Pietro Maximoff
Konu: Üvey abin olan Pietro'nun sana, düşündüğünden fazlasını beslediğini öğreniyorsun. (Bazı yerlerde üvey abi olayını enseste bağlayan var fakat hiçbir yönden kan bağı olmadığı için böyle olması mümkün değil. Ensest olsaydı yazmazdım, midem bulanırdı. Olay yalnızca kendinden büyük, aynı evde yaşadığın, kimsenin aklına gelmeyeceğini bildiğin bir olayı herkesten habersiz yaşamak.)
Annen, babandan ayrıldıktan iki sene sonra Erik Lensher adında bir adamla evlenmişti. Bu adamın iki çocuğu vardı ve ikisi de senden beş yaş büyüktü.
Normalde babanla yaşıyordun. Fakat annenin evlendiğini duyduktan kısa bir süre sonra baban bunu hazmedemeyerek ona 'evet' diyen ilk kadınla hayatını birleştirmişti. Oysa hayatının en büyük hatasını yapmıştı. Sen ve babanın arasını açmış, seni annenin evinde kalmaya ikna etmişti. Annen ve üvey baban bu teklifi hoş karşıladılar neyse ki. Evde tek oda boştu. O da misafirler için ayrılmış bir odaydı. Pietro'nun odasının hemen yanındaydı. Yatağıyla arasında sadece duvar vardı.
İki kardeş de sana iyi davranıyordu neyse ki. Birlikte vakit geçirecekleri zaman seni dışlamıyorlardı. Birlikte sinemaya, eğlence merkezlerine, kafeye, alışverişe gidiyordunuz. İki kardeşin birbirine anlatacağı sırları senle paylaşıyorlardı. Fakat Pietro'nun günden güne sevgisinin dozunu artırdığını fark ettin. İlk başta seni benimsemesi hoşuna gitmişti fakat bir süre sonra durum, flört ettiğin erkeklere karışmaya kadar gelmişti. Bunu neden yaptığını sorduğunda seni koruduğunu iddia etse de, Wanda'ya karşı bu kadar korumacı davranmadığının farkındaydın. Bu fikrini Pietro'ya açtığında ise bu sefer de yaşını öne sürüyordu. Halbuki sen reşittin ve istediğin kişiyle birlikte olma hakkına sahiptin.
Bir gün Pietro evde yokken odasına girdin. Amacın, rafından çizgi roman ödünç almaktı. Önce gözün Batman çizgi romanlarına kaydı. "Öldüren Şaka" bölümünü eline alıp inceledin. Daha sonra "Watchmen" eline almıştın ki, sayfaları karıştırırken içinde fotoğrafın olduğunu gördün. Üstelik paten kaymaya gittiğiniz bir gün çekilmişti gizlice. Üzerinde bikini üstü ve altında mini şortla baştan çıkarıcı bir kombin yaratmıştın. Saçlarını iki yandan toplaman da Pietro'nun fantezi dünyasını şaha kaldırmış olacaktı. Merakla diğer çizgi roman ve kitaplarını da araştırmaya başladın. Çerçevelere, duvara; fotoğraf bulunabilecek her yere baktın. Ne Wanda'nın ne de başka bir aile üyesinin fotoğrafı bulunuyordu. Pietro'nun odası yeterince dağınıktı ve nereden ne çıkacağı pek belli değildi. Bir an için yatağın altındaki kutular dikkatini çekti. Kutuların haricinde de bir kaç tane bilardo topu, atkı, kullanılmamış prezervatif paketleri, tetris ve daha bir sürü alakasız eşya. Üvey abinin ne kadar karmaşık bir kişiliği olduğunu biliyordun ve tüm bu karmaşıklığın dışa vurumu olduğunu düşünerek durumu kabullendin, kollarını sıvayıp yere eğildin. Elini yatağın altına götürüp uzanabildiğin kadar uzandın ve ne var ne yok görmeden araştırmaya başladın. Sonunda elinin altına gelen küçük kumaş parçasını avcunun içine alıp yatağın altından çıkardın kolunu. Ayağa kalkıp baktığında bu kumaş parçasının birkaç gün önce kaybolan külotun olduğunu gördün. Üstelik kullanılmıştı. Temizlenmesi için çamaşır odasındaki sepete attığını hatırlıyordun.
Beklemediğin anda işittiğin sesle irkildin. Gizli gizli üvey abinin odasına girmiştin ve bunun bir kabahat olduğunu biliyordun.
- Burada ne yapıyorsun Y/N?
Aniden külotunu tişörtünün içine soktun ve kapıya -Pietro'nun imalı bakışlarına- doğru döndün. Kekeliyor, çizgi roman almak için geldiğini söylemeye çalışıyordun. O ise rahat tavırlarla, bir yandan sana kaçamak bakışlar atarak yanından geçmiş, çalışma masasının üzerindeki raftan herhangi bir çizgi romanı alıp sana uzatmıştı. Sen utancından bakışlarını aşağı eğsen de o, kitabı verirken ellerine temas edecek kadar cüretkardı. O sırada hissettiğin çekim ile başını kaldırdın ve gözlerinin içine baktın. Biraz önce ne bulduğunu biliyordu ve bundan memnundu. İçinde sakladığın sırrın farkındaydı.
