Pietro ölmedi. Wanda Avengers'a geçince Pietro da yalnız yaşama kararı alarak ne Avengers'a ne de Shield'a katılmak istemedi. Kendine yeni bir hayat kurmak amacı.
İyi okumalar.
Annen ve baban büyük annenin rahatsızlanmasından dolayı şehrin öbür ucuna gitmek zorunda kalmışlardı. Arada o kadar çok mesafe vardı ki annenin sürekli eve gidip gelmesi zor olacaktı. Bu yüzden orada kalmaya ve büyük annene evinde bakmaya karar vermişti. Baban da annene yardım etmek amacıyla işten sonra annenin yanına gidip orada kalıyordu. Bunu fırsat bilip okuldan birkaç arkadaşını pijama partisi yapmak için davet ettin. Herkes toplanana kadar salonda oturup sohbet ettiniz. Yaz tatilinde olduğunuz için birbirinizi iki aydır görmemiştiniz. Herkes hayatındaki çılgın anıları anlatıyordu. Kimi yaptıkları Avrupa seyahatini, kimi sevgilisiyle yaptıkları ilginç fantezileri kimi de staj için gittiği şirketi anlattı. Sen ise sadece gülüp anlattıkları şeylere yorum yapabildin. Çünkü tüm yazı ailenle yazlıkta yüzerek veya doğa yürüyüşüne çıkarak geçirmiştiniz. Diğer kızların anlattıkları garip olayların hiçbiri sende yoktu. Zaten anlatmaya başladığın ilk zamanlarda seni dinlememişlerdi bile doğru düzgün. Saçlarıyla pamuk şekeri andıran arkadaşın, sen sıkıcı doğa gezinizi anlatmaya başladığın sırada,
"Ah aklıma şimdi geldi..." diye atılıp ilginç bir hikayeye başlayarak tüm dikkatleri üzerine çekmişti bile. Bundan hoşnut değildin elbette ama hakkını da vermek gerekirdi. Onların anlattıkları senin de ilgini çekiyor ve devamını dinlemek için can atıyordun.
Sonunda bütün kızlar toplandınız. Altı kişiydiniz. Pijamalarınızı giydiniz, atıştırmalık bir şeyler hazırlamak için üçünüz mutfağa doluştu. Diğer üç kişi de Xbox 'maratonunuz' için oyun seçmekle meşguldü ve hemen sonra izleyeceğiniz filme karar vereceklerdi.
Gecenin sonunda oldukça eğlenmiştiniz. Uyku tulumlarınızı hazırlayıp hepiniz kendinize ait tulumların üstüne oturdunuz. Kimi şarap içerken kimi sağlıklı beslenme ritüelini gerçekleştirmek için karışım hazırlamış, onu yiyordu. Sen ise fıstıklı çikolatanın tadından vazgeçemiyordun. Gülüşmeler, bağrışmalar yerini sessizliğe bıraktığı sırada kıvırcık saçlı arkadaşın sana seslenerek,"Bize hiç özel hayatından bahsetmiyorsun Y/N. Fark etmedim sanma." dedi bira şişesinin tabanını koluna hafifçe vurarak.
Herkes bunu bekliyormuş gibi hep bir ağızdan konuşmaya başladılar. Bu konuda rahatsız olmuştun.
"Y/N, yirmi iki yaşındasın ve bugüne kadar sadece bir sevgilin oldu." dedi biri.
"O da geçen seneydi ve yanılmıyorsam iki buçuk ay sürdü." dedi diğeri.
Sen ise tedirgin bir halde "Saçmalamayın kızlar, elbette söylerdim biri olsaydı ama yok işte."
Elindeki çikolatayı birden karşında duran pembe saçlı arkadaşına fırlattın şımarık bir gülüşle.
"Hadi artık yatıp zıbarın."
Bu hareket sadece konuyu değiştirmek için yapılmıştı ve yastık savaşının da başlangıcı olmuştu. Çok geçmeden de yatıp uykunun kollarına bıraktı salondaki herkes kendini. Sen hariç. Çünkü aslında biri vardı gördüğünde karnında çiçekler açtıran, yan evinizde (evler müstakil) yaşayan genç adamdan hoşlanıyordun. Fakat perdenin yanlışlıkla aralık kalıp da aralıktan onu görebilmeyi ummak dışında pek ileri gidememiştin.