslerimiz duyuluyordu sadece. Gıcık herif.
Elime çatalımı alıp salata yığınıma batırdım ve ağzıma kocaman bir lokma koydum. Oh, mis gibiydi işte tadı be! Bilerek Tuncer'e döndüm ve ağzımdaki lokmayı büyük bir iştahla yedim. Tamam, normalde bu kadar sevmiyordum tadını ama biraz gösterişin kime ne zararı olurdu ki?
Tuncer bana alaylı bir bakış attı ve gözlerini bir saniyeliğine abartılı hareketler yapan dudaklarıma indirdi. Ardından geriye yaslanıp "Biraz daha iştahlı gözükürsen yemek yerken zevkten bayılacağını düşüneceğim, doktor." dedi alay kokan bir sesle. Anında ağzımdaki lokmayı yutup sırıttım ve "Tabii, önündeki şey gibi şeyler yersen bu zevki anlayamazsın." dedim. O da beni hiç bekletmeden "En azından aç kalıp ölmem." diye yapıştırdı cevabını.
Hazırcevap olan insanlardan nefret ettiğimi söylemiş miydim hiç? Söylemediysem de Tuncer gibi her sözüme laf yetiştiren kişilerden nefret ediyordum!
Ona huysuz bir bakış atıp "Ayı mısın sen, neyine yetmiyor bu koca tabağım?" dedim ve kollarımı göğsümde birleştirdim. Adam resmen sadece konuşarak iştahımı kaçırmıştı. Yekta bununla nasıl iyi anlaşıyor anlamamıştım, herkesle iyi anlaşsam da bununla anlaşamazdım be!
Eskiden ona ayı desem anında kudurup üstüme atlıyordu ama artık biraz alışmıştı, bu yüzden dediğim şeye çok da sinirlenmeden gözlerini bedenimde gezdirdi ve "Bence sana da yetmiyor, baksana üç kilo bir şeysin." dedi hiç çekinmeden. Anında "Yuh, abartma!" dedim. Bebekler bile doğarken üç kilodan fazla oluyordu, gelmiş bana üç kilo diyordu.
Yüzü tekrar yüzüme döndüğünde bir şey demesini beklemeden "Ben fitim, sizin gibi şiş kaslı kolları sevmiyorum." dedim ama o sadece ilk cümlemle takılarak cümlelerim bittiği anda "Sen zayıfsın." diye düzeltti dediğimi. Tamam, belki birazcık zayıftım ama insanın yüzüne böyle de söylenmezdi ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya [bxb] • Tamamlandı
RomanceKorel Demirel, karanlık bir adamdı. Ölümcül zekâsı onu son derece tehlikeli birisi yaparken, bencilliği ve acımasızlığı bunu körüklüyordu. Hayatında zaaflara yer vermezdi. Klasik bir mafya babası tanımına kesinlikle uyuyordu. Ta ki, bir gece yarısı...