!!!!Arkadaşlar merhaba, artık gerçekten bölümler cuma günü gelecek. Haberiniz olsun.!!!!😂😂
Beğenmeyi unutmayın...
BİRLİKTE EN ÇOK YAPTIĞINIZ ŞEY
Peter'la sevgiliydiniz ve üniversitede aynı bölümü tercih etmiştiniz. İşin kötü tarafı senin fizikle aran pek de iyi değildi ama sınavlardan geçmen için kurtarıcın hazırdı.
Peter Parker, pijama partisi verirken, arkadaşlarınla kafede buluştuğunuzda, sabahtan akşama kadar sürecek bir alışverişe çıksan da mutlaka arar ve ödevlerini yapıp yapmadığını sorar. Yaptıysan gece gelir ve kontrol eder, yapmadıysan erken gelerek tüm geceyi birlikte ders çalışarak geçirmenizi sağlar. Tabii sen yerinde asla duramazsın. Onu o kadar arzuluyorsun ki Peter çözdüğü soruya odaklandığı sırada onu omuzlarından geri çekerek kendine yer açıyorsun. Böylece kucağında oturmak için yer açılıyor. Çözmeni istediği soruları çözerken, sana bir konu hakkında ip ucu verirken de bu şekilde oturmaya devam ediyorsunuz. Bazen onun bu 'inek' hallerine dayanamıyorsun çünkü direk seninle ilgilenmesini istiyorsun. Dikkatini dağıtmak için masada duran kahvelerden birine uzanıp önce kendin içiyor daha sonra Peter'ın içmesini sağlıyorsun ve dikkati dağılmışken bunu kullanıp dudaklarına yapışıyorsun. Sana,
"Dersi bitirdikten sonra..." demeye el ve kol hareketleri ile de çalışsa da iniltiden başka bir şey çıkmadığı için o da pes ediyor ve kendininkileri senin dudaklarına mühürlüyor. Böylece gücünü tekrar toparlayıp se i ders çalışmaya zorlayana kadar sevişiyorsunuz.
Birlikte yapmayı en çok sevdiğiniz şey
Bazen üzgün olduğunu Peter'a belli etmemeye çalışsan da o bunu telefonun ardından alıyor. Çünkü seni çok iyi tanıyor. Hiç ummadığın bir anda pencere pervazında beliriyor ve içeri girerek seni korkutuyor. Seni sakinleştirerek yanına geliyor ve sana sarılıyor. Neyin olduğunu soruyor ve eğer konu ailense devam etmeni istemiyor. Çünkü eğer anlatırsan daha çok üzüleceğini ve hatta utanacağını biliyor. Sana ne yapacağınızı söylemeden seni kucağına alıp ayaklarını yerden kesiyor.
"Peter, ne yapıyorsun?" diye soruyorsun ama hiçbir şey söylemiyor. Penceren aşağı inip motoruna bindiriyor ve şehir merkezine kadar beline sarılmış bir şekilde yolculuk ediyorsunuz. Uzun apartmanların yakınına geldiğinizde motordan aşağı inip kimsenin göremiyeceği bir sokak arasına gittikten sonra senden ona sarılmanı istiyor ve ağlarını kullanarak seni havada uçurmaya başlıyor. O kadar yüksekki düşmekten çok korkuyorsun ve sadece kollarınla değil, bacaklarını da beline doluyorsun. Başını, aşağı bakmamak için Peter'ın boynuna gömdüğünde sana,
"Hey, korkmanı gerektirecek bir şey yok. Düşersen seni tutarım, biliyorsun. Bu anı yaşamak için yerinde olmak isteyen bir sürü kız var. Etrafına bak ve dünyayı benim gözlerimden gör Y/N." dediği gibi yaptın. Sahiden de binaların yanından hızlıca geçerken sevgilinin Spiderman olarak neler hissettiğini anlıyordun. Bu müthiş bir şeydi.
Devasa rezidansların birinin duvarında yapıştınız ve iki bina arasına büyük bir hamak kurmasını bekledin. Ağların zamanla kendiliğinden eriyip doğaya karışması için bir buçuk saatiniz vardı. Bu süre zarfında tüm Manhattan ayağınızın altında... Karanlık gök yüzünü süsleyen yıldızlara bakıyordunuz ve neden bu kadar üzgün olduğunu anlatmaya başladın. O an Peter, (kendinin) senin tüm ailen olduğunu düşünerek sana sarıldı ve kollarında, huzurla onun temiz kokusunu soluyarak öylece kaldın. Senin iyi hissetmen için saçlarını okşarken sana rahatlayacağın büyülü sözcükleri sarf ediyordu bu sırada. Bir buçuk saat sonunda vücuduna kollarını, beline bacaklarını sararak tekrar ağlarla uçtunuz ve ailen fark etmeden seni evine geri getirdi. Gitmeden önce ise dudaklarına masum bir teşekkür öpücüğü bıraktın ve motorunu sürükleyerek evine giderken arkasından baka kaldın.
En sevdiğiniz yiyecek
Peter Parker'ın en sevdiği yiyecek vişneli Pie'dı (gerçekten) ve May hala okul dönüşü hep yapmış olurdu. Sen de Peter'ı daha çok etkilemek istiyordun ve bunu sadece cinsel çekiciliğinle yapmıyordun. Laboratuvar dersinden önceki ders aranızda onu okulun bahçesine davet ediyor ve çimlerin üzerine oturduktan sonra getirdiğin kutuyu açıyordun. Peter'ın yüzünde çocuksu bir gülümse belirmiş ve ne diyeceğini bilemiyordu. Ardından tadına baktı,
"Her şeyde bu kadar iyi olmayı nasıl başarıyorsun Y/N?"
Heyecanla alt dudağını ısırıp boynuna atladın.
"Senin sevgilin olmak bunu gerektiriyor, kaplan!"