Hafıza 🌙 Loki, Thor

1.9K 89 55
                                    

Loki'nin eşi konusunu bu hikayeyle şimdilik sonlandırıyorum. Umarım okurken keyif almışsınızdır. Yorumların hayran kurgu kategorisine eğlence kattığını düşünüyorum açıkçası. Bu yüzden yorum yapmayı unutmayın ve yıldıza basmayı. İyi okumalar.

Not: Bölümde mitolojide geçen olay ve kişilere değinilmiştir.

(Bölüm kıyafetin)

Loki'nin eşi olarak ona oldukça benziyordu kişiliğin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Loki'nin eşi olarak ona oldukça benziyordu kişiliğin. Seni geliştirecek ne varsa onunla ilgilenmeyi tercih ediyordun. Her konuda iyi olmak gibi bir hobin vardı ve diğer tanrıçalara bilmedikleri şeyleri anlatmak gurur veriyordu sana. Her ne kadar Loki ile olan evliliğiniz için sana 'lanetli gelin' gözüyle bakılsa da birbiriniz için yaratıldığınız aşikardı.

Bembeyaz atınla keşif gezisine çıkmıştın. Ormanın derinliklerine inerek ayrıntılarla ilgilenmeye devam ettin. Yalnız ayrıntılar seni diğer tanrıçalardan üstün kılabilirdi bilgelik konusunda. Öyle de oldu. Yanında getirdiğin çantanın içinde çeşitli metaryeller bulunuyordu. Böylece yeni keşiflerini saraya gidene kadar hasar görmeden taşıyabilirdin rahatça. Daha önce hiç görmediğin bir ağacın köklerindeydi ayakların, Asgard'da gördüğün başka hiçbir ağaca benzemiyordu. Tüm ağaç türlerinin kabukları üzerine yama olmuş gibi bir hali vardı. Tüm ağaçlar yeşillikler içinde cıvıl cıvıl parlarken o yaz mevsiminde dökmüştü yapraklarını. Sonra dikkatlice baktığında gördün ki ağacın bedeninde bir çok çatlak vardı. Reçine kıvamında kan kırmızısı bir sıvı akıyordu. Bu ağaç sanki kanıyordu. Çantandan çıkardığın eşyalar yardımıyla ihtiyacın kadar olanını tübe doldurdun. Sarayda bununla ilgilenecek kişiler tanıyordun, gelişmiş teknolojiyle. Mutlulukla atına atladın ve hızla saraya geri döndün hava akımıyla geriye doğru dalglanan saçlarınla.

Sarayın sağlık kısmına giderek bunu yakın dostun olan Eir'e verdin. Tanrıların şifacısı. Yine senin azmin ve zekan onu etkilemişti. Senin için bu sıvıyı araştırmaya söz vermişti. Şükranlarını dile getirip odadan çıktın. Loki'nin taht odasında olduğunu biliyordun. Sevgilinin yanına gidip ona sarılmak için can atarken, kapıya yaklaştığını gören gardiyanlar seni durdurmak için önünü kestiler.

"Majesteleri, giremezsiniz."

Kaşlarını çatarak sebebini sordun.

"Önemli bir konu hakkında toplantı yapılıyor."

Biricik eşinin çırpınışlarını duyana kadar inanmıştın aslında. Loki'nin vahşice inlemeleri, diğer varlıkların gülüşleri, orada neden olmaman gerektiğini açıklıyordu. Savaş kıyafetin olmasa bile oldukça iyi bir dövüşçüydün. Ayrıca sadakat tanrıçası olman sana yeni güçler de vermişti. Bu da seni onlardan üstün kılardı. Onlara saldırdığında başka bir yolun olmadığını anlamışlar ve sana karşılık vermişlerdi. Dövüş yeteneklerini öyle bir incelikle kullanıyordun ki, çıkardığınız sesler asla yankılanmıyordu saray duvarlarında. Sana bahşedilen ödül, toprağı kontrol edebilme gücüydü. Böylece teker teker iki askeri de duvarda ansızın büyüttüğün sarmaşıklarla bağlamış, bileklerinden baş aşağı durmasını sağlamıştın. Onlar bu durumda bağrışırken taht odasının kapısı ardına kadar açılmıştı. Derhal içeri girdin.
Odin, "Ne oluyor? Ne bu gürültü?" diyerek bağırdı öfkeyle.

Marvel ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin