Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm kıyafetin
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölümde okuyacağınız diğer adam (Billy Magnussen)
Bucky ile birlikte Stark Kulesindeydiniz. Dinlenme odasına oturmuş bir şeyler izlemek konusunda tartışıyordunuz. Sen daha çok fantastik filmler izleyip keyiflenmek istesen de o buna karşı gelip aşk filmi açmanız gerektiğini söylüyordu. Kollarını göğüs hizanda birleştirerek omuzlarını silktin küsmüş gibi.
Bucky, "Çocuk gibi davranıyorsun, bebeğim. Zaten hayatımı o fantastik filmler gibi yaşıyorum. Şuan ihtiyacım olan tek şey sevgilimle güzel bir aşk filmi izlerken onu sevdiğimi bir kere daha hatırlayıp öpmek."
"Sen hayatını bu şekilde yaşıyorsun. Sen ve ekibin kahramansınız. Tanrım, Bucky, benim yaptığım tek şey senin sevgilin olmak."
Bucky seni bir baba şefkatiyle sardı ve başını göğsüne yasladı. Metal elini saçlarını karıştırmak için hareket ettirdiğinde sen elinden kurtulmak için çırpınıyordun. Ama bu iyi hissettiriyordu. Onunla sevgili değildiniz sadece çoğu zaman yol gösterici bir hoca, sırlarını açtığın bir dost, şefkatiyle seni ısıtan bir baba oluyordu. Koltukta tatlı çekişmeniz sırasında üzerine bilmeden oturduğun kumandanın tuşlarına bastın ve haber kanalı açıldı. Bucky'nin gözleri habere kaymıştı. Şehrin en ileri gelen mücevher mağazası soyuluyordu. Üstelik ne olduğu bilinmeyen bir varlık tarafından. Birkaç gün önce yüzüncü yıllarını kutlamak için özel olarak tasarlanmış inci kolyeyi, dekorasyonu deniz kızı temasına göre hazırlanmış bir akvaryumun içinde deniz kabuğu ile birlikte sunmuşlardı. Oysa şimdi alarmları dahi harekete geçirmeden çalınmıştı.
Bu haberi görür görmez sevdiğin adamı bir kez daha en romantik anınızda suçlulara kaptırdığını düşündün. Bucky'i bir kadından en son ne zaman kıskanmıştın ki zaten?
Bakışlarınız anlatmıştı her şeyi. O gitmek zorunda olduğunu söylemişti, sen de izin vermek zorunda kaldığını. Sonunda da gitmişti işte.
Bucky hızla hazırlanıp motoruna atladıktan sonra mağazanın önündeki sivillerin yanına gitti. Üzerlerindeki takım elbiselere bakılırsa burada çalıştıkları belliydi. Neler olduğunu sorduğunda adamı görmediklerini, ortamda sadece fazla miktarda su kaldığını söylediler. Bu anlatılanlar mitti sanki. Mantıklı gelmemişti. Yanında getirdiği bir örnek şişesi ve tek kullanımlık pipetle mağazanın içine girip su kalıntılarını tüpe aktardı. Motoruna tekrar binip Bruce'u arayarak acil bir durumdan bahsetti. Açıkçası Bruce'un da acil bir görevi vardı ama yine de boş bir zaman ayırabileceğini düşündü. Böylece Stark kulesinin laboratuvarında buluştular.
